Serbest Bölgelerde Çalışan İşçilerin Gelir Vergisi Kesintileri Kime Aittir (22.HD’nin Aksi Yönde Yeni Kararı)

Mevzuatımızda Serbest Bölgeler veya Teknokent (Teknoloji Geliştirme Bölgesi) gibi bölgelerde çalışan işçilerin ücretlerinin gelir vergisinden müstesna olduğu yani bu işçilerden, şartların oluşması halinde gelir vergisi tahsil edilmeyeceği düzenlenmiştir.

Kamu tarafından tahsil edilmeyen bu Gelir Vergisi kesintisinin kime ait olacağı konusunda tartışma olmuş ve 20.03.2017 tarihli yazımızda 9.Hukuk Dairesi’nin bu konuda işçi lehine verdiği kararı incelemiştik.

9.Hukuk Dairesi ; “Ücretten kesilecek verginin, yukarıda ayrıntılı bir biçimde ifade edildiği üzere, mükellefi işçi olup, kanundaki koşulların gerçekleşmesi halinde muafiyetten yararlanacak olan da işçidir”.   şeklindeki bir gerekçe ile gelir vergisi kesintilerinin asıl sahiplerinin işçiler olduğu ve bu kesintilerin işçilere ödenmesi gerektiği yönünde karar vermiştir. Ancak yazımızda da belirttiğimiz üzere bu karar oybirliği ile değil oyçokluğu ile alınmış bir karardı. Bu karara davaya konu muafiyetin işçiye değil işverene ait olduğu şeklindeki kanaatim nedeniyle aksi yönde oluşan sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.” şeklinde gerekçe ile karşı oy verilmişti.

Serbest Bölgede çalışan personelin gelir vergisinden istisna olması ile ilgili olarak sonraları da davalar devam etmiş ve Yargıtayca Gelir Vergisi Kesintilerinin işçiye ait olacağına dair kararlar verilmiştir. (Örneğin 9.Hukuk Dairesi’nin 28.12.2016 tarih ve 2016/35340 E sy kararı ile aynı dairenin 28.06.2018 tarih ve 2016/34807 E sy kararı)

Yargıtay 22.Hukuk Dairesi ise 13.09.2018 tarihinde 2018/9861 E ve 2018/18648 K sy kararında ise bu defa 9.Hukuk Dairesi’nin tam aksi yönde bir karara imza atarak hukuk alanında yeni bir karşıtlığın oluşmasına yol açmıştır.

Karara konu olan olaylarda;

Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının, davalının şirketinde çalıştığı, davalı şirketin %85 oranında ürettiği ürünleri ihraç ettiğini, bu sebeple mevzuat gereği serbest bölgede kendisinin ve burada çalışan işçilerin vergiden muaf olmasına rağmen çalışanlarından gelir vergisi kesildiğini, usulsüz kesilen 100,00 TL vergi alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının gelir vergisinin kendisine verilmesi talebinin mevzuata ve yasalara aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

İzmir 3. İş Mahkemesi’nin 19/07/2017 tarih ve 2016/395 Esas, 2017/431 numaralı kararında davanın kabulüyle talebi doğrultusunda 100,00 TL gelir vergisi alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyayı inceleyen Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’ne göre;

Serbest bölgede faaliyet gösteren yatırımcı-üreticinin bu bölgede ürettiği ürünlerinin FOB bedelinin en az %85 ini yurt dışına ihraç etmeleri halinde ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek amacıyla istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisi, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edileceği belirtilerek üretici ve ihracatçılara yönelik teşvik ve destek sağlanmakta olup, gelir stopaj teşviki işçilere sağlanan avantaj olmayıp işverenlerin istihdam maliyetini azaltmaya yönelik teşvik oluşu dikkate alındığında çalışanların bu teşvik unsuru üzerinden hak iddia etmeleri mümkün değildir.

Sonuç olarak tahakkuk edecek verginin devlete ait vergi oluşu ve devletin de serbest bölgede faaliyet gösteren işverenler açısından yatırım ve üretimi teşvik için almaktan vazgeçtiği ve terkin edilen bu tutar üzerinde işçinin hakkı bulunmadığından Mahkemece talebin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.

gerekçesi ile kararı bozmuştur.


SONUÇ;

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi önceki görüşünden dönene kadar veya İçtihatları Birleştirme Kararı çıkana kadar;

1- Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin bakmaya yetkili olduğu iller içinde (İstanbul, Bursa, Kocaeli, Samsun, Antalya vb) açılan davalarda Gelir Vergisi Kesintileri işçiye ait olacaktır.

2- Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin bakmaya yetkili olduğu iller içinde (Adana, Ankara, Erzurum, İzmir Gaziantep vd) açılan davalarda Gelir Vergisi Kesintileri İşverene ait olacaktır.

Hukukun bu garabeti kabul edemeyeceğini düşünerek bir an önce iki dairenin de aynı yönde karar vermeye başlaması gerektiğine inanıyoruz.

Av. Eren Evren

        Okyay | Evren 
Avukatlık & Arabuluculuk 
   www.okyayevren.com

 

1 yorum

  1. 3218 sayılı Kanunun geçici 3. Maddesinde 2017 yılında yapılan değişikliğe gözden kaçırmışsınız.

    9. Daire kararı değişiklik öncesine ait. 22. Daire ise sonrasına ait. Dolayısıyla değişiklik sonrasında 9. Daire de muhtemelen 22. Daireyle aynı yinde karar verecektir.

    3218 sayılı Kanunun geçici 3. Maddesinde değişiklik yapan Kanun gerekçesinde konu net bir şekilde açıklanıyor.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir