Özel Okullarda Çalışan Öğretmenlerin İşe İade Davası Açma Hakkı (İçtihatları Birleştirme Kararı sonrası)

Özel eğitim kurumlarında, Yönetici, uzman öğretici veya  öğretmen olarak çalışan personelin sözleşmesinin belirli süreli olması yasal bir zorunluluktur. Çünkü bu kurumları düzenleyen mevzuat olan 5580 sy yasanın 9.maddesine göre;  yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler ile kurucu veya kurucu temsilcisi arasında yapılacak iş sözleşmesi, en az bir takvim yılı süreli olmak üzere yönetmelikle belirtilen esaslara göre yazılı olarak yapılır.

Fakat bu kurumlarda çalışan personelin sırf yasal olarak sözleşmelerinin belirli süreli olması sebebi ile işe iade davası açma hakkından mahrum bırakılması Yargıda eleştirilmiş ve Yargıtay 9.Hukuk Dairesi uzun süre bu sözleşmeleri belirli süreli olarak değil, asgari süreli olarak kabul etmiş ve özel okullarda çalışan öğretmenlerin işe iade davası açabileceklerine hükmetmiştir.

Bununla birlikte İş davalarına bakan diğer bir daire olan 22.Hukuk Dairesi’ne göre ise bu okullarda çalışan öğretmenlerin sözleşmeleri belirli süreli olup daire 9.Hukuk dairesinden farklı düşünmektedir. Bu sebeple de konu 22.Hukuk Dairesi tarafından Yargıtay Büyük Genel Kurulu’na taşınmış ve 23.02.2018 tarihinde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun 23.02.2018 tarihinde vermiş olduğu 2017/1 E ve 2018/2 K sy kararı ile Yargıtay’ca özel okul öğretmenleri ve eğitim personelinin sözleşmelerinin belirli süreli olduğu yönünde karar verilmiştir.

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu tarafından verilen karar tüm daireleri bağlar ve bu içtihadın aksi çıkana kadar tüm daireler farklı düşünse bile bu karara uymak zorunda kalır. Ancak 9.Hukuk Dairesi tarafından daha önce iş güvencesi kapsamında olduğu için bozulan yerel mahkeme kararlarının durumu ne olacaktır ?

Konu ile ilgili olarak Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 09.07.2018 tarih ve 2018/6004 E ve 2018/14928 K sy kararında konu tartışılmıştır. Karara konu olan olaylarda;

1- Davacının İddiası

Davacı vekili özetle; davacının davalı işyerinde 10/10/2014-21/06/2015 tarihleri arasında öğretmen olarak çalıştığını, devamsızlık gerekçesi ile işten çıkarıldığını, bu feshin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek; feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

2- Davalının Savunması

Davalı vekili özetle; davayı kabul etmediklerini, davacının 1 yıl olmak kaydı ile yeni süreli sözleşme ile 10/10/2014 tarihinde çalışmaya başladığını, sözleşmesinin 10/10/2015 tarihi itibari ile sona erdiğini,  davacının devamsızlık nedeni ile iş akdinin sona erdirildiğini, tüm ücretlerinin banka hesabına yatırıldığını, hiç bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

3- Yerel Mahkemenin Kararı

Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak; davalı işverenin her ne kadar devamsızlık tutanağı tutsada devamsızlığın nedenini öğrenmek için davacıya mazeret ihtarnamesi çekmediği, devamsızlığın 3. gününde iş akdinin feshine dair ihtarname gönderen davalının devamsızlık nedenine dayanan fesihte aranan şartları yerine getirmediği gerekçesiyle; feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.

4- Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin İlk Bozma Kararı

Kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine karar, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nce Mahkemece davalı tanıkları dinlenmeden karar verilmesi, hukuki dinlenilme hakkının ihlali olup, hatalıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma sonrasında Yerel Mahkemece bozmaya uyularak davalı tanıkları dinlenmiş ve yapılan yargılama sonunda; feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.

5- Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin İncelememize Konu Kararı

Kararı, davalı temyiz etmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne göre;

2017/1 Esas, 2018/2 Karar sayılı 23.02.2018 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurul Kararı ile, 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile eğitim ve öğretimin, öğrenciler bakımından kesintisiz devam etmesi amaçlandığından, “en az bir takvim yılı süreli” sözleşme imzalanmasını öngören 5580 Sayılı Kanun’un 9. maddesi, diğer maddelerle birlikte değerlendirildiğinde özel öğretim kurumları personeli ile yapılan sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olduğu sonucuna varılmıştır.

5580 Sayılı Yasaya dair yukarda yer alan İçtihadı Birleştirme Kararı nedeniyle, özel okulda öğretmen olarak görev yapan davacının davalı işyerinde belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığının kabul edilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. İçtihadı Birleştirme Kararları usuli kazanılmış hakların istisnasını oluşturduğundan, önceki bozma kararı sonrasında davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak da sonuca etki etmeyecektir.

Açıklanan sebeple belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı açık olan davacının işe iade davasının reddi yerine, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.

gerekçesi ile karar bir kez daha bozularak, özel okullarda çalışan öğretmenlerin işe iade davası açma haklarının artık olmadığına karar verilmiştir.


SONUÇ

1- Özel okullarda çalışan öğretmen ve eğiticilerin sözleşmelerinin belirli süreli olduğu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Bu karar kanun hükmünde olup tüm mahkemeler bu karara uymak zorundadır.

2- Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan personelin işe iade davası açmaya hakkı olmadığı için özel okul öğretmenlerinin de işe iade davası açmaya hakları yoktur. 

3- Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun bu kararı devam eden davalar dahil tüm davalarda uygulanacak olup, usuli kazanılmış hak savunması yapılamaz.

Av. Eren Evren

        Okyay | Evren 
Avukatlık & Arabuluculuk 
   www.okyayevren.com

 

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir