Sendikal Nedenle Fesihte İspat Yükü ve Sendikal Tazminat

sendikal-nedenle-fesih-ispat

sendikal-nedenle-fesih-ispat

İşçi sendikaları, işçilerin ekonomik, sosyal hak ve çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi için işçiler tarafından kurulan anayasal ve yasal kuruluşlardır. Sendikalar, üyelerinin çalışma ve ücret koşullarını iyileştirmek, onlara çeşitli ekonomik ve sosyal haklar sağlamak, işyerlerinde insanlık onuruna yakışır bir çalışma ortamı yaratmak, işçilerin kendileri ve üretim süreci ile ilgili bütün konularda söz ve karar sahibi olmalarını sağlamak için; üyeleri adına, işverenlerle toplu iş sözleşmesi yaparlar.

Anayasanın 51. ve 53. Maddeleri uyarınca bütün işçiler; ekonomik, sosyal hak ve çıkarlarını korumak, geliştirmek amacıyla, kimseden izin almaksızın, sendika kurma, sendikaya üye olma, üyelikten serbestçe çekilme ve toplu iş sözleşmesi yapma hak ve özgürlüğüne sahiptir. Keza 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın 17. ve 25. maddelerinde de sendika özgürlüğünün güvencesi düzenlenmiştir.

Görüldüğü üzere sendikal haklar, gerek Anayasa’da gerekse de diğer yasalarla güvence altına alınmıştır.

İşçilerin sendika üye olup olmamaları ve sendikal faaliyetler içerisinde bulunup bulunmamaları nedeniyle iş sözleşmelerinin feshedilmesi veya sendikalı işçi ve sendikaya bağlı olmaksızın çalışan işçiler arasındaki ayrımın varlığı durumunda ise “sendikal tazminat” devreye girmektedir. İşçinin sendikal tazminata hak kazanabilmesi için; sendikal feshin, sendika üyeliği veya sendikal faaliyet nedeniyle yapılmış olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Her iki durumda da sözleşmesi feshedilen işçi, sendikal tazminata hak kazanabilecektir.

Sendikal nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğinin ispat yükü davacı işçidedir. İşçinin bu feshin sendikal nedenle yapıldığını ispat etmesi gerekir. Sadece tanık ifadesi feshin sendikal nedenle yapıldığı göstermez. İşçi bu iddiasını başka delillerle de güçlendirmelidir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 09.05.2013 tarihli 2012/9831 E. ve 2014/15684 K. sayılı kararında feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması konusu incelenmiştir:

Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin geçersiz nedenle feshedildiğini, fesih işleminin asıl sebebinin iş yerindeki sendikal örgütlenme olduğunu, bu nedenle iş kanununun 21. Maddesine göre davalının ödemekle yükümlü olduğu tazminatın davacının bir yıllık ücreti tutarından az olamayacağını bildirerek davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine, çalışmadığı süre için 4 aylık ücret ve haklarının ödenmesine işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminatın bir yıllık ücretinden az olmamak üzere belirlenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin iş kanununun 18. maddesi gereğince feshedildiğini, işyerinin veya işin gerçekleşmesinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayandığı, bilişim sektöründe faaliyet gösteren davalı şirketin yaşanan ekonomik krizden etkilendiğini, üretim ve satış adetlerinde ciddi oranda düşüş yaşandığını, bu nedenle de işyeri gelirlerinin de önemli ölçüde azaldığını, işçi fazlalığı meydana çıktığını, istihdam azaltılması yoluna gitmek zorunda kalındığını, işten çıkarılan davacı işçinin yerine yeni bir işçi alınmadığını, davacının dava dilekçesinde “sendikal faaliyette bulunduğu” belirterek iş sözleşmesinin bu sebeple fesih edildiği iddiasının kabul edilemez nitelikte olduğunu bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir

Mahkemece, iş sözleşmesinin işverence geçerli neden bulunmaksızın ve sendikal nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir.

sendikal-tazminat-sartlari

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi dosyayı incelemiş ve şu tespitleri yapmıştır;

“Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.”

“Somut olayda mahkemece feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma yetersizdir. İlgili sendikanın işkolu tespiti kararına karşı açtığı dava ve davalının yetki tespitine karşı açtığı davanın sonucu araştırılmadığı gibi davalı işyerinde, fesih tarihi itibariyle çalışan, sendikaya üye olan üyelikten çekilen üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı, bunların sayısı araştırılmamıştır.”

“Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için toplanacak deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.”

SONUÇ

1-İşçilerin sendikaya üye olup olmamaları ve sendikal faaliyetler içerisinde bulunup bulunmamaları nedeniyle iş sözleşmelerinin feshedilmesi veya sendikalı olan/olmayan işçi ayrımına maruz kalması durumunda işçiler sendikal tazminata başvurulabilecektir.

2- Sendikal nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğinin ispat yükü davacı işçidedir. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığının ispatı için fesih anında işyerinde gizli ya da açık bir şekilde yürütülen sendikal süreç bulunmalı ve ancak, durum ve ilgili koşulların kuşkuya yer vermeyecek kadar net olması halinde sendikal tazminat verilmelidir.

Stj. Av. Gözde Gökçe

           Okyay | Evren 

Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

 

Not: Bu yazı Av. Eren Evren tarafından incelenerek yayına uygun  bulunmuştur. 

 

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir