Özel Okul Öğretmenleri İşe İade Davası Açabilir mi ?

ozel-okul-ogretmenleri-ise-iade-davasi

 

ÖNEMLİ GÜNCELLEME 28.02.2018:

Konu Hakkında Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 23.02.2018 tarih ve 2017/1 E ve 2018/2 K sy kararı yayınlanmış olup, bu kararda 9.Hukuk Dairesi’nin görüşünün aksine, özel eğitim kurumlarında 5580 sy kanun kapsamında çalışan öğretmenlerin belirli süreli iş akdi ile çalıştıklarına hükmedilmiştir. 

Bu karar bundan sonra tüm daireleri bağlayacak olup, bu karardan sonra artık özel okullarda çalışan öğretmen ve yöneticilerin işe iade dava açma hakları olmayacaktır. 

Bu sebeple bu yazıda anlatılan konu Yargıtay’ın görüş değiştirmesi sebebi ile güncelliğini yitirmiştir.



Özel okul, etüd merkezi, dershane gibi özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenleri İş güvencesi kapsamında işe iade davası açma hakları var mıdır. Özel Öğretim Kurumların yasası gereği süreli sözleşme yapmak zorunda olan öğretmenlerin bu sözleşmeleri belirli süreli midir yoksa asgari süreli midir ? 

İş kanuna göre; belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanların işe iade davası açmaya hakları olmadığı için özel öğretmenlerin sözleşmelerinin belirli ya da asgari süreli olarak kabulü büyük bir önem arz eder. 

Kararı incelemeye geçmeden önce konuya tanımlardan girmek daha doğru olacaktır;

Asgari süreli iş sözleşmesi,  baştan itibaren bildirimli fesih hakkı asgari bir süre ile sınırlandırılmış ya da yasaklanmış belirsiz süreli iş sözleşmesidir. Belirsiz süreli olmaları azami süreli iş sözleşmesinden ayrıldığı noktadır. Çünkü azami süreli iş sözleşmeleri, azami sürenin sonunda kendiliğinden sona erdiği için belirli süreli, azami süre içinde ihbarlı fesih hakkının bulunması nedeniyle de belirsiz süreli iş sözleşmelerinin özelliklerini taşıyan karma yapılı sözleşmedir.

Bu hafta inceleyeceğimiz,

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 27.05.2015 tarih ve  2015/9148 E. 2015/19325 K. sayılı kararında, Özel Eğitim Kurumlarında çalışan öğretmenlerin sözleşmelerinin türünü ve özel okul öğretmenlerinin iş güvencesi kapsamında işe iade davası açıp açamayacağını incelemiş ve şu tespitleri yapmıştır.

Davacı vekili, davalıya ait özel okulda öğretmen olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin haksız ve geçersiz bir nedenle feshedildiğini belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının 5580 sayılı Yasa kapsamında belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, iş güvencesi kapsamında yararlanamayacağını, sözleşmesinin yenilenmediğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davacının iş akdinin belirli süreli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

yargitay

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi,

Mahkemenin gerekçesi yönünde Yargıtay uygulaması olmakla birlikte, eğitim ve öğretimin süreklilik arz etmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. Maddesinde belirli süreli iş sözleşmesinin gerek ilk kurulmasında ve gerekse yenilenmesinde esaslı unsur aranması karşısında 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na göre çalışan yöneticiler ile öğretmenlerin, kısaca eğitim personelinin sözleşmelerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira bir eğitim personeli bu kapsamda eğitim faaliyeti devam ettiği sürece çalıştırılmakta ve emekli olsa da iş sözleşmesi devam etmektedir. Bu çalışma 10 yılı aşan bir süreyi de kapsamaktadır. Yasadan kaynaklanan belirli süreli olma özelliği eğitim personelinin iş güvencesi hükümlerinden yararlandırılmaması eleştiri konusu yapılmaktadır.

Gerçekten eğitim personeli ile ilgili yazılı sözleşme yapılması hükmü değerlendirildiğinde bu sözleşmenin belirli süreli olmaktan çok asgari süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerekir. Zira Kanunun 9. maddesine göre;

“Kurumlarda çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler ile özel öğretim kurumunu temsil eden kurucu veya kurucu temsilcisi arasında yapılacak iş sözleşmesi, en az bir takvim yılı süreli olmak üzere yönetmelikteki esaslara göre yazılı olarak yapılmalıdır”. Buradaki en az bir takvim yılı ibaresinden açıkça bir asgari süre öngörüldüğü açıktır. Eğitim ve öğretim devam eden bir faaliyet olduğuna göre asgari süre iki yılda, üç yılda olabilir. O halde eğitim personeli ile yapılan sözleşmenin yasadan kaynaklanan asgari süreli iş sözleşmesi olduğunun kabulü gerekir. Asgari süreli sözleşmeler, tarafların bildirimli fesih haklarını asgari bir süre için ortadan kaldırdıkları belirsiz süreli sözleşmelerdir.

Tarafların öngördükleri asgari sürenin bitimi ile sözleşme kendiliğinden sona ermemekte, sözleşme belirsiz süreli olarak devam etmektedir. Bu özelliği nedeniyle asgari süreli sözleşmeler belirli süreli olarak kabul edilmemektedir. Belirsiz süreli olarak kabul edilmelerinin nedeni tarafların sözleşmenin sona erme zamanını belirlememiş olmalarıdır.

5580 sayılı Yasa kapsamındaki eğitim personeli için en az bir takvim yılı içi yazılı sözleşme imzalanmaktadır. Eğitim yılı devam ettiğinde eğitim personeli ile Yasadan kaynaklanan yeni bir asgari süreli sözleşme imzalanmaktadır. Eğitim ve öğretim devam ederken, takvim yılı içinde ayrılan öğretmen yerine kalan süre için belirli süreli iş sözleşme yapılması olanağı vardır. Bu bir objektif neden kabule dilebilir. Ancak eğitim ve öğretim başına asgari süreli sözleşme yapıldıktan sonra eğitim ve öğretim devam ettiği için belirli süreli iş sözleşmesi yapılması için esaslı ve yenilenmesi içinde objektif neden olmadığı sürece eğitim personeli il yapılan sözleşmenin asgari süreli olarak kabulü gerekir.

Somut olayda, 2011 yılından beri her yıl yasa gereği yapılan sözleşmelerle davacının davalı özel öğretim kurumunda çalıştığı, bu sözleşmelerin asgari süreli olduğu, davacının bu yönden iş güvencesi hükümlerinden yararlanması gerektiği, dosya içeriğine göre yazılı fesih bildirimi yapılmadığı, feshin geçerli olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ

1- Asgari süreli iş sözleşmesi,  baştan itibaren bildirimli fesih hakkı asgari bir süre ile sınırlandırılmış ya da yasaklanmış belirsiz süreli iş sözleşmesidir.

2- 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na göre çalışan yöneticiler ve öğretmenler ile, kısaca eğitim personeli ile yapılan sözleşmeler, yasadan kaynaklanan asgari süreli iş sözleşmesidir.

3- Bu sözleşmeler,  özellikleri nedeni ile belirli süreli olarak kabul edilmemektedir

4- Dolayısı ile de asgari süreli iş sözleşmelerine tabi olan Özel Okul Öğretmenleri iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp işe iade davası açabilirler

Av. Gözde Gökçe

           Okyay | Evren 

Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

        www.okyayevren.av.tr

 

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir