İşyerinde Cinsel Tacizde Bulunan İşçinin İş Akdi Haklı Sebeple Feshedilebilir

isyerinde-cinsel-taciz-halinde

isyerinde-cinsel-taciz-halinde

Cinsel taciz, bir kişinin kendi isteği dışında cinsel içerikli tekliflere, şakalara, hakaretlere ve/veya bunları içeren görsel, sözlü ya da fiziksel davranışlara maruz kalmasıdır. İş yerinde cinsel taciz ise, kişinin istenmeyen sözlü ya da fiziksel cinsel davranışlara çalışma ortamında maruz kalmasıdır.

Ceza Kanunu, cinsel tacizin işyerinde yapılması durumunda cezayı yarı oranında arttırılmasını düzenlemiştir. Ayrıca İş Kanunu’nun 24.maddesinde, işyerinde cinsel tacizle ilgili olarak, cinsel tacize maruz kalmış çalışana iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı tanımıştır.

İşyerinde cinsel taciz deyince akla, işverenin personele uyguladığı türden bir eylem gelse de, aslında bu tür eylem veya sözlerin, çalışanların birbirlerine karşı da sergiledikleri, ne yazık ki sık sık rastlanan bir durumdur.

Peki bu durumunda işverenin, iş arkadaşını taciz eden işçinin iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ne olacaktır? Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/9520 E. 2015/16515 K. ve 06.05.2015 tarihli kararında bu konu üzerinde durmuştur. Kararı inceleyecek olur isek;

Davacı vekili, müvekkilinin 15.01.2009 tarihinde davalı şirkete ait işyerinde motor kaplama ustası olarak çalışmaya başladığını, 16.05.2012 tarihi itibariyle işverence iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, net maaşının 1.000 TL olduğunu iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ücret, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette 15.01.2009 tarihinde çalışmaya başladığını ve iş akdinin işverence haklı sebeple feshedildiği 16.05.2012 tarihine kadar çalışmasını sürdürdüğünü, davacının sözleşmeden doğan en temel borcunu kasten ihlal ederek işveren konumundaki şirketi İş Kanununun 25/II-c maddesi mucibince haklı sebeple feshe zorladığını, davacının küçük notlar yazmak suretiyle yine müvekkili şirkette işçi olarak çalışan …..'ı taciz ettiğini, yazdığı notları içerik itibariyle taciz notu olduğunu bilmeyen diğer bir işçi ….'e iletmesi için verdiğini, söz konusu notların ….'a iletildiğini, akabinde mağdur işçi tarafından okunduğunu, notu okuduğunda kendi deyimi ile beyninden vurulmuşa dönen evli bayan işçilerinin olayın etkisi ile ağlamaya başladığını, sonrasında olayı müvekkili şirket yetkililerine taşıdığını, bunun üzerine davacının şirket bünyesinde bulunan personel müdürlüğüne sevk edildiğini ve davacının savunmasının alındığını, alınan tanık ifadeleri ve davacının bizzat imzaladığı savunma yazısından da anlaşılacağı gibi olayın hukuken bir cinsel taciz olduğu konusunun açıkça anlaşıldığını, tüm belge ve bilgiler toplanarak titizlikle yürütülen soruşturma sonucu davacının 10.05.2012 tarihinde gerçekleştirdiği bu davranışlarının ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı bulunduğunu, kararın akabinde müvekkili şirketin derhal fesih hakkını kullanma süresine de riayet ederek davacının iş akdinin 16.05.2012 tarihinde feshedildiğini savunarak haksız davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacının davalı işverenlikte 15/01/2009-16/05/2012 tarihleri arasında kaplama ustası olarak çalıştığı, iş akdinin haklı bir neden olmaksızın işverenlik tarafından feshedildiği iddiası karşısında davalı tarafça davacının iş akdinin aynı işyerinde çalışan başka bir kadın işçiyi taciz etmesi sebebiyle haklı sebeple feshedildiği,

Bu sebeple hiç bir hak ve alacağının bulunmadığı savunmasının sunulduğu, dosyaya sunulan ve davacıdan sadır olduğu anlaşılan not ve davalı tanık beyanlarında davacının işyerinde çalışan … isminde bir çalışana verilmesi için bu kişinin bir arkadaşına "Her zaman kalbimdesin bunu bil imza Ahmet, Hacer senin yaptığın hatalara tahammül edemiyorum aklında başka biri varsa beni gördüğün zaman başını salla / lütfen. Yolun açık olsun derim." yazılı not verdiği, bundan dolayı büyük rahatsızlık duyan … isimli çalışanın durumu personel idaresine bildirdiği ve yazıyı gönderen şahsın tespit edildiği, bu olayda tarafların her ikisinin de evli olduğu,

Bu sebepten notu alan çalışanın olaydan büyük rahatsızlık duyarak notu personel idaresine ilettiğinin anlaşıldığı, bu olay sonrasında davacının tespit edilerek savunmasının alındığı, verdiği savunmada pişman olduğu ve devam ettirmeyeceğini ifade ettiği, dosya kapsamına göre bu savunmadan sonra davacıya kusur atfedilecek bir eylemin bulunmadığı, bununla birlikte söz konusu olayın personel idaresine bildirildikten sonra davacının tespit edilmesine kadar bir süre geçtiği, davacı tespit edildikten sonra savunmasının alındığı ve savunmasından sonra da bir süre daha iş yerinde çalıştırıldığı,

Mahkemede dinlenen tanık ..NİN kendi beyanında ve diğer yan delillerden anlaşılmakla birlikte dosyaya sunulan yazılı belgelerden H.Z isimli çalışanın personel müdürlüğüne hitaben yazdığı dilekçede olayın 16/05/2012'de gerçekleştiğini bildirdiği, davacının savunmasının istendiği ancak davacının savunmasının hangi tarihte istendiği ve hangi tarihte savunmasının alındığının net tarihlerle anlaşılamadığı, aynı şekilde davacının 16/05/2012 tarihi itibariyle iş akdinin feshi bildiriminde bulunulduğu, davacının fesih bildirimini imza etmekten imtina ettiğine dair iki çalışanın imzalı fesih tebligatının dosyaya sunulu bulunduğu dosyadaki yazılı belgelerden anlaşılmış olmakla bu durum tanık ifadelerinde geçen sürelere örtüşmediğinden davacının olayın tespitinden sonra bir kaç gün daha iş yerinde çalıştığı tanık ifadeleriyle belirlenmiş olması karşısında,

Dosya kapsamına göre altı günlük süre içerisinde iş akdinin feshedilip edilmediğinin mahkemece tespit edilemediği, bu tespitin yazılı belgelerle yapılamaması karşısında, işverenlikçe yapılan feshin haklı değilse bile geçerli nedene dayandığı, fesih sebebine göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

yargitay-katip

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise;

Her ne kadar mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepleri hüküm altına alınmış ise de; dosya kapsamına göre davacının …. isimli işçiye yazdığı mektupların sonuncusunun 16.05.2012 tarihinde gönderildiği, aynı tarihte ….'nin durumu işyerine şikayet ederek bildirdiği, feshin de aynı tarihte yapıldığı anlaşılmaktadır.

Davacının yazdığı mektuplarda evli olan şikayetçi işçiye ilgisi olduğunu açıkladığı, bu durumun işverenin diğer bir işçisine sataşma ve doğruluk ve bağlılığa aykırı İş Kanununun 25/II. Maddesi kapsamında haklı fesih gerektirecek eylem olup, buna bağlı gerçekleştirilen işveren feshinin de haklı olduğu anlaşıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ

İş yerinde cinsel taciz, işçinin istenmeyen sözlü ya da fiziksel cinsel davranışlara çalışma ortamında maruz kalmasıdır.

İşveren, iş arkadaşını taciz eden işçinin iş sözleşmesini, İş Kanununun 25/II. Maddesi kapsamında, haklı fesih sebebi teşkil eden eyleminden ötürü tazminatsız olarak feshedebilecektir.

        Av. Gözde Gökçe

         Okyay | Evren  

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

       www.okyayevren.av.tr

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir