İşçinin Mesai Saatleri İçerisinde İşyerinde Uyuması Fesih Sebebi midir ?

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan sebeplerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır.

İşçinin davranışları sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.

İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.

İşçinin davranışlarına dayanan fesih, her şeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali sebebiyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır.

İşçinin yükümlülüklerinin kapsamı bireysel ve toplu iş sözleşmesi ile yasal düzenlemelerde belirlenmiştir. İşçinin kusurlu olarak ( kasden veya ihmalle ) sebebiyet verdiği sözleşme ihlalleri, sözleşmenin feshi açısından önem kazanır. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali yeterlidir.

Bu bağlamda işçinin mesai saatleri içinde işinin başında iken uyuması ve bu durumun tespit edilmesi halinde iş sözleşmesi, haklı veya geçerli sebeplerle feshedilebilir mi ?

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 06.07.2017 tarihinde 2016/17725 E ve 2017/12094 K sy ile vermiş olduğu kararda bu konu tartışılmıştır. Karara konu olan olaylarda;

Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin feshinin kanuna aykırı yapıldığını, işveren tarafından haksız nedenle feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının 03/05/2014-06/05/2015 tarihleri arasında elektrik bakım kısmında çalıştığını, davacının mesai saatleri içerisinde iki sandalyeyi bir araya getirerek uyuduğunu, bu hususun tutanakla tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Yerel Mahkemece,  davalı tanığı beyanı ile işyeri kamera kayıtlarından davacının mesai saatleri içerisinde iki sandalyeyi bir araya getirerek yatak yatıp uyuduğunun, işveren yetkilisinin denetimi sırasında kameralarda bu durumun açıkça görüldüğü, davacı tanığının gizlice davacıyı uyandırdığı bu nedenle de davacı tanığının beyanına itibar edilmediği, davacının görevinin dolaşarak elektrik hatlarını kontrol etmek olduğu, davacının görevini yapmayarak uyurken yakalandığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne göre;

Elektrik bakım arıza teknisyeni olan davacının, görevini yerine getirmediği veya işin ve işyerinin güvenliğini tehlikeye düşürdüğü somut olarak kanıtlanamadığı gibi dosyaya bu hususta davalı tarafından herhangi bir bilgi ve belge sunulmamıştır.

Bu nedenle davacının davranışının fesih sebebi yapılması ölçülülük ilkesine aykırı olup, davanın reddine karar verilmesi hatalıdır gerekçesi ile Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA ve Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE karar verilmiştir. 


SONUÇ
İşçinin çalışma saatleri içerisinde görev başında iken uyuması ve bu durumun tespit edilmesi halinde iş akdinin feshedilebilmesi için işçinin görevini yerine getirmediği veya işin ya da işyerinin güvenliğini tehlikeye düşürmesi gerekir.

yazarin-notu

 

YAZARIN NOTU

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 4 ay ara ile vermiş olduğu iki ayrı kararda işçinin işyerinde uyuması ile ilgili farklı yönde karar verdiğini bu uyuşmazlığın adalete olan güveni sarstığını düşünüyorum.
Yine bu sitede incelemesini yapmış olduğumuz “İşçinin işyerinde uyuması sebebi ile haklı fesih”  başlıklı yazımızda da incelediğimiz üzere Yargıtay 9.Hukuk Dairesi aynen;

Davacının mesai saati içinde uyuduğu mahkemenin de kabulündedir. Ancak mahkemece, davacının bu eyleminin iş akışını bozduğu yönünde davalı tarafın iddiası ve delili bulunmadığı gerekçesiyle fesihte geçerli neden bulunmadığı kabul edilmiş ise de, bu gerekçeye katılma olanağı bulunmamaktadır.

Zira, davacının bu davranışı yaptığı işin niteliğiyle değerlendirildiğinde, iş güvenliğini tehlikeye düşüren bir hal söz konusu değil ise de işin akışında aksamaya neden olduğu ve işveren açısından da iş ilişkisinin devamını olumsuz yönde etkileyen bir davranış olduğu kuşkusuzdur. Sonuç olarak söz konusu fesihte haklı neden yoksa da geçerli fesih nedeni bulunduğundan davanın reddi yerine kabulü hatalıdır.

gerekçeleri ile verilen işe iade karararını bozarak ortadan kaldırmıştır.

Oysa inceleme konumuz olan bu olayda ise işçinin işyerinde uyuduğunun tespit edilmesi halinde ise iş güvenliğinin tehlikeye atılması gerektiği aranmıştır.

Aynı daire tarafından 4 ay ara ile verilen her iki kararın aynı konuda ama farklı yönde verilmiş olması maalesef toplumun adalete olan inancına gölge düşürmektedir.

Av. Eren Evren

        Okyay | Evren 

Avukatlık & Arabuluculuk 

   www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir