Müdürlerini Ağır Bir Şekilde Eleştiren Personelin İş Akdinin Feshedilmesi

4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir.

Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmek, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermek geçerli fesih nedenidir.

Buna karşılık bir darp veya hakaret söz konusu olmaksızın işçinin, yasanın gerekçesinde de belirtildiği gibi “amirleri veya iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermesi, sıkça ve gereksiz yere tartışmaya girişmesi” gibi davranışlarda bulunması, işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde, geçerli bir fesih nedenidir.

Gerçekten işçinin işverenle, işveren vekilleriyle veya diğer işçilerle geçimsizliği işyerinin normal işleyişine zarar veriyorsa işveren süreli fesih hakkını kullanabilir.

Bir çalışan şirket merkezine amirleri hakkında olumsuz isnatlar içeren bir e-posta göndermesi halinde iş sözleşmesi haklı sebeple feshedebilir mi ?

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 23.10.2017 tarih ve 2017/437 E ve 2017/16298 K sy kararında bu konu tartışılmıştır.

Karara konu olan olaylarda davalı işverenin şubesinde pazarlama ve tahsil elemanı olarak çalışan davacının şirket yetkililerine göndermiş olduğu e-posta şu şekildedir;

“ şimdi … … bey;

Yılda toplasanız 200-300 lira alışveriş yapan müşterilerin limitlerini sıfırlamak kolay. Limit sıfırlayacaksanız, size yukarıda listelediğim ve ekte paylaştığım, bizden yüksek ciroyla çalışan ve ödemelerini düzgün yapmayan müşterilerin limitini sıfırlayın.

Sanırım bu sektörde tecbrübeniz yok. Oturduğunuz sıcak koltuk da bindiğiniz audiden dolayı kendinizi yüksekte görüyorsunuz sanırım. Bence kendinizi ulaşılmaz sanmayın. Sizin oturduğunuz koltukta daha önce gelip geçenler oldu. Siz yaptığınız işi düzgün yapın, sahadaki temcil çalışmaz ise, size de orada ihtiyaç olmaz. Unutmayın. Bunu siz sahadaki adamların muhasebe ve finans işleri de yaparsanız sahadaki adamdan üstün değilsiniz.

Sahanın iki patronu vardır:

Birincisi satış temsilcisidir. Müşteriyi tanıyan bilen kişidir, (Her temcilci bir değildir, düzgün temsilci seçmek insan kaynaklarının görevidir. Başka birinin görevi değildir.)

İkincisi ise bölge müdürüdür. (Müşterileri ve sorumlu olduğu temsilcisini sizden daha tanır ve birer bir muhatap olduğu için daha objektif davranır. Saygılarımla”

Davacı davasında göndermiş olduğu yukarıda alıntısı yapılan e-posta için savunmasının istendiğini ve ardından sadakatsizlik nedeniyle iş akdinin feshedildiğin belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili ise; davacının tüm çalışanlar nezdinde yöneticisini küçük düşürücü eylemlerde bulunduğunu, bunun e- posta yolu ile basit asgari saygı ve liyakat sınırları aşarak iletildiğini, bu davranışı neticesinde kendisinden savunmasının istenildiğini ve iş akdinin iş kanunlarına göre haklı ve geçerli şekilde feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Yerel Mahkemece,  mailin dozunun biraz kaçmış olduğu iddia edilmişse de sahanın temsilcisi olan davacıya sorulmadan böyle bir tasarrufta bulunulması, davacı için onur kırıcı bir durum olduğunun değerlendirildiği, böyle bir mail gerekçe gösterilerek davacının iş güvencesi hükümlerinin ihlal edilemeyeceği gerekçesiyle feshin geçersizliğine karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne göre;

Dosya içeriğine göre, davacı işçinin davalı şirketin …’da bulunan genel merkez çalışanı … …’a gönderdiği mailde yer alan sözler, eleştiri sınırını aşarak, davacının yönetici konumunda olan işverenin diğer işçisine ithamda bulunma ve had bildirme mahiyetinde olduğu görülmüştür.

Davacının çalıştığı şube müşterisi ile ilgili bir konunun kendisine danışılmadan karara bağlanmasına kızsa dahi eleştiri sınırını aşan, ancak hakaret ve tehdit içermeyen sözler söylemesi, işyerinde olumsuzluklara yol açmıştır.

İş sözleşmesinin devam ettirilmesi işverenden beklenmemelidir. Davalı işverenin feshi geçerli nedene dayandığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır.

Bu sebeplerle mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA ve davanın reddine karar verilmiştir. 


SONUÇ

1-İşçinin yöneticilerini, şirketini ve diğer çalışan arkadaşları ile ilgili görüşlerini, şikayetlerini ve eleştirilerini söylemesi düşünce özgürlüğü kapsamında korunur.

2- Ancak işçi söylemlerinde tarz ve üslubuna dikkat etmeli, sözlerininin muhatabın kişisel haklarını rencide etmemesi ve işyerinde olumsuzluğa yol açmaması gerekir. Aksi takdirde işçinin iş akdi geçerli sebeplerle feshedebilebilir.

3- Eğer işçi müdürlerini ağır bir şeiklde eleştiriyor ve ispat edemeyeceği isnatlar iftira derecesine varıyorsa bu defa işçinin iş akdi İş Kanunu’nun 25/2-b ve d bentleri uyarınca haklı sebeple tazminatsız olarak feshedilebilir.

 

Av. Eren Evren

        Okyay | Evren 
Avukatlık & Arabuluculuk 
   www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir