İçeriden Bilgi Sızdıran İşçinin İş Akdi Feshedilebilir mi ?

4857 sayılı Kanun’un 25. maddesine göre; Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, maddede yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

Aynı maddenin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır.

Yine aynı maddenin II. bendinin ( e ) alt bendinde ise; işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir.

Bu haftaki yazımızın konusu belli olduğuna göre, İş Kanunun’nun 25. Maddesini ayrıntıyla açıklayan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/17238 E. 2016/19081 K. Ve 23.06.2016 tarihli kararını incelemeye başlayabiliriz;

Yargıtay kararında geçen olaylarda;

Davacı vekili, davalı şirket nezdinde T. Halk Bank A.Ş. projesinde emlak alım satım bölümünde destek personeli olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından 3.8.2015 tarihinde feshedildiğini, fesih bildiriminde belirtildiği gibi müvekkilinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e maddesini ihlal etmediğini, feshin geçersiz olduğunu beyanla işe iade, işe başlatılmaması halinde sekiz aylık ücret tutarında tazminat ödenmesine, boştan geçen süreler için dört aylık ücret ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, müvekkil şirketin iş bulmaya aracılık eden bir danışmanlık şirketi olduğunu, T. Halk Bankası A.Ş. ile imzalanan sözleşme kapsamında talep edilen sayı kadar personel istihdam edildiğini, davacının bu proje kapsamında işe alındığını, proje kapsamında davacının çalışmasını Halk Bankası A.Ş.’de sürdürdüğü, davacının görevinin getirdiği doğruluk ve bağlılık ilkeleriyle bağdaşmayan eylemlerde bulunması sebebiyle T. Halk Bankası A.Ş. tarafından tutanak tutulduğu ve müvekkil şirkete yazılı olarak bilgi verildiği beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkemece davanın kabulüne ve işçinin işe iadesine karar verilmiştir. (Yerel Mahkemenin gerekçesi, Yargıtay kararında yazılı olmadığı için bilememekteyiz)

İşe iade kararı, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi kararında; Öncelikle 4857 Sayılı Kanun’un 25/II. maddesinde düzenlenen “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller açıklanmıştır, sonrasında yapılan değerlendirme ile; “Somut olayda Ltd. Şti. personeli olan ve T. Halk Bankası emlak alım satım destek elemanı olarak görevlendirilen davacının görevlendirildiği dönem içerisinde T. Halk Bankası A.Ş. tarafından kendisine tahsis edilen banka kurumsal e-posta adresini kullanarak taşınmazlara ait satış alt değer, taşınmaz ekspertiz bilgileri ve tapu bedeli gibi bilgileri üçüncü kişilerle paylaştığı, T. Halk Bankası A.Ş. Bilgi Güvenliği Taahhütnamesi ve T. Halk Bankası A.Ş. etik ilkelerine aykırı eylemlerde bulunduğu ve yaptığı iş nazara alındığında doğruluk ve bağlılıkla uymadığı anlaşıldığından iş sözleşmesinin feshinde haklı sebebin varlığının kabul edilmesi gerekirken mahkemece aksi kanaatle yazlı şekilde karar verilmesi bozma sebebidir.” gerekçesi ile yerel mahkemenin işe iade kararının ortadan kaldırılmasına karar vermiştir.


SONUÇ

  • 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesine göre; Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, maddede yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir.
  • Görevi gereği vakıf olduğu bilgileri, dışarıdaki üçüncü kişilere ileten veya açıklayan bir personelin iş akdi haklı gerekçe ile feshedilebilir. 
  • İşçinin eylemi kesin bir şekilde ispatlanamazsa bile; aradaki güven unsurunun kuvvetli bir şekilde sarsılmış olması durumunda bile sözleşmesi haklı olarak feshedilebilir.

        Av. Gözde Gökçe

          Okyay | Evren 

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

     www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir