Fesih Bildirimi Yapılmadan İbraname İmzalatılması Yeterli midir ?

fesih-bildiriminin-yazili-olmasi

Uygulamada özellikle bir hukukçuya danışılmadan, şirketlerin Mali Müşavirleri ya da Personel departmanları tarafından yapılan fesihlerde; işçiye herhangi bir fesih bildirimi imzalatmak yerine fesih iradesinin de içinde yazılı olduğu ve işçinin tüm alacaklarını aldığını beyan ettiği ibranamelerin imzalatıldığına sık rastlamaktayız. Peki bu durumda fesih bildirimi yapılmadan ibraname imzalatılması yeterli midir ?

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Yazılı fesih bildiriminin de, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunludur.

Yazılı şekil, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18’inci maddesi uyarınca yapılacak fesihler için geçerlilik şartı olarak aranmaktadır. Madde uyarınca, işveren fesih bildirimini yazılı yapmak zorunda olduğu gibi fesih sebeplerini de yazılı olarak göstermek zorundadır. Buna karşılık, aynı Kanun’un 25’inci maddesinde öngörülen işverenin haklı sebeple derhal feshinde yazılı şekil şartı aranmamaktadır. “Geçerli bir sebep” yazılı fesih bildirimi ile belirtme zorunluluğu, “iş güvencesi kapsamı içindeki işçiler için zorunludur.

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 19’uncu maddesinde öngörülen yazılı şekil şartına uymamak feshi geçersiz kılar. Yazılı fesih bildiriminde, fesih açık ve kesin sebebinin gösterilmemesi, İş Kanunu’nun 20’nci maddesi anlamında feshin geçersizliği sonucunu doğurur.

Fesih sırasında ibraname imzalatıldığı halde herhangi bir fesih bildirimi imzalatılmayan işçinin açtığı işe iade davasına bakan Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 19.12.2016 tarih ve 2016/14629 E ve 2016/22345 K sy kararında aşağıda yazılı şekilde sonuca ulaşmıştır.

Karara konu olan olaylarda;

Davacı vekili, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesiyle davalı işyerinde çalışmakta iken iş akdinin davalı işveren tarafından tek taraflı feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, davacı ile davalı şirket arasındaki iş akdinin sona ermesi, üretim ve organizasyon değişikliğinden kaynaklanmakta olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkemece, yönetim kurulu kararı ve davacı işçi ile imzalanan ibranamenin fesih bildirimi niteliğinde olduğu, fesih bildiriminin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, feshin geçerli nedenlere dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

yargitay

Kararı davacı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.Dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne göre;

Davalı işverenin davacı işçinin iş sözleşmesini 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca feshettiği, ancak fesih bildirimin yazılı yapmadığı, ibraname başlıklı belgenin fesih bildirimi olarak kabul edilemeyeceği, davalı işverenin fesih bildirimini yazılı olarak yapma ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtme yasal zorunluluğuna riayet etmediği bu sebeple feshin geçersiz olduğu anlaşıldığından davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.

Bu sebeple Mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve feshin geçersizliği ile davacı işçinin işine iadesine karar verilmiştir.


SONUÇ

1- İş güvencesi kapsamında kalan ve iş akdi geçerli sebeple feshedilen işçiye fesih bildirimi yazılı bir şekilde tebliğ edilmeli ve fesih sebebi açık bir şekilde belirtilmelidir. 

2- İş Kanunu’nun 25.maddesine göre fesih yapılacaksa; yazılı şekil şartı bulunmamaktadır. 

3- Fesih bildirimi yerine, işçiye sadece ibraname imzalatılması, feshin yazılı şekilde yapıldığını göstermez.  Feshin geçersiz olmasına sebep olur.

Av. Eren Evren

        Okyay | Evren 

Avukatlık & Arabuluculuk 

   www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir