Emeklilik Sebebi ile Hakkedilen Kıdem Tazminatı için Faiz Başlangıç Tarihi Nedir ?

İş Kanununa göre; işveren tarafından ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri durumlar dışında (25 inci maddenin II numaralı bendinde gösterilen sebepler) iş sözleşmesi feshedilen işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır. İş Kanununa göre, işçinin işe başladığı tarihten, hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir.

Kıdem tazminatı, kanunen doğduğu anda muaccel olup, ödenmesi gerekirKıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim “…gecikme süresi için ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder…” hükmü ile kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranının mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı olacağı belirtilmiştir. Zamanında ödenmeyen kıdem tazminatına ilişkin faiz temerrüt veya dava tarihinden değil iş akdinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Kıdem tazminatına uygulanacak faiz ile ilgili Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2017 tarihli 2015/18465 E. 2017/22674 K. sayılı kararı mevcuttur. Bu karara göre,

Davacı vekili, davacının davalı Kuruma ait işyerinde çalışmakta iken 15.11.2008 tarihinde emekli olduğunu, emeklilik sebebiyle hak kazandığı kıdem tazminatının uzun bir süre ödenmediğini beyanla geç ödeme sebebiyle hak kazandığı faiz alacağının mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı taraf davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karara karşı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.

yargitay

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi;

4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre,kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez.

Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.

Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.

Dosya içeriğine göre, davacı taraf 24.10.2008 tarihli yazı ile işverene başvurarak, emekliliğe ilişkin yasal şartları taşıdığını, emeklilik işlemlerinin yapılmasını talep etmiş, ancak söz konusu yazı ekinde şartları taşıdığına ilişkin herhangi bir belge sunmamıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davalı işverene hitaben yazdığı 16.12.2008 tarihli yazıda, davacının 10.11.2008 tarihli tahsis talep dilekçesine göre davacıya 15.11.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanacağı ifade edilmekle birlikte, bu belgenin davalı işverene sunulup sunulmadığı veya hangi tarihte sunulduğu belirsizdir. İşverence davacıya, 20.10.2009 tarihinde kıdem tazminatı ödenmiş olup, davacının talebinin kıdem tazminatı için işlemiş faiz olduğu dikkate alındığında, bilirkişi tarafından 11.09.2008-20.10.2009 tarihleri arasındaki dönem için faiz alacağı hesaplanması hatalı olmuştur. Nitekim, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığını belgelemesi gerektiği gibi, bu belgenin ayrıca işverene verilmesi de şarttır.

Somut olayda, davacının böyle bir belgeyi işverene sunduğu kanıtlanamamıştır. Bu sebeple, öncelikle böyle bir belgenin işverene sunulup sunulmadığı araştırılarak, şayet mevcut ise, belgenin sunulduğu tarihin faiz başlangıç tarihi olarak esas alınması; mevcut değil ise de, davalı … İdaresinin İçişleri Bakanlığına hitaben yazdığı 18.06.2009 tarihli yazıda, davacıya kıdem tazminatı ödenip ödenmeyeceği konusunda görüş istediği, böylece bu tarihin faiz başlangıç tarih olarak kabulü gerektiği dikkate alınmalıdır.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplama, gerek faiz başlangıç tarihi, gerek uygulanan faiz oranı gerekse faiz alacağının hesaplanması noktasında denetime elverişli bulunmadığından, yukarıda açıklanan esaslar dairesinde değerlendirme yapılarak davacının işlemiş faiz alacağının açık ve denetime elverişli şekilde belirlenmesi açısından kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ

İş Kanununa göre; işveren tarafından ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri durumlar dışında iş sözleşmesi feshedilen işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Kıdem tazminatı, kanunen doğduğu anda muaccel olup, ödenmesi gerekir.

Ancak emeklilik sebebi ile bağlanan kıdem tazminatının talep edilebilmesi için emekliliğe hak kazanıldığına dair belgenin işverene ibrazı mecburidir. Bu durumda faiz belgenin ibraz edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Belge ibraz edilmemiş ise faiz ilk taksidin ödendiği tarihten, hiç ödeme yok ise davanın açıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.                     

      Av. Gözde Gökçe

         Okyay | Evren 

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

      www.okyayevren.com

                                                                              

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir