Amatör Sendika Yöneticisinin İş Güvencesi

İşçilerin ve işverenler, iş hayatındaki haklarını korumak amacıyla sendika adı altında örgütlenme hak ve özgürlüğüne sahiptirler. Bu sendikal özgürlük Anayasamız ve kanunlarımız ile de güvence altına alınmıştır.

Bu özgürlük kapsamında yapılabilecek sendikal faaliyetlerden birisi sendika yöneticiliği yapmaktır. Sendika yöneticileri amatör ve profesyonel olmak üzere iki gruba ayrılmaktadırlar. Profesyonel yöneticiler, sendika yöneticiliği yapmak için işlerinden ayrılan ve sadece yöneticilik yapan kişilerdir. Amatör yöneticiler ise hem yöneticilik yapan hem de işyerindeki görevlerine devam eden kişilerdir.

Gerek profesyonel gerekse de amatör olarak sendika yöneticiliği faaliyetinde bulunmak özellikle zayıf konumda olan işçilerin işsiz kalma riskini de beraberinde getirebilmektedir. Bu nedenle bu riske karşı güvence sağlanması zorunluluğu doğmuş ve sendika yöneticisi olan işçiler için özel düzenlemeler getirilmiştir.

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 24. Maddesi ile işyeri sendika yöneticiliği yapma hakkı güvence altına alınmıştır. Hüküm şöyledir:

“İşveren, işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya üyesi bulunduğu sendika dava açabilir.

Dava basit yargılama usulüne göre sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay kesin olarak karar verir.

Temsilcinin işe iadesine karar verilirse fesih geçersiz sayılarak temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir. Kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması şartıyla, altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer hakları temsilcilik süresince ödenmeye devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe atanma hâlinde de uygulanır.

İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapamaz. Aksi hâlde değişiklik geçersiz sayılır.

Bu madde hükümleri işyerinde çalışmaya devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır.”

Hükme göre sendika yöneticiliği yapan işçinin bu faaliyeti sebebiyle işine son verilir ise işçi işe iade davası açma hakkına sahiptir. Peki açtığı işe iade davasını kazanan işçinin alacağı ücret ve haklar nelerdir? Hangi yasaya göre bu ücret ve haklar belirlenecektir?

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/33409 E. 2017/110 K. Sayılı ve 6.2.2017 tarihli kararında bu konu değerlendirilmiştir. Karar şöyledir:

“Davacı vekili, davalı işyerinde çalışan davacının üyesi olduğu sendikanın Divriği Şubesi Mali Sekreteri olduğunu, amatör sendika yöneticisinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu uyarınca haklı neden olmadan iş sözleşmesinin feshedilemeyeceğini, davalı işverenin haklı neden olmadan iş sözleşmesini feshettiğini belirterek, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının ödenmesine, işe başlatılmaması halinde ise iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer haklarının yöneticilik görevi devam ettiği sürece ödenmesine ve feshin geçersiz ve kötüniyetli olması nedeniyle bir yıllık ücreti tutarında sendikal tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı işveren vekili, işyerinde yetkili bir sendika bulunmadığını, davacının sendika işyeri temsilcisi olmadığını, davacının diğer işçilerden bir farkının olmadığını, emekliliğini hak etmiş olan davacı işçinin istihdam fazlası olması nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, fesih işlemlerinin sendikal veya kişisel nedenlere dayanmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece davacının iş sözleşmesinin işverenin aldığı işletmesel karar uyarınca feshedildiği, işyerinde yapılan keşif sonrası bilirkişi heyetinden alınan raporda işverenin fesihten önce tasarruf tedbirlerine başvurmadığı, başka bölümlerde istihdam olanağı olup olmadığını araştırmadığı ve yeni işçi alımı yönünde iş ilanı verdiği feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı gerekçesi ile davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilip sendikal tazminat yönünden işletmesel karar nedeniyle iş akdi feshedilen 15 işçiden 4 ünün sendikalı olduğu ve işyerinde halen çalışan 15 sendika üyesi işçi bulunduğu gerekçesiyle davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen işverenin süresi içerisinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat tutarının taleple bağlılık kuralı gereğince davacı işçinin 4 aylık brüt ücreti olarak belirlenmesine karar verilip sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm yasaya ve talebe uygun kurulmamıştır.

Karar davacı vekili tarafından 6356 sayılı Kanun kapsamında yöneticilik tazminatının belirlenmediğini, hükümde boşta geçen süre ücretine karar verilmediği gibi işe başlatmama tazminatının ise kıdeme göre eksik belirlendiğini sendikal tazminat talebinin yöneticilik teminatı olduğunu belirterek kararı temyiz ederken, davalı vekili ise cevap nedenlerini temyiz nedeni yapmıştır.

yargitay

Uyuşmazlık davalı işyerinde amatör sendika yöneticisi olarak çalışan davacının, işletme gerekleri ile feshedilen iş sözleşmesinin geçersizliği, işe iadesi ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, bu haklarının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi mi yoksa 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında mı değerlendirileceği noktasında toplanmaktadır.

Mahkemece feshin geçersizliği ve işe iade değerlendirilirken, geçersizliğin sonucuna bağlı boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca tespit edilmiştir.

Kanuni düzenlemeye göre 07.11.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanun’un 24. maddesi ile sendika temsilcileri için özel bir düzenleme getirmiş ve anılan maddenin son fıkrasında ise “madde hükümlerinin işyerinde çalışmaya devam eden yöneticiler hakkında da uygulanacağı” belirtilmiştir.

 

Sendika işyeri temsilcisi ve amatör sendika yöneticisi için getirilen bu düzenleme, onlar için güvence getiren özel bir düzenlemedir. 4857 sayılı Kanun’un iş güvencesine ilişkin hükümlerde feshin geçersizliği, geçersiz bir fesih işlemine bağlanırken, sendika işyeri temsilcileri ve son fıkra gereği amatör yöneticiler için feshin haksız olması, haklı nedene dayanmaması yeterli kabul edilmektedir. Kısaca sendika temsilcilerinin iş sözleşmesi ancak haklı neden olduğunda feshedilmelidir. Bu kişiler açısından geçerli neden feshin geçersizliğini ortadan kaldırmayacaktır.

Diğer taraftan sendika temsilcileri için boşta geçen süre için 4857 sayılı Kanun’daki 4 aylık azami süre sınırlaması kaldırılmış ve temsilcilik süresini, aşamamak kaydı ile fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının ödeneceği belirtilmiştir. Temsilcilik veya yöneticilik süresini aşmayacak boşta geçen süre için ödenecek ücret ve haklar İş Kanunu’ndaki düzenlemenin aksine işe başvuru şartına da bağlı değildir.

Ayrıca en temel farklılıklarından biri temsilci veya amatör yönetici işe başlatılmak için başvurduğunda, başlatılmadığı takdirde işe başlatmama tazminatı yerine iş ilişkisinin başvurma ile devam ettiği kabul edilerek temsilcilik veya yöneticilik görevi süresince ücret ve diğer haklarının ödenmesinin öngörülmesidir. Ayrıca işe başvuru süresi 4857 sayılı Kanun’da 10 iş günü iken, bu süre sendika temsilcisi veya amatör yönetici için 6 iş günü olarak belirlenmiştir.

Somut uyuşmazlıkta amatör sendika yöneticisi olan davacının iş sözleşmesi haklı neden olmadan feshedildiğinden, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi, 6356 sayılı Kanun’un 24. maddesi uyarınca da isabetlidir. Ancak boşta geçen süre ücret ve işe başlatmama tazminatı yönünden anılan madde hükümleri yerine, 4857 sayılı Kanun’un 21. madde hükümlerinin dikkate alınarak hüküm kurulması hatalıdır.

Yukarda belirtildiği gibi anılan madde uyarınca temsilcilik (yöneticilik) süresini, aşamamak kaydı ile fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer haklarının ödenmesine, başvuru ile temsilcilik veya yöneticilik süresi devam ettiği takdirde iş ilişkisi devam edeceğinden işe başlatmama sonuca etkili olmadığından işe başlatmama tazminatına karar verilmesine yer olmadığına, bunun yerine madde uyarınca ücret ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekir.


Sonuç olarak;

  • Amatör sendika yöneticisi işçinin, bu görevi sebebiyle iş sözleşmesi feshedilirse işçi, Sendikalar Kanunu’na göre işe iade davası açabilir. Yani Amatör sendika yöneticisinin de iş akdi yalnızca haklı sebeple feshedilebilir. 
  • İşçi işe iade davasını kazanır ise işçiye, temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir. Boşta geçen süre tazminatına ilişkin olarak 4 aylık süre sınırı bulunmamaktadır.
  • Kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde işçi, işe başvurur. Altı iş günü içinde işçi işe başlatılmaz ise, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer hakları temsilcilik süresince ödenmeye devam edilir.Yani işçiye ayrıca işe başlatmama tazminatı ödenmez.

Av. Tuba Babaoğlu

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir