Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile Ayrımcılık Yasası Yürürlüğe Girdi

is-hukukunda-ayrimcilik-yasagi

06.4.2016 tarihinde kabul edilen 6701 sy Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kurumu Cumhurbaşkanlığının onaylamasının ardından 20.04.2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasa ile Kamu Kurumları dahil tüm Resmi ve Özel Gerçek ve Tüzel kişilere yürüttükleri faaliyetler sebebi ile  sundukları hizmetlerden yararlanmakta olanlar veya yararlananlara karşı eşit davranılması ve ayrımcılık yapılmaması yükümlülüğü getirilmiş, bu yükümlülüklerin izlenmesi ve denetlenmesi için Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun kurulması öngörülmüş ve bu Kuruma yasağı ihlal edenler hakkında idari yaptırım uygulama yetkisi verilmiştir. 

Esasen Anayasa'mız ve Avrupa İnsan Hakları'nın Ek Protokollerinde ve çeşitli mevzuat hükümlerinde eşitlik ve ayrımcılık yasağına dair temel haklar düzenlenmiştir. Bu sebeple getirilen düzenlemeler yeni olmamakla birlikte, Özel Gerçek ve Tüzel Kişilerin de bu yükümlülüğe tabi tutulması, düzenlemelerin yasa ile doğrudan açık bir şekilde belirtilmesi ve yasanın gözetimi için idari yaptırım uygulayabilecek bir kurum kurulması ile Eşitlik ve Ayrımcılık Yasağı kapsamında bu denli ilerici düzenlemelere ilk defa rastlamaktayız. 

  • Yasa İle Gelen Eşitlik Hakkı ve Ayrımcılık Yasağı

6701 sy yasanın 3.maddesine göre; Herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşittir ve Bu Kanun kapsamında cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasaktır. Ayrımcılık yasağı bakımından sorumluluk altında olan gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri, yetki alanları içerisinde bulunan konular bakımından ayrımcılığın tespiti, ortadan kaldırılması ve eşitliğin sağlanması için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.

  • Yasanın ve Yasağın Kapsamı

Yine yasanın 5.maddesine göre; Eğitim ve öğretim, yargı, kolluk, sağlık, ulaşım, iletişim, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler, sosyal yardım, spor, konaklama, kültür, turizm ve benzeri hizmetleri sunan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri, yürüttükleri faaliyetler bakımından bu hizmetlerden yararlanmakta olan veya yararlanmak üzere başvurmuş olan ya da bu hizmetler hakkında bilgi almak isteyen kişi aleyhine ayrımcılık yapamaz. Bu hüküm kamuya açık hizmetlerin sunulduğu alanlar ve binalara erişimi de kapsar.

  • İş Hukukunu İlgilendiren Düzenleme

is-hukukunda-ayrimcilik-yasagi-iki

6701 sy yasanın İş Hukukunu ilgilendiren düzenlemesi ise altıncı maddede kendine yer bulmuştur. 6701 sy Yasanın 6.maddesine göre;

(1) İşveren veya işveren tarafından yetkilendirilmiş kişi; işverenin çalışanı veya bu amaçla başvuran kişi, uygulamalı iş deneyimi edinmek üzere bir işyerinde bulunan veya bu amaçla başvuran kişi ve herhangi bir sıfatla çalışmak ya da uygulamalı iş deneyimi edinmek üzere işyeri veya iş ile ilgili olarak bilgi edinmek isteyen kişi aleyhine, bilgilenme, başvuru, seçim kriterleri, işe alım şartları ile çalışma ve çalışmanın sona ermesi süreçleri dâhil olmak üzere, işle ilgili süreçlerin hiçbirinde ayrımcılık yapamaz. 

(2) Birinci fıkra iş ilanı, işyeri, çalışma şartları, mesleki rehberlik, mesleki eğitim ve yeniden eğitimin tüm düzeylerine ve türlerine erişim, meslekte yükselme ve mesleki hiyerarşinin tüm düzeylerine erişim, hizmet içi eğitim, sosyal menfaatler ve benzeri hususları da kapsar. 

(3) İşveren veya işveren tarafından yetkilendirilmiş kişi, istihdam başvurusunu gebelik, annelik ve çocuk bakımı gerekçeleriyle reddedemez.

(4) Serbest mesleğe kabul, ruhsat, kayıt, disiplin ve benzeri hususlar bakımından ayrımcılık yapılamaz.

(5) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına girmeyen her türlü iş ve iş görme sözleşmeleri de bu madde kapsamındadır. 

(6) Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam bu madde hükümlerine tabidir.

is-hayatinda-cinsiyet-ayrimciligi

Yasanın 6.maddesindeki düzenlemelere göre; işe alım ya da iş akdinin fesih kriteri olarak örneğin cinsiyet ayrımcılığı yapılamayacaktır. Hamilelik ya da doğum izni sebebi ile kadın çalışanlara ayrımcılık yapılamayacaktır. Kişinin doğum yeri, kökeni, ya da dini inancı sebebi ile farklı muameleye tutulması mümkün olmayacaktır. Tüm bu hususlar çalışanların işe alımı, terfileri, işyerinde aldıkları eğitimler ve elde ettikleri sosyal haklar dahil işin tüm aşamalarında hiçbir şekilde ayrımcılık yapılmayacaktır. 

  • İstisnalar

Yasanın 7.maddesine göre; Bu Kanun kapsamında ayrımcılık iddiasının ileri sürülemeyeceği hâller ve istisnalar şunlardır:

a) İstihdam ve serbest meslek alanlarında, zorunlu mesleki gerekliliklerin varlığı hâlinde amaca uygun ve orantılı olan farklı muamele.

b) Sadece belli bir cinsiyetin istihdamını zorunlu kılan durumlar.

c) İşe kabul ve istihdam sürecinde, hizmetin zorunlulukları nedeniyle yaş sınırlarının belirlenmesi ve uygulanması, gereklilik ve amaçla orantılı olması şartıyla yaşa dayalı farklı muamele.

ç) Çocuk veya özel bir yerde tutulması gereken kişilere yönelik özel tedbirler ve koruma önlemleri.

d) Bir dine ait kurumda, din hizmeti veya o dine ilişkin eğitim ve öğretim vermek üzere sadece o dine mensup kişilerin istihdamı.

e) Dernek, vakıf, sendika, siyasi parti ve meslek örgütlerinin, ilgili mevzuatlarında veya tüzüklerinde yer alan amaç, ilke ve değerler temelinde üye olacak kişilerde belli şart ve nitelik aramaları.f) Eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik, gerekli, amaca uygun ve orantılı farklı muamele.

g) Vatandaş olmayanların ülkeye giriş ve ikametlerine ilişkin şartlarından ve hukuki statülerinden kaynaklanan farklı muamele.

  • Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu

Yasanın 8.maddesi ile; Bu Kanunla ve diğer mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz, Başbakanlıkla ilişkili Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulmuştur. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, Kurumun sadece bu yasada yazılı kuralların değil, mevzuatımızda eşitlik ve ayrımcılık yasağına gönderme yapan düzenlemeleri de uygulayabilmesidir. 

  • Kuruma Başvuru

esitlik-kurumuna-basvuru

Ayrımcılık yasağı ihlalinden zarar gördüğü iddiasında bulunan her gerçek ve tüzel kişi Kuruma başvurabilir. Kuruma başvuru, illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla da yapılabilir. Başvuru hakkının etkin bir şekilde kullanılmasına hiçbir surette engel olunamaz. Başvurulardan herhangi bir ücret alınmaz.

İlgililer, Kuruma başvurmadan önce bu Kanuna aykırı olduğunu iddia ettikleri uygulamanın düzeltilmesini ilgili taraftan talep eder. Bu taleplerin reddedilmesi veya otuz gün içerisinde cevap verilmemesi hâlinde Kuruma başvuru yapılabilir. Ancak Kurum, telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali bulunan hâllerde, bu şartı aramadan başvuruları kabul edebilir. 

Dava açma süresi içinde Kuruma yapılan başvurular işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurur.

Yasama ve yargı yetkilerinin kullanılmasına ilişkin işlemler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler başvurunun konusu olamaz.

4857 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamına giren ayrımcılık iddialarına ilişkin başvurular, 4857 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatında belirlenen şikâyet usulleri izlendikten sonra herhangi bir yaptırım kararı alınmadığı hâllerde yapılabilir.

Yasanın 17.maddesinde düzenlenen başvuru usulü ile ilgili dikkate değer olan bir husus da 4857 sy İş Kanunu'nun 5.maddesinde de düzenlenen Ayrımcılık Yasağı iddiası var ise bu durumda ilgili mevzuatta belirlenen şikayet usulünün izlenmesi, sonuç alınmaması durumunda  gerektiği beliritlmiştir. Fakat yasada bu yönde bir şikayet usulü öngörülmemiş. Bu durumda Mahkemede dava açıp 4 maaş tutarında tazminat talebinde bulunup reddedilmesi halinde mi Kuruma başvurulabileceği yoksa herhangi bir şikayet usulü belirtilmediği için doğrudan Kuruma başvuru yapılıp yapılamayacağı tartışma yaratabilir. 

  • Başvurunun İncelenmesi Süreci

Yasanın 18.maddesine göre; Kurum başvuru tarihinden itibaren üç ay içerisinde karar vermek zorundadır. Bu süre bir defalığına uzatılabilir.  Kurum, ihlal iddiasına muhatap olan taraftan yazılı görüşünü sunmasını ister. Yazılı görüş, istemin tebliğinden itibaren on beş gün içinde Kuruma ulaştırılır. Karşı tarafa da yine 15 gün süre verilir. Kurum teknik konularda ücreti kurumca karşılanarak bilirkişi atayabilir ve gerekli gördüğü durumlarda tanık dinleyebilir.

Kuruma verilen inceleme, araştırma, ziyaret ve rapor hazırlama görevleri ile diğer görevler, insan hakları ve eşitlik uzmanları, insan hakları ve eşitlik uzman yardımcıları ve Başkan tarafından görevlendirilen diğer Kurum personeli tarafından yerine getirilir.  Başkanın yetkilendirmesi hâlinde, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişilerden ilgili bilgi ve belgeleri istemeye, incelemeye ve bunların örneklerini almaya, ilgililerden yazılı ve sözlü bilgi almaya, özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da koruma altına alınan kişilerin bulundukları yerleri ziyaret etmeye, buralarda inceleme yapmaya ve gerekli tutanakları düzenlemeye, kötü muameleye maruz kaldığı iddia edilen kişi ya da kişilerle görüşmeye yetkilidir. Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, Kurumun ziyaretlerini kolaylaştırmak ve taleplerini gecikmeksizin yerine getirmek zorundadırlar.

Başkan, incelemenin özelliğine göre, görüşlerin alınmasından sonra, resen veya talep üzerine tarafları uzlaşmaya davet edebilir. Uzlaşma, insan hakları veya ayrımcılık yasağı ihlali olduğu iddia olunan uygulamaya son verilmesi veya mağdur açısından bu sonucu sağlayacak çözümleri içerebileceği gibi mağdura belli bir tazminatın ödenmesi biçiminde de olabilir. Uzlaşma en geç bir ay içinde sonuçlandırılır. 

Kuruma yapılan başvurularda ispat yükü ilk olarak başvurucuda olsa da başvuranın iddiasının gerçekliğine ilişkin kuvvetli emarelerin ve karine oluşturan olguların varlığını ortaya koyması hâlinde, karşı tarafın ayrımcılık yasağını ve eşit muamele ilkesini ihlal etmediğini ispat etmesi gerekir.

  • Yaptırım ve İtiraz

ayrimcilik-yasagi-idari-para-cezasi

Ayrımcılık yasağının ihlali hâlinde, bu ihlalin etki ve sonuçlarının ağırlığı, failin ekonomik durumu ve çoklu ayrımcılığın ağırlaştırıcı etkisi dikkate alınarak ihlalden sorumlu olan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri hakkında bin Türk lirasından on beş bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanır.

Kurumun görevlendirdiği personelin çalışmasını zorlaştıran ya da engel olan ya da bilgi veya bilgi vermeyen kişiler hakkında beş yüz Türk lirasından iki bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanır

Kurul, verdiği idari para cezasını bir defaya mahsus olmak üzere uyarı cezasına dönüştürebilir. Hakkında uyarı cezası verilen kişi veya kurumun ayrımcı fiilinin tekrarı hâlinde alacağı ceza yüzde elli oranında artırılır. Bu artış ceza üst sınırını aşamaz. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.

Kurumun verdiği cezalara karşı itiraz yolu yasanın 25/6.maddesinin göndermesi ile Kabahatlar Kanununa göre tespit edilir. Buna göre Kurumun uygulayacağı yaptırım kararına karşı idari para cezasının tebliğinden itibaren 15 gün içerisind Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz edilebilecektir.

Av. Eren Evren

           Okyay | Evren 

Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

        www.okyayevren.av.tr

 

2 yorum

  1. Cinsel kimlik,cinsel yonelim,felsefi gorus ifadelerinin eklenmemis olmasi vahim ve dehset verici calisma hayatinda farkli cinsel kimlillerde ve yonelimlerde dunyaya gelmis bir suru insan var.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir