İşe Başlatma Talebinin 30 Gün İçinde Yanıtlanması ve Postadaki Gecikmeler

Bu yazımızda; işe iade davasında haklı çıkan işçinin işe iadesi için başvurması halinde, işe başlatma talebinin 30 gün içinde yanıtlanması ve postada yaşanan gecikmelerden dolayı işverenin sorumlu olabileceği yönündeki Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin kararını analiz ediyoruz. 

İş Kanunu’nun 21.maddesine göre; işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

Maddenin devamına göre; İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

Peki; işçi yasal 10 günlük süre içerisinde işe iadesi için başvurur, işveren de yasal bir aylık süresi içerisinde bu talebi kabul edip işe başlaması için davet gönderir ancak bu davet bir aylık süreden sonra işçiye ulaşırsa işveren davet etmiş mi sayılır ? işçi bu davete uymak zorunda mıdır ?

Konu hakkında Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 11.05.2016 tarih ve 2015/2713 E ve 2016/11801 K sy kararında bu husus tartışılmıştır.

Karara konu olan olaylarda Davacı; davalı aleyhine işe iade davası açıldığını, mahkemece davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verildiğini, verilen bu kararın Yargıtay tarafından onandığını, onama kararının tebliğinden itibaren yasal 10 günlük süre içerisinde 26/07/2012 tarihinde noterden keşide edilen ihtar ile davacının işe iade edilmesi için işveren nezdinde talepte bulunulduğunu, iş bu noter ihtarının davalı işverene aynı gün 26/07/2012 tarihinde tebliğ edildiğini, işverenin yasal bir aylık süre geçtikten sonra 04/09/2012 tarihinde davacının işe başlama talebinin kabul edildiğine dair yazısının tebellüğ edildiğini, işveren yazısının usule uygun olmadığını, yazıda davacının ne zaman, nerede, hangi görev ve pozisyonda işe başlatılacağının belirtilmediğini, ayrıca işverenin yasal olarak 1 aylık süreyi geçirdiğini, bu nedenle işverenin işe başlatma davetinde samimi olmadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama (iş güvencesi) tazminatı alacaklarını talep etmiştir.

Davalı ise; davacının işe başlaması için usulüne uygun olarak davet edildiğini ancak davacının bu davete rağmen işe başlamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Yerel Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının işe başlaması için usulüne uygun olarak davet edildiği ancak davacının bu davete rağmen işe başlamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu bağlamda, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti talepleri reddedilmiş diğer talepler ise kabul edilmiştir.

Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

yargitay

Dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Hukuk Dairesi gerekçeli kararında öncelikle Türk Medeni Kanunu’nun 2.maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına atıf yapmıştır. Daha sonra işverenin süresi içinde işe iade başvurusunda bulunan işçiyi 1 ay içinde işe başlatması gereğini hatırlatmıştır.

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne göre; İşverenin işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini bir ay içinde işçiye bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligat sorunları sebebiyle bildirimin süresi içinde yapılamaması halinde bundan işveren sorumlu tutulmamalıdır. Ancak işverenin de bunu dikkate alarak işe daveti gerekli zamanda yapması gerekir. Bir aylık sürenin sona ermesine yakın zamanda davet etme, işverenin davranışını dürüstlük kapsamında sorgulanmasına neden olacaktır.

Dosya içeriğine göre davacının işe başlama ihtarı davalıya 26/07/2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalının 26/08/2012 tarihine kadar davacıyı işe başlatması gerekirdi. Davalının, davacıya işe başlaması için bu sürenin bitimine iki gün kala 24/08/2012 tarihinde davet yazısını postaya verdiği ancak bu yazının davacıya 04/09/2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar, postadaki gecikmeler davalıya yüklenemez ise de davalının da postadaki gecikmeleri gözönünde bulundurarak tebliğ olunacak evrakı daha önceki makul bir tarihte postaya vermesi gerekirken davalı bu gerekliliğe uymamıştır. Bu nedenlerle, işverenin davacı işçiyi bir aylık süre içerisinde işe başlatmadığının kabulü ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

Davacının işe başlaması için usulüne uygun olarak davet edildiği ancak davacının bu davete rağmen işe başlamadığı yönünde dosya kapsamı ile bağdaşmayan bir gerekçeyle, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi hatalıdır. 

gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Bu karara karşı bir daire üyesi;

“İşverenin, işçiyi işe başlatması için işverene tanınan yasal bir aylık sürenin son günü 26/08/2012 tarihi olup, davacının işe davet edilmesine dair işveren yazısı yasal bir aylık süre içerisinde 24/08/2012 tarihinde işveren tarafından postaya verilmiştir. Söz konusu davet yazısının, postadaki gecikme nedeniyle davacı işçiye 04/09/2012 tarihinde tebliğ edilmiş olmasından işverenin sorumlu tutulması mümkün değildir”

gerekçesi ile karara muhalif kalmıştır.


Sonuç

1- İşe iade davası sonrası süresi içinde işe iadesi için başvuran işçiyi 1 aylık süre içinde işe davet etmelidir.

2- İşveren 1 aylık süre içerisinde işe davet başvurusunu postaya vermiş ise kural olarak postadaki gecikmeden sorumlu tutulamaz

3- Ancak 1 aylık süresinin sonunda işe davet yazısını postaya verirse o zaman dürüstlük kuralı gereğince süresinde bir davetten bahsedilemez

Av. Eren Evren

        Okyay | Evren 

Avukatlık & Arabuluculuk 

   www.okyayevren.com

 

 

6 yorum

  1. çok güzel bir karar. bu yönde başka bir yargıtay kararına rastlayamadım o yüzden bu içtihata güvenip dava açılabilir mi bilemedim.

  2. iyigunler biz a 101 de calisiyorduk toplu is feshimizi verdiler fakat bana ve arkadasima is feslimizin neden verildigine dair yazili birsey yani ihtarname gondermedi bu ne anlama gelir

  3. iyigunler bnim isim 27 subatta isveren feshimi verdi bizi toplu olarak cikardilar a101 de calisiyorduk fakat isveren bana yazili olarak is cikisimi ihtarname olarak gondermedi bu ne anlama gelir

  4. Afedersiniz yazılanları okuyunca gerçekten kendimi tutamadım. Böyle adalet sisteminin içine ..çmam bile. Yazıklar olsun binaları dikip sistemi düzeltmeyen yurdum insanına. İnandıkları birincil cezalarını kolonlarından versin

  5. iyi çalışmalar;
    işe iade davasını kazandım. temyizdende lehime sonuç geldi. işverene işe iade ihtarnamesini gönderdik. 40 gün oldu cevap gelmedi henüz. şimdi avukatım tekrar dava açıcaz dedi tazminatlar için. böyle mi olmalı eğer böyleyese bu süre yerel mahkemede ve giderse yargıtaya ne kadar zamanda sonuç alırım. zaten 3 yıl işe iade sürdü buda öylemi sürer. Teşekkür ederim.

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir