Fazla Çalışma Davalarında İşyeri Dışından Tanık

Fazla Çalışma Yapıldığını İşçinin Yazılı Deliller Dışında Tanıkla İspatı İmkan Dahilinde Olsa da İşyeri Çalışma Düzenini Bilmeyen ve Bilmesi Mümkün Olmayan İşyeri Dışından Tanık Anlatımına Değer Verilemeyeceği 

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

Tanık beyanları ile sonuca gidilmeli der iken, duruşmada her kişi tanık olarak dinlenebilecek midir? İş yerinde çalışmayan kişilerin tanıklığı dikkate alınacak mıdır?

Bu haftaki inceleyeceğimiz kararda, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/12348 E. 2016/18033 K. 16.06.2016 tarihli kararında hangi tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiği tespit edilmiş;

Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacağının tahsilini istemiştir.

Davalılar vekilleri, davacının tazminatlarının ödenmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi;

Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yapıldığını işçinin, karşı iddiayı ve özellikle fazla mesai ücreti ödendiğini ise işverenin ispatlaması gerekir. İlke olarak işçi fazla çalışma yaptığını veya tatillerde çalıştığını yazılı deliller dışında tanıkla da ispatlayabilir.

İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Somut olayda, davacı davalı işyerinde gece 01:00’e kadar çalıştığını iddia etmiştir. Davalı vekili ise fazla mesai yapılmadığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarının birbiri ile uyumsuz olduğu belirtilerek davacının haftanın altı günü 07:30-19:00 arası çalıştığı bir buçuk saat ara dinlenme mahsubu ile haftada onbeş saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.

Mahkemece bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmiş ise de; isabetli olmamıştır. Zira davacı tanığının davacının 08:30-17:00/17:30 arası çalıştığını, yaz aylarında çalışmaların yoğunlaşması sebebi ile 18:00 e sarktığını beyan etmiştir. Davalı tanıkları da 08:00 – 17:00 arası çalışıldığını beyan etmiştir.

Dosya içeriği ve tanık beyanlarına göre arızi uzamaların genelleştirilemediği ve ara dinlenmenin birbuçuk saat olduğu dikkate alındığında on saatten birbuçuk saat ara dinlenme düşülmesi sonucu davacının kanuni çalışma süresi olan haftalık kırkbeş saati aşan fazla çalışmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu bakımdan hükme esas alınan bilirkişi raporundaki fazla çalışmaya dair değerlendirme ve hesaplama yöntemi hatalıdır. Davacının fazla mesai alacağının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı hesaplamaya itibar edilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ

  • Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
  • Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
  • Ancak işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan işyeri dışından tanıkların anlatımlarına değer verilip bu itibarla hüküm kurulamaz.

        Av. Gözde Gökçe

          Okyay | Evren 

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

     www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir