İş Kazası Sebebi ile Yakınların Manevi Tazminat İsteme Hakkı

is-kazasi-manevi-tazminat

İş kazası geçiren işçinin eş ve çocukları da manevi tazminat talep edebilir mi ?

is-kazasi-manevi-tazminat

Bir kazanın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için bazı kriterlerin varlığı aranmaktadır;

-Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

-İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,

-Sigortalının işveren tarafından görevle başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

Kaza Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildikten sonra, olayın iş kazası olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim elamanlarınca veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir.

Peki sigortalının iş kazası geçirdiği kurumca da tespit edildikten sonra ne olacaktır? Sigortalı ve hak sahiplerinin iddia edebilecekleri hakları olacak mıdır? Eğer cevabımız olumlu ise bu haktan yararlanma koşulları ne olacaktır? Öncelikle evet, iş kazası geçiren sigortalı ve hak sahipleri 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca bazı haklardan faydalanabileceklerdir. Üstelik iş kazası sigorta kolundan sağlanan bu haklardan yararlanmak için yaş, prim ödeme gün sayısı gibi herhangi bir şartta bulunmamaktadır. Herhangi bir işte / işyerinde çalışmaya başlayan ve çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğrayan sigortalılar yaşına, prim ödeme gün sayısına bakılmaksızın ;

  1. a) Geçici iş göremezlik ödeneğinden
    b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik gelirinden
    c) Sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine gelirinden
    d) Gelir almakta olan kız çocuğunun evlenmesi halinde evlenme ödeneğinden
    e) Sigortalının ölüm halinde cenaze ödeneğinden

Bu ödenekler haricinde sigortalı maddi ve manevi tazminat talep edebilecek midir? Eş ve çocukların, Anne-babanın manevi tazminat talep edebilmeleri mümkün müdür?,

İşçinin yalnızca cismani zarara uğraması halinde, yakınlarının bu zarar dolayısıyla hayat seyirleri değişir, kaza dolayısıyla psikolojileri bozulur ve benzer etkiler gözlenirse yine manevi tazminat açma hakları söz konusu olacaktır.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 17.11.2014 tarihli ve 2014/10693 E 2014/23947 K. sayılı kararında, iş kazası sonucu sigortalının eş ve çocukları lehine manevi tazminat konusunu incelemiştir. Karara konu olayda, manevi tazminata karar verilmesinin şartları ve doğruluğu tartışılmıştır;

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; Davacı eş ile çocukların manevi tazminat istemi ile açtıkları davaların reddine, İhbar olunan .. Sigorta A.Ş’nin leh yada aleyhine hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir

yargitay(1)

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi; 

Manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Ancak bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın manevi tazminat isteyebileceklerine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır.

Borçlar Kanununun yürürlük zamanında içtihatlarla düzenlenen husus yasa koyucu tarafından açıklığa kavuşturulmuş ve yaralanan sigortalının yakınlarının manevi tazminat davası bakımından hak sahipliği durumu ön şartı olarak “ağır bedensel zarar” koşulunu getirmiştir.

Somut olaya gelince; gerek haksız fiil zamanında yürürlükte bulunan Borçlar kanununda gerekse bu kanun zamanında gelişen içtihatlar ışığında düzenlenen Türk Borçlar Kanununda, iş kazası nedeniyle ağır bedensel zarara uğrayan sigortalının yakınlarının manevi tazminat talep etme haklarının bulunduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken öncelikli hususlar “yakınlık” kavramından ne anlaşılması gerektiği ile yaralanmanın “ağır bedensel zarara” neden olup olmadığıdır. Davacı sigortalının diğer davacıların yakını olarak onların eş ve babası olduğu ve yine sigortalının iş kazası nedeniyle ağır bedensel zararının doğduğu açıktır. Hal böyle olunca davacı eş ile çocuklar için uygun miktarlarda manevi tazminata karar verilmesi yerine yazılı gerekçelerle bu davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

 


 

SONUÇ

Bir kazanın iş kazası olarak değerlendirilebilmesi için, bir takım şartları sağlamış olması, kanunda tanımlı unsurları taşıması gerekmektedir. İş kazası olarak nitelendirilen bir vakıadan dolayı kaza hükümlerinden faydalanabilmek için kanun kapsamında sigortalı olunması gerekir. Bunun yanında sigortalının çok yakınlarından birinin de işçinin ağır bedensel zarara uğraması halinde aynı eylem nedeniyle, manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmelidir.

 

Stj. Av. Gözde Gökçe

             Okyay | Evren 

Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

       www.okyayevren.av.tr

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir