HAFTA TATİLİ ALACAĞI İSTEMİNDE İSPAT YÜKÜ

4857 sayılı İş Kanunu’nun 46 . maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Kanun’un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmi dört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiştir. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılmaktadır ve sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gerekmektedir.

Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmi dört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmi dört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.

2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür.

Peki, işçinin hafta tatili yapıp yapmadığının, yapmadı ise alacağının ödenip ödenmediğinin ispat yükü kimdedir sorusunun yanıtına gelecek olur isek, 2017’deki ilk yazımda inceleyeceğim Yargıtay Kararının konusuna gelmiş bulunmaktayız demektir. (:

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/11679 E. 2016/19295 K. Sayılı ve 27.06.2016 tarihli kararında hafta tatili alacağını incelemiş ve şu tespitleri yapmıştır;

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.

Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı İ… şirketi tarafından karar, süresinde temyiz edilmiştir.

Yerel mahkeme kararını inceleyen 22. Hukuk Dairesi:

yargitay

Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına dair kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.

Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.

Somut olayda, hafta tatillerinde çalışma olduğuna dair davacı tarafından sunulan bir yazılı delil olmadığı gibi tanıklar da Libya ülkesinde cuma gününün resmi tatil olduğunu bildirmiş ve davacının cuma günleri tatil yaptığı konusunda davacı tanıklarından birinin 15 günde bir, diğerinin hiç tatil yapmadığı şeklindeki çelişkili beyanları, davalı tanıklarının ise cuma günü tatil yaptığı şeklindeki beyanları karşısında davacının hafta tatili alacağını yeterli ve inandırıcı delillerle ispat edemediğinden bu isteğin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Ayrıca davacı dava ve ıslah dilekçesinde kıdem tazminatı dışındaki diğer alacaklara kanuni faiz talep etmesine rağmen mahkemece talebi aşılarak bütün alacak taleplerine en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı Kanun’un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunmakta, buna da hafta tatili denmektedir.

-Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmi dört saattir.

-Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

-Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekmektedir.


NOT: Kararda geçen ancak ayrıntılı incelemediğimiz, mahkemenin taraf talebini aşarak karar vermesi hususunu da bir not ile açıklamak isterim;

HMK 26. Maddede “Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

Buna göre iş ve işçi davalarında da bu kural geçerlidir ve hakim tarafların talepleri ile bağlı kalarak sonuca gitmelidir.

        Av. Gözde Gökçe

          Okyay | Evren 

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

     www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir