İşe İade Kararından Sonra İşçinin İşe Başlatılmamasının İşçilik Alacaklarına Etkisi

ise-iade-sonrasi-kidem-tazminati

İş Kanunu’nun 20.maddesine göre; İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir ve işe iadesini talep edebilir.

Kanunun 21.maddesine göre de; İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır.

İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

Yargıtay tarafından işe iade kararı sonrası işçinin işe başvurması halinde, önceki fesih hükümsüz olarak  olarak kabul edilip hüküm ve sonuçlarının doğurmayacağı kabul edilmektedir. İşçinin iş akdi işe başlatılmayacağının kendisine bildirildiği ya da bildirim yok ise işverenin 1 aylık süresinin sonu itibari ile yapılmış kabul edilmektedir.

Fakat bu durumda işe iade davasının sonuçlanması ve kesinleşmesinin ortalama 1,5-2 yıl sürdüğü göz önüne alındığında işçinin feshe bağlı alacaklarının hesabında işçinin kıdem süresine 1,5-2 yıl daha eklenecek midir ?

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 10.10.2016 tarih ve 2016/21532 E ve 2016/17631 K sy kararında; işe iade kararı sonrası işe başlatılmayan işçinin, kıdem ve yıllık izin alacaklarının ne şekilde hesaplanacağı incelenmiştir. Karara konu olan olaylarda;

ise-iade-sonrasi-kidem-tazminati

Satın alma müdürü olan davacı 01.10.1992 – 11.07.2005 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalışmış ve iş akdi feshedilmiştir. Davacının açtığı işe iade davası sonrası Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nce davacının işe iadesine karar verilmiş, Davacı 11.02.2015 tarihinde işe iadesi için başvurmuştur. Ancak davalı işveren 1 aylık yasal süresi içerisinde davacıyı işe başlatmamıştır.

Davacı vekilince; alacak davası açılarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, başarı primi ve 2005 yılı kıyafet yardımı alacaklarını istenmiştir.

Davalı vekili, satın alma müdürü olan davacının çıkış tarihine dek tüm izinlerini kullandığını, davacının prim hakkının doğmadığını, kıyafet yardımı hakkının üst düzey yönetici olduğundan doğmadığını, bu hakkı olsa bile bu hakkını talep hakkının doğmadığını, ödenmemiş ücretinin bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, İzin ücreti farklarının ödendiği, dosyaya sunulu bulunan ödeme belgelerine göre 4 aylık ücret ve diğer haklar, işe başlatmama tazminatı, kıdem ve ihbar tazminatlarının ve izin ücreti farkının toplamı olan 175.177,66 TL’nın ödendiği anlaşıldığından davacının bu talepleri yönünde de iş akdinin askıda olduğu dönemde ödeme yapıldığı kabul edilerek  davanın reddine karar verilmiştir.

Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

yargitay

Dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Hukuk Dairesi Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti açısından şu şekilde tespitlerde bulunmuştur.

  • İşçinin feshin geçersizliği ve işe iade davasını kazanması ve işe başlatılmaması durumunda, anılan 4 aylık süre ihbar, kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağını etkiler. Çünkü dört aya kadarki süre işçinin fiili çalışmasına ilave edilir. 4 aylık süre her zaman kıdemi etkiler.
  • İhbar tazminatı ile yıllık ücretli izni ise ücret artışı meydana geldiğinde veya süre eklenip önel süresini ve izne hak kazanmaya neden olduğunda etkilemektedir. Kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının işe başlatmama tarihi yeni fesih tarihi olduğundan, bu tarihteki ücret üzerinden hesaplanması gerekir. Zira önceki fesih ortadan kalkmıştır.
  • Keza işçi feshin geçersizliğini isteminde bulunduğu davadan başka, kıdem ve ihbar tazminat istemi ile bir dava da açmış bulunabilir. Bu durumda, feshin geçersizliğine dair dava bekletici mesele yapılmalıdır. Feshin geçersizliğine karar verilmesi ve işçinin işverene başvurması üzerine işe başlatılması veya başlatılmaması halinde, davaya konu fesih ortadan kalktığından, kıdem ve ihbar tazminatı reddedilmeli, feshin geçerli nedene dayandığı veya geçersiz kabul edilmesine rağmen, işçinin başvurmaması nedeni ile geçerli hale geldiği durumda ise kıdem ve ihbar tazminatı kabul edilmelidir

 

SONUÇ OLARAK;

1- İşe iade kararı sonrası işçinin işe başvurması ile önceki fesih ortadan kalkar ve sonuçları hükümsüz olur.

2- İşveren işe başvuru talebine rağmen işçiyi işe başlatmaz ise, fesih tarihi işe alınmadığı tarih olacaktır.

3- Ancak bu durumda işçinin kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacaklarına esas kıdem süresi, fesih tarihine 4 ay ilave edilerek bulunur.  Fakat hesaba esas ücret; işçinin işe başlatılmadı tarihte geçerli olan ücrettir. Örneğin asgari ücret ile çalışan bir işçi için, hesaplamalar, fesih tarihindeki asgari ücret değil, işe başlatılmadığı tarihteki asgari ücret yapılır.

Av. Eren Evren

        Okyay | Evren 

Avukatlık & Arabuluculuk 

   www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir