Fazla Çalışmaların, Aylık Ücretin İçine Dahil Edilmesi

İş Kanunu’nun 41.maddesine göre;  Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar, fazla çalışma olarak kabul edilir. Taraflarca iş sözleşmesinde haftalık çalışma süresinin 45 saatin altında kararlaştırılması halinde haftalık 40 ile 45 saat arasında yapılan çalışmalar ise fazla süreli çalışma olarak kabul edilir.

Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Fazla süreli çalışmalar için ise yüzde 25 oranında bir artış yapılır.

Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

Fazla çalışma yapabilmek için işçinin yazılı onayı gerekir. Ancak işçinin yazılı onayı bile olsa herhalde yıllık fazla çalışma süresi 270 saati aşamaz.

İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücret içinde olduğunun kararlaştırılması halinde bu şart geçerli olacak mıdır ?

Konu ile ilgili Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 09.11.2017 tarih ve 2015/15606 E ve 2017/17947 K sy kararlarında bu husus tartışılmıştır.

Karara konu olan olaylarda;

Davacı vekili müvekkilinin davalı Banka işyerinde 05.06.2006-26.07.2012 tarihleri arası dış ticaret ve kredi operasyonları bölümüne bağlı krediler izleme bölümünde kesintisiz çalıştığı, davacının hizmet süresince yapmış olduğu fazla çalışmalar karşılığı fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini beyanla fazla mesai ücretinin davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.

Davalı vekili Bankaya ait fazla çalışma talimatında fazla çalışma yapabilecek ünvanların açıkça belirtildiği, Bankada yönetmen olarak görev yapan davacının fazla çalışma yapabilecek ünvanlar kapsamında bulunmadığı, iş sözleşmesi gereği fazla mesai ücretlerinin aylık ücrete dahil olduğu, davacının tüm alacakları bakımından Bankayı ibra ettiği, dava tarihinden geriye doğru beş yıldan öncesine ait fazla mesai ücretlerinin zamanaşımına uğradığı savunularak haksız davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

Yerel Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın Kısmen Kabulüne karar verilmiştir.

Kararı her iki taraf da temyiz etmiştir.

yargitay

Dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne göre;

Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.

Sözleşmede fazla mesai ücretinin, ücretin içinde kararlaştırılması halinde yılda 270, ayda 22,5 ve haftada 5.2 saatlik haftalık 45 saati aşan fazla mesai ücretin içinde kararlaştırılmış olur. Aynı zamanda bu hüküm 40 ile 45 saat arasındaki fazla sürelerle çalışma süresini de kapsar.

Taraflar arasındaki sözleşmede fazla mesainin ücrete dahil olduğu kararlaştırılmıştır. Hükme esas bilirkişi raporunda davacının haftalık çalışmasının 48.63 saat hesaplandığı anlaşılmaktadır. Sözleşme hükmü dikkate alındığında haftalık 5,20 saati aşan fazla mesai olmadığı için davacının fazla mesai alacağına hak kazanmadığı anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne göre; fazla mesai ücretinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.


SONUÇ

1- Haftalık 45 saati aşan çalışma süresi fazla çalışmadır.

2- Sözleşme ile fazla çalışma ücretinin aylık ücret içinde ödendiği yazılı ise haftalık 5,20 olmak üzere toplamda yıllık 270 saatlik fazla mesai ücretinin ücret içinde ödendiği kabul edilir. Ancak haftalık 5,20 saati aşan fazla çalışmaların ödemesi yapılır.

3- Her ne kadar kararda yazmasa da; sözleşmede fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna dair hükmün geçerli olması için, aylık ücretin asgari ücretten en az %25 oranında daha fazla olarak tespiti gerekir.

Av. Eren Evren

        Okyay | Evren 
Avukatlık & Arabuluculuk 
   www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir