Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimlerinde Çalışan Personel İş Kanunu Hükümlerinden Yararlanabilir mi ?

ev-tipi-sosyal-hizmetler-biriminde-calisan-personel

ev-tipi-sosyal-hizmetler-biriminde-calisan-personel

Ev tipi sosyal hizmet birimlerinin tanımı Sosyal Hizmetler Kanununda yapılmıştır. Bu tanıma göre ev tipi sosyal hizmet birimleri; çocuk, kadın, engelli ve yaşlılar ile bakım veya barınma ihtiyacı olan kişilere hizmet verilen ev niteliğindeki yatılı sosyal hizmet birimlerini ifade etmektedir.

Ev tipi sosyal hizmet birimleri Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından oluşturulmuş yerlerdir. Kuruma, bu yerlerde hizmet gereği olarak sözleşmeli personel çalıştırma hak ve yetkisi de Sosyal Hizmetler Kanunu ile verilmiştir. Yani kurum gerekli gördüğü takdirde sosyal hizmetlerin verildiği bu evlerde sigortalı işçi çalıştırabilmektedir.

Peki kurum bünyesinde sigortalı olarak çalıştırılan bu işçiler, kurum ile doğacak bir uyuşmazlıkta İş Kanunu hükümlerinden faydalanabilecekler midir? Uyuşmazlık hangi kanun hükümlerine göre çözümlenecektir?

Sosyal Hizmetler Kanununun 16. Maddesine 6.2.2014 tarihinde 6518 sayılı yasa ile Ev tipi sosyal hizmet birimleri, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrası hükmü kapsamındadır.” hükmü eklenmiştir. İş Kanununun 4. maddesinde de İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı işler ve iş ilişkileri düzenlenmiştir. İki hüküm birlikte değerlendirildiğinde ev tipi hizmet birimlerinde çalışan işçiler için İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı ortaya çıkmaktadır.

Bu sorunsal ile ilgili olarak Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2015/35539 E. 2016/21 K. Sayılı ve 04.01.2016 tarihli bir kararını değerlendirerek daha net bir sonuca ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Karar şöyledir:

“Davacı, davalı kuruma ait çocuk evlerinde 2007-05.11.2014 tarihleri arasında bakım personeli olarak çalıştığını, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.

Davalı bakanlık vekili, ev tipi sosyal hizmet birimlerinin iş kanunu kapsamında bulunmadığını belirterek görev itirazında bulunmuştur.

Davalı şirkete dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak cevap verilmemiştir.

Mahkemece, davacının ev tipi sosyal hizmet birimlerinde çocuk bakıcısı olarak çalıştığı, bu birimlerin iş kanunu kapsamında bulunmadığı belirtilerek Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir.

Karar, süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.

yargitay

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.

4857 Sayılı İş Kanunu'nun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.

4857 Sayılı Kanun'un 4.  maddesinin birinci fıkrasının ( e ) bendi uyarınca, ev hizmetlerinde bu kanun hükümleri uygulanmayacaktır.

2828 Sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasının f bendinin bir numaralı alt bendinde çocuk yuvaları; "0-12 yaş arası korunmaya ihtiyacı olan çocuklarla gerektiğinde 12 yaşını dolduran kız çocuklarının, bedensel, eğitsel, psiko sosyal gelişimlerini, sağlıklı bir kişilik veya iyi alışkanlıklar kazanmalarını sağlamakla görevli ve yükümlü yatılı sosyal hizmet kuruluşları", onbir numaralı alt bendinde ise, çocuk evleri; "0-18 yaşlar arasındaki korunmaya muhtaç çocukların kaldığı ev birimleri" şeklinde tanımlanmıştır.

Anılan Kanun'un 3. maddesinin birinci fıkrasının f bendinin on üç numaralı alt bendinde "Koruma Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi" tanımlaması yapılmışken, A. B.'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 06.02.2014 tarihli ve 6518 Sayılı Kanun'un 14. maddesiyle “Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimleri”; çocuk, kadın, engelli ve yaşlılar ile bakım veya barınma ihtiyacı olan kişilere hizmet verilen mesken niteliğindeki yatılı sosyal hizmet birimleri, olarak değiştirilmiştir.

06.02.2014 tarihli ve 6518 Sayılı Kanun ile 2828 Sayılı Kanun'un 16. maddesine, "Ev tipi sosyal hizmet birimleri, 22/5/2003 tarihli ve 4857 Sayılı İş Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrası hükmü kapsamındadır." düzenlemesi ilave edilmiştir. Dolayısıyla söz konusu işyerleri Kanun'un yürürlük tarihi olan 19.02.2014 tarihi itibariyle İş Kanunu'nun uygulanması mümkün değildir.

Somut olayda davacı, 10.01.2007 tarihinde davalı kuruma ait çocuk evlerinde çalışmaya başladığını, 2011 yılından sonra çocuk yuvasında çalışmaya devam ettiğini, 2014 yılı başında bakım koordinatörü olarak görevlendirildikten sonra, aynı yılın ortalarında tekrar bakım personeli olarak görevlendirildiğini ve 05.11.2014 tarihinde iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini savunmuştur. Davalı A. B. vekili, davacının 2007 yılında Denizli çocuk yuvasında çalışmaya başladığını ve ev tipi sosyal hizmet birimlerinin oluşturulması ile birlikte 2014 yılı başlarından sonra ev tipi sosyal hizmet birimlerinde, önce koordinatör daha sonra bakıcı olarak görevlendirildiğini belirtmiştir. Mahkemece davacının ev tipi sosyal hizmet biriminde çalıştığı belirtilerek Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. 2828 Sayılı Kanun'un 3. maddesinin birinci fıkrasının ( f ) bendinin on üç numaralı alt bendinde 06.02.2014 tarih ve 6518 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle "Koruma Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi" yerine Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimleri" tanımlaması getirilmiş ve aynı kanuna eklenen on altıncı madde ile ev tipi sosyal hizmet birimlerinin İş Kanunu kapsamında olmadığı açıklanmıştır. Bu durumda davacının kanunun yürürlüğe girdiği 19.02.2014 tarihinden önceki çalışmaları İş Kanunu kapsamında olup bu dönem hakkında açılan dava ile ilgili iş mahkemeleri görevlidir.

2828 Sayılı Kanun'da 6518 Sayılı Kanun ile değişiklik yapılmasından sonraki döneme gelince, davalı bu dönemde davacının, önce koordinatör, daha sonra bakıcı olarak görevlendirildiğini belirtmiştir. Ancak davacının anılan dönemdeki çalışmasının yukarda tanımlaması yapılan ev tipi sosyal hizmet biriminde geçip geçmediği dosya kapsamına göre açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu durumda mahkemece kanuni düzenlemede yer alan “Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimleri” nin nereler olduğu ve davacının çalıştığı işyerinin bu birimlerden olup olmadığı konusu, ilgili yerlerden sorularak aydınlatılmalı, işyerinin “Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimi” niteliğinde olduğunun tespit edilmesi halinde anılan dönem için önce tefrik ardından Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmelidir. Aksi durumda yargılamaya devam edilerek işin esası ile ilgili bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”

Sonuç olarak;

  • Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimlerinde çalışan işçilerin 19.02.2014 tarihinden önceki çalışmaları İş Kanunu kapsamına girmektedir. Doğacak bir uyuşmazlık İş Kanunu hükümlerine göre çözümlenecektir. Görevli mahkemeler de İş Mahkemeleridir.
  •  
  • Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimlerinde çalışan işçilerin 19.02.2014 tarihinden sonraki çalışmaları ise İş Kanunu hükümlerine tabi değildir. Doğacak bir uyuşmazlık Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümlenecektir. Görevli mahkemeler de Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Av Tuba Babaoğlu

Konya

 

 

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir