İş davalarında işçinin çalıştığı işverenin tam olarak unvanını bilmemesi mümkündür. Bununla birlikte işçi, tanıdığı işveren için çalıştığını düşünürken bir devir sözleşmesi ile taşeron işverene bağlı olarak çalışması da çok sık rastlanan bir durumdur.
Bu tür durumlarda işçiler dava açarken genelde kendi bildikleri işverenlerinin isimlerini verir ve davalı taraf olarak bildikleri ismi gösterirler. Bu şekilde yanlış kişiye karşı dava açılır. SGK kayıtlarında da yalnızca işveren numaraları yazdığı ve işverenin unvanını bulabilmek için SGK’dan fiziki sorgulama yapmak gerektiği için davalar söylenen yanlış kişi ve işveren aleyhine açılmış olur
İşverenler ise bu tür yanılgılardan kazanç sağlamak adına husumet /taraf sıfatı yokluğu itirazında bulunur ve davanın yanlış işverene açıldığı gerekçesi ile reddini talep eder. Peki yanlış işverene karşı açılan dava red mi edilecek ??
Esasen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124.maddesine göre dava açıldıktan sonra davanın tarafını ıslah ile bile olsa değiştirmek mümkün değil. Bu sebeple yanlış işverene açılan davanın reddi gerekir.
Fakat 124.maddenin istisnası da var. Şöyle ki;
Maddenin 3 ve 4. fıkralarında
(3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
(4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.
şeklinde düzenlemeler var.
Buna göre; davanın yanlış kişiye açılması maddi bir hatadan kaynaklanıyorsa -örneğin x A.Ş firmasına dava açılacak iken X Ltd Şti’ne dava açılmış ise- doğru taraf davaya dahil edilecek ve yargılama devam edecektir.
Ancak davada yanlış taraf gösterilmesi maddi bir hatadan değil de kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklanıyorsa -Örneğin ihaleli işlerde yanlış taşerona dava açılmış ise- Hakim tarafından karşı tarafın rızası aranmaksızın doğru işveren davaya dahil edilmeli ancak hatalı olarak dava açılan işveren lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmelidir.
Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin 26.3.2013 tarih E. 2012/18440 K. 2013/6472 sy kararında da bu konu tartışılmış ve İstanbul Üniversitesi’nin bir taşeronunda çalışan personelin açtığı alacak davasını yanlış taşerona yönlendirmesi sonucunda bu durumun kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı ve hasım düzeltmesinin yapılarak doğru tarafa dava dilekçesinin tebliğ edilmesi gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Av. Eren Evren
Okyay | Evren
Avukatlık & Arabuluculuk
www.okyayevren.com