Hukukçular ile Muhasebeciler arasındaki en temel tartışmalardan birisi de işçilik alacakları hesaplanırken bir yılın 360 gün mü yoksa 365 gün olarak hesap edilmesini gerektiğidir. Çoğunlukla SGK'ya verilen aylık bildirgelerin 30 gün üzerinden hesaplandığı ve yılda 12 ay olduğu varsayımı ile bir yılın 360 gün olduğu düşünülür.
T.C.
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/4501
K. 2013/5564
T. 18.3.2013
ÖZET : Davacının kıdem tazminatı farkı alacağı bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı alacağı, bir yıl 360 gün olarak kabul edilerek hesaplanmış ve bilirkişi raporu esas alınarak fark kıdem tazminatına hükmedilmiştir. Mahkemece, kıdem tazminatı ücreti hesaplanırken bir yıl 365 gün kabul edilmeli ve gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak davacının kıdem tazminatı farkı alacağı bulunup bulunmadığı belirlenerek sonuca gidilmelidir.
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, harcırah alacağı, hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil, yemek, yakacak, sosyal yardım ve izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı … Belediye Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi H. Bağcıvan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi, kıdem tazminatı farkı, kıdem tazminatı faizi ve diğer işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının hak ettiği tüm alacakların ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
Davacının kıdem tazminatı farkı alacağı bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı alacağı, bir yıl 360 gün olarak kabul edilerek hesaplanmış ve bilirkişi raporu esas alınarak fark kıdem tazminatına hükmedilmiştir. Mahkemece, kıdem tazminatı ücreti hesaplanırken bir yıl 365 gün kabul edilmeli ve gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak davacının kıdem tazminatı farkı alacağı bulunup bulunmadığı belirlenerek sonuca gidilmelidir.
Kabule göre de, mahkemece kıdem tazminatı faizine faiz işletilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
SGK bildirimini yıllık 360 gün olarak kabul edipte işçi tazminatını 365 gün üzerinden ödemek emeklilikte bir işçinin ortalama 4 ay eksik kıdem tazminatı almasına sebep olmaktadır. İşçinin hiç bir müdahale yetkisi olmadan ortaya çıkan bu haksızlık düzenlen melidir.
Yani BN simdi 01.04.2015 tarihinde ise basladim 31.03.2016 tarihinde isime son verilecek kidem tazminat hakkim olmuyormu yani.
Cem Bey yasaya göre Kıdem Tazminatına hak kazanılması için "Tam Yıl" geçirilmesi gerekiyor. Hukukta yıl hesabı bir sonraki yılın aynı gününe gelen zamandır. Yani 01.01.2015 girişin üzerinden 1 yıl geçtiğinde 01.01.2016 olur ve tam yıl geçmiş sayılır.
Kararda bahsedilen konu Kıdem Tazminatına hak kazanılması değil, kıdem tazminatı hesabında esas alınacak süredir.
O zaman 1.1.2015 giriş 3.1.2016 tarihleri arasında çalışan bir işçinin iş kanununa göre kıdem tazminatı hakkı doğuyor.. Ancak Yargıtaya göre ssk dökümünde 363 gözükeceği için tazminat hakkı doğmuyor.. Bu anlam mı çıkıyor.