İşten çıkarılan işçinin İmzaladığı ibraname Geçerli midir?- İbranamenin Geçerlilik Şartları Nelerdir ?

isci-ibraname

isci-ibraname

İşverenler çoğunlukla iş sözleşmelerini feshettikleri işçilere, ileride bir sorun yaşamamak ya da herhangi bir davaya maruz kalmamak adına, bazen de baskı ile tüm haklarını aldıkları yönünde ibraname imzalatmaktadırlar. Bu ibranameyi imzalayan işçiler ise hem işvereni ibra ettikleri ve işverenin ‘artık dava açamazsın’ söylemleri karşısında artık dava açma haklarının olmadığını işverenler ise aldıkları bu ibraname ile kendilerinin güvende olduğunu düşünürler. Acabaişten çıkarılan işçinin imzaladığı ibraname geçerli idir ? 

İbraname 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Borçlar Kanunun ile yeniden düzenlemiştir. Yasanın 132. Maddesinde “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” Kuralına yer verilmiştir.

İş Hukuku bakımından ise ibraname yine Borçlar Kanununun 420. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre işçinin işverenden olan alacağına ilişkin olan bir ibranamenin geçerli olabilmesi için;

·         İbra sözleşmesinin yazılı olması,

·         İbra tarihi itibariyle sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması,

·         İbra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi,

·         Ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması,

Şarttır. Bu unsurları taşımayan bir ibraname kesin olarak hükümsüzdür.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/42101 E. 2013/3327 K. sayılı ve 29.01.2013 tarihli kararında ibranamenin geçerlilik şartlarını gösteren bu hüküm değerlendirilmiştir.

Yargıtay’ ın kararına göre özetle,

 “Borçlar Kanununun 420. Madde şartlarını taşımayan ibranameler kesin olarak hükümsüzdür. Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını içeren diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması gerekir. İş sözleşmesinin feshedilme tarihinden itibaren 1 ay geçmeden yapılan ibraname hükümsüzdür. Çünkü 4857 sayılı İş Kanununun 19. maddesinde, feshe itiraz bakımından bir aylık hak düşürücü süre öngörülmüş olmakla, feshi izleyen bir ay içinde işçinin işe iade davası açma hakkı bulunmaktadır. Bu noktada feshi izleyen bir aylık süre, işçinin eski işine dönüp dönmeyeceğinin tespiti bakımından önemlidir. O halde feshi izleyen bir aylık sürede işverenin olası baskılarını azaltmak, iş güvencesinin sağlanması için de gereklidir. Geçerli ve haklı neden iddialarına dayanan fesihlerde dahi ibraname düzenlenmesi için feshi izleyen bir aylık sürenin beklenmesi gerekir.. Ancak bu bir aylık bekleme süresi ibra sözleşmelerinin düzenlenme zamanı ile ilgili olup ifayı ilgilendiren bir durum değildir. 
Başka bir anlatımla işçinin fesih ile muaccel hale gelen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve izin ücreti gibi haklarının ödeme tarihi bir ay süreyle ertelenmiş değildir..”

6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenen ibranamenin geçerlilik şartları yukarıdaki gibidir. Bu aşamada akla yeni Borçlar Kanunu yürürlüğe girmeden evvel yapılan ibranameler için geçerlilik şartları nedir sorusu gelmektedir.  Yukarıda bahsettiğimiz Yargıtay kararında konunun belli ilkeler dahilinde değerlendirilmesi gerektiğini açıklamıştır. Buna göre;

–       İş ilişkisi devam ederken yapılan ibra sözleşmeleri geçersizdir. İşçi bu dönemde tamamen işverene bağımlı durumdadır ve iş güvencesi hükümlerine rağmen iş ilişkisinin devamını sağlamak veya bir kısım işçilik alacaklarına bir an önce kavuşabilmek için iradesi dışında ibra sözleşmesi imzalamaya yönelmesi mümkün olup, Yargıtay uygulaması hep bu yöndedir.

–       İbranamenin geçerli olup olmadığı 818 sayılı Borçlar Kanununun irade fesadını düzenleyen 23-31. maddeleri yönünden de değerlendirilmelidir. İbra sözleşmesi yapılırken taraflardan birinin esaslı hataya düşmesi, diğer tarafın veya üçüncü şahsın hile ya da korkutmasıyla karşılaşması halinde, ibra iradesinden söz edilemez.
Öte yandan 818 sayılı Borçlar Kanununun 21 inci maddesinde sözü edilen aşırı yararlanma (gabin) ölçütünün de ibra sözleşmelerinin geçerliliği noktasında değerlendirilmesi gerekir.

–        İşçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olamaz. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir.

–       Miktar    içeren ibra sözleşmelerinde ise, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde, Yargıtay’ ın kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Miktar içeren ibranamenin çalışırken alınmış olması makbuz etkisini ortadan kaldırmaz.

–       İşçinin ibranamede yasal haklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazı kayda yer vermesi ibra iradesinin bulunmadığını gösterir. 

Sonuç olarak anlaşılmaktadır ki, işverenler tarafından imzalatılan ibranamelerin geçerli olabilmeleri ve hüküm doğurabilmeleri oldukça sıkı şartlara bağlanmıştır. Kanununun sıraladığı şartları taşımayan bir ibraname kesin olarak hükümsüzdür. 

Av. Tuba Özcan

Okyay & Evren Avukatlık Ofisi

www.okyayevren.av.tr

5 yorum

  1. Merhaba dün iş kanunun 17 ve 18 maddeleri gereği ya i işyerinin ankara şubeleri kapndığı için işten çıkışımızo verdiler ve ibrananede imzaladık fakat ben altına yukarda belirtilen tutarları almadım aldığımda bu ibraname geçerlidir yazarak imzaladım ve içerde hala alamadığım 4 maaşımda var tazminatlr haricinde işverenin hiç ödeme yapacağınıda düşünmüyorum nasıl bir yol izlemem lazım yardımcı olursanız sevinirim iyi çalışmalar

    1. Eğer sizi çalıştırabilecekleri başka bir yer var ise işe iade davası açabilirsiniz. Eğer başka bir yer yok ise ödenmemiş ücretlerinizi ve kıdem ve ihbar tazminatınızın ödenmesini talep edebilirsiniz. Ödeme yapmazlarsa hukuki yollara başvurabilirsiniz.

  2. bir çok işçinin başına geldiği gibi bende iş akdimin sonlandığında bir ibraneme imzaladım. bu ibranameye göre alacak olduğum kıdem ve ihbar tazminatlarımı nakden aldım ve şirkete hiçbir sebeple dava açmayacağımı bütün haklarımdan feragat ettiğime dair cümleler yazıyordu.

    işçiler işverenle sorun yaşamamak ve alacaklarını sorunsuz alabilmek için istemeyerek de olsa bu tarz ibranamelere imza atabiliyorlar.

    benim sorum şu :

    yukarıdaki yazınızda ibranameyi hükümsüz kılan durumlar yazıyor. mesela tazminatların bankaya yatırılması , ibranamenin fesihten 1 ay sonra imzalanması gibi. bu şartlar yerine getirilmediği takdirde ibraname tamamen mi yoksa kısmen mi hükümsüz oluyor. kısacası işe iade davası açabilir miyim ?

    1. Merhaba, iş akdinin feshinden sonra verilen ibranamenin geçerliliği ile ilgili https://www.isveiscidavalari.com/2015/05/is-hukuku… yazımızı okuyabilirsiniz.

      İşe iade davalarından feragat ile ilgili ibranamenin geçerli olabilmesi için işverenin size haklarınızın yanında ilave olarak makul bir ödeme daha yapmış olduğunu ispatlaması gerekir. Bunu da ancak Banka ya da tahsilat dekontu ile ispatlayabilir. Bu sebeplerle; böyle bir ek ödeme yok ise feragatnameniz zaten bu açıdan da geçersiz olacak ve işe iade davası açabileceksiniz

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir