Sendikal Tazminatın Miktarı Ne Kadar Olmalı ?

 

Sendikal faaliyetlere katıldığı gerekçesi ile iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde işçi, feshin geçerli bir nedene dayanmadığı iddiası ile işe iade davası açma hakkına sahiptir.İşçilerin sendikal faaliyetlerde bulunma özgürlüğünün güvencesi 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 25. Maddesinde düzenlemiştir.

Yasanın 25/3. maddesine göre;

İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.

Yine aynı maddenin 4.bendine göre;

İşverenin yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi hâlinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir.

Hükme göre, işçinin sendikal nedenle işe iade davası açabilmesi şartlarının neler olduğu daha önceki Sendikal Nedenle Fesih İddiası İle Açılan İşe İade Davalarında Altı ay Kıdem ve Otuz İşçi Şartı” başlıklı yazımızda anlatılmış idi.

Peki sendikal nedene dayalı olarak açtığı işe iade davasında haklı çıkan işçi lehine hükmedilecek Sendikal Tazminatın miktarı ne olacaktır ? Yasanın 25/4.maddesine göre bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere şeklinde alt sınırı belirlenen sendikal tazminatın miktarı neye göre belirlenir ?

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/850 E. 2017/1038 K. Sayılı ve 26.1.2017 tarihli kararında bu konu tartışılmıştır.

Karara konu olaylar şöyledir:

“Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından sendikal sebeple haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, sendikal tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, feshin sendikal sebebe dayandığı gerekçesiyle geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, davacının süresi içerisinde başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde 13 aylık ücreti tutarında sendikal tazminat ile ayrıca en çok dört aylık ücret tutarında boşta geçen süre ücreti ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.”

yargitay

Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin kararı ve gerekçesi şöyledir:

Davacı lehine hüküm altına alınan sendikal tazminat isteminin davacının 13 aylık ücreti olarak belirlenmesi doğru olmamıştır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğinin tespit edilmesi halinde, işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenmesi gerekir. Anılan düzenlemede tazminat miktarının alt sınırı bir yıllık ücret olarak belirlenmiş olup yasal düzenlemede üst sınır bulunmamaktadır. Mahkemece bir yıldan daha fazla miktarda tazminata hükmedilmesinin gerekçesi olarak davacının kıdeminin dikkate alındığı belirtilmiş olsa da davacının çalışma süresinin 04.10.2012-22.08.2014 olduğu, bu haliyle dosya kapsamına göre bir yıllık ücret tutarı aşılarak 13 aylık miktarında tazminata hükmedilmesi hatalıdır.

gerekçesi ile Sendikal Tazminat miktarını 1 yıllık ücreti tutarında belirlemiştir.


SONUÇ OLARAK

  • Sendikal faaliyetlere katıldığı gerekçesi ile yapılan fesih geçersizdir ve işçinin işe iadesine karar verilir.
  • İşe başlatılması veya başlatılmaması şartına bağlı olmaksızın işçiye en az bir yıllık ücreti tutarı sendikal tazminat olarak ödenir. Yani işçi işe başlatılsa da başlatılmasa da bu tazminat ödenir. Yasada tazminat miktarının üst sınırı belirtilmediği için; bu tazminat belirlenir iken işçinin çalışma süresi dikkate alınabilir.
  • İşçiye aynı zamanda boşta geçirdiği süreye ilişkin olarak, boşta geçen süre ücreti ve diğer hakları ödenir.
  • Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde işçiye, ayrıca İş Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen işe başlatmama tazminatı ödenmez.

 Av. Tuba Babaoğlu

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir