İşçinin Şirket Aracı ile Trafik Kazası Yapması Haklı Fesih Sebebi midir ?

4857 sy İş Kanunu’nun 25/2-ı maddesine göre; İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması işveren açısından haklı fesih sebebidir. 

İşverenin feshi gerçekleştirebilmesi için ortada işçinin 30 günlük brüt ücretini aşan bir zararın olması, bu zararın işçinin kusurundan meydana gelmesi ve işverenin fesih sebebini öğrendikten sonra 6 iş günü ve olayın olduğu tarihten itibaren en geç 1 yıl içinde feshi gerçekleştirmesi gereklidir. Bu şartlardan birisinin dahi yerine getirilmemesi halinde fesih haksız olacaktır. 

İşçinin iş amaçlı olarak kendisine tahsis edilmiş olan şirket aracı ile trafik kazası gerçekleştirmesi halinde de yukarıda yazılı şartların mevcut olması halinde işveren İş Kanunu’nun 25/2-ı maddesinde yazılı gerekçeye dayalı olarak sözleşmeyi haklı olarak feshedebilir. Bu konudaki bir uyuşmazlık Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin önüne gelmiştir. Yargıtay 7.Hukuk Dairesi 10.02.2016 tarih ve 2015/5291 E ve 2016/2480 K sy vermiş olduğu karara konu olan olaylarda;

Davacı vekili, davacının tekstil-çırçır işi yapan davalı işyerinde Haziran 2010-Mayıs 2011 tarihleri arasında şoför olarak aylık 930,00 TL ücretle çalıştığını, sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

iscinin-sirket-araci-ile-kaza-yapmasi

Davalı vekili, 16/06/2010 tarihinde şirkette mikser şoförü olarak çalışmaya başlayan davacının işine 02/11/2011 tarihinde müvekkil şirket tarafından son verildiğini, davacının müvekkili şirkete ait 63 … 859 plakalı araçla kaza yaptığını ve kaza sonrası aracın hurdaya ayrıldığını, kaza dolayısı ile düzenlenen tespit tutanağında davacının tamamen kusurlu olduğunun belirtilmesi ve de araçtaki zararın davacının 30 günlük ücretiyle giderilemeyecek derecede yüksek olması sebebiyle davacının iş akdinin İş Kanunu’nun 25/II-ı maddesi gereği haklı olarak feshedildiğini, davacının hiçbir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

yargitay

Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’ne göre; 

Taraflar arasında davacı işçinin iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, buna bağlı olarak da davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 Sayılı İş Kanununun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (ı) alt bendinde, işverenin malı olan veya eli altında bulunan makine, tesisat, eşya ya da maddelere otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zarar vermesi halinde, işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu belirtilmiştir. İşçinin kusursuz olduğunun ortaya çıkması durumunda, işverenin haklı fesih imkânı olmadığı gibi işçinin kusuru belli bir yüzde ya da belli bir oran olarak saptanmışsa; zararın miktarının bu kusur nispetinde azaltıldıktan sonra otuz günlük ücreti aşıp aşmadığına bakılmalıdır .

Zararın işçinin kasıtlı davranışından ya da taksirli eyleminden kaynaklanmasının hukukî sonuca etkisi bulunmamaktadır.

Örneğin işverene ait iş makinesi paletlerine kasten metal cisim sokmak suretiyle zarar veren veya trafik kazası sonucu işvereni zarara uğratan işçinin aynı şekilde iş sözleşmeleri haklı sebeple sona erdirilebilir. İşçinin kusuru ve zararı, ayrı ayrı uzman kişilerce belirlenmelidir.

Zarar tutarı ile karşılaştırılacak olan işçinin otuz günlük ücretinin brüt ya da net olarak dikkate alınması gerektiği noktasında Yasada herhangi bir açıklık bulunmamakla birlikte, işçi lehine yorum ilkesi uyarınca brüt ücretin esas alınması gerekir. Otuz gün, bir aydan farklı bir kavramdır. Bu noktada işçiye aylık olarak ödenen ücret yerine, günlük yevmiyesinin otuz katı tutarı dikkate alınmalıdır. Maddede sözü edilen ücret dar anlamda ücrettir. İkramiye, prim, fazla çalışma ücreti ve benzeri ödemeler bu maddede yer alan otuz günlük ücret içerisinde değerlendirilmemelidir.

Zararın otuz günlük ücreti aşması durumunda işverenin fesih hakkı doğar. İşçinin zararı derhal ödemiş ya da ödeyecek olması, işverenin bu hakkını ortadan kaldırmaz. İşverence zarar tutarının işçiden talep edilmemiş olması fesih hakkını ortadan kaldırmaz.

4857 Sayılı İş Kanununun 26. maddesi yönünden bir yıllık hak düşürücü süre, zarara neden olan olayın oluşumu tarihinden itibaren başlar. Ancak altı işgünlük ikinci süre, zarar miktarının belirlenmesinin ardından, bu durumun feshe yetkili makama iletilmesiyle işlemeye başlayacaktır.

Zarar miktarının belirlenmesi bazen uzun zaman alabilir ve fesih hakkının kullanılması bakımından zarar miktarının belirlenmesi ve işçinin ücreti ile kıyaslanması zorunluluğu vardır.

Somut olayda, davacının iş sözleşmesi, 16.4.2011 tarihinde yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası sonucu işverene verdiği zararın 30 günlük ücret tutarını aşması gerekçe gösterilerek 2.5.2011 tarihinde feshedilmiştir. Her ne kadar mahkemece, kaza tarihi ile fesih tarihi arasında 6 iş günlük süre geçtiğinden bahisle ihbar tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmiş ise de, fesih hakkı işverenin zararı tam olarak öğrendiği tarihte başlar.

Öncelikle işverenin zararı hangi tarihte tam olarak öğrendiği araştırılmalıdır. Çünkü, davacının kaza yaptığı aracın fesih tarihinden sonraki bir tarihte hurda olarak satıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davalı işverenin 6 iş günlük sürede fesih hakkını kullandığı anlaşılır ise, makine mühendisi ve trafikçi bilirkişiden zarar ve kusur durumu tespit ettirilerek, zarar miktarının davacının 30 günlük ücretini aşıp aşmadığı belirlenmelidir. Bu hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebidir.

gerekçeleri ile kararı bozmuştur. 

————————

SONUÇ

1- Şirket aracı ile kusurlu bir şekilde trafik kazası yapan işçinin vermiş olduğu zarar işçinin 30 günlük brüt ücretini aşıyorsa iş akdi haklı gerekçe ile tazminatsız olarak feshedilebilir. 

2- Fesih zararın tam olarak öğrenildiği tarihten itibaren 6 iş günü ve herhalükarda en geç olayın olduğu tarihten itibaren en geç 1 yıl içinde yapılmalıdır. 

3- Olayın meydana gelmesinde işçinin kısmi olarak kusuru var ise, tüm zararın işçinin kusuru ile oranlanması ve çıkan sonucun 30 günlük brüt ücreti aşması halinde işverenin haklı fesih hakkı doğar.

 

Av. Eren Evren

           Okyay | Evren 

Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

        www.okyayevren.av.tr

 

 

4 yorum

  1. Hayırlı günler abi ben bir fabrikada işçi olarak çalışıyorum aynı zamanda da başka bir şirketin aracını sürüyorum kaza yaptım suçu 100de 100 bana verdiler şirket sahibi beni işten çıkardı aracın masraf parasını da isteye bilirmi

  2. Resmi bir kurumda özel şirket elemanı olarak makam şoförüyüm.
    Kullandığım araç kaskolu. Bu araç ile Kaza yaptım. Bu sebeple işten çıkarılır mıyım. Emekliliğim geldi. Bu durum Kıdem ve ihbar tazminatımı etkiler mi?

  3. 3ay once isverenimin haniminin ustune kayitli bir arac ile is icin trafikde seyir halindeyken 100de 75 ben hatali olarak kaza yaptim. İs verenim beni isten cikarmadi. Ama simdi kaza masrafi 9000 tl yi benden tanzim etmek istiyor. Yasal olarak odemeyi benden talep edebilirmi. Maasim askeri ucret

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir