İş Sözleşmesinde Fazla Çalışmanın Ücrete Dahil Olması

İş Kanunu’nun 41 inci maddesi ve Fazla Çalışma Yönetmeliğinin 3 üncü maddesi uyarınca, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırk beş saati aşan çalışma fazla çalışma sayılır. Fazla çalışmanın, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınarak kural olarak haftalık 45 saat esasına göre belirlenmesi gerekir.

4857 sayılı İş Kanunu uyarınca, işçiye, kural olarak bir yılda 270 saatten daha uzun süreli fazla çalışma yaptırılamaz. Yine işçinin yasağa rağmen yılda 270 saatten fazla çalıştırılması hâlinde de fazla çalışma ücretinin tamamının işçiye ödenmesi gerekir.

Bireysel iş sözleşmesinde, fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödeneceğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması hâlinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.  Ayrıca fazla mesai ücretinin ücret içinde kararlaştırılması halinde, işyerinde haftalık 40 saat çalışma yapılıyor ise kararlaştırılan ücretin 45 saate kadar olan fazla sürelerle ücret ile yıllık 270 saat fazla çalışmayı da kapadığı kabul edilmelidir.

İşçiye her ay ödenen ücret içinde fazla çalışmaların bir kısmının yer aldığı taraflarca kabul edildiğinden, 270 saatin 12 aya bölünmesi sonucu belirlenen 22,5 saat, her ay için, haftalık ise 5,2 saat kanıtlanan fazla çalışma süresinden indirilmelidir.

İş sözleşmelerinde yer alan “fazla çalışmaların ücrete dahil olduğu” şeklindeki kayıtların geçerli olup olmaması ve bu kaydın tüm fazla çalışmaları kapsayıp kapsamadığı Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 22.12.2016 tarih ve 2015/6833 E ve 2016/22784 K sy kararında bir kez daha izah edilmiştir. 

Karara konu olan olaylarda;

Davacı vekili ; davacının davalı şirkette 19.06.2003 tarihinde göz bölümü lazer teknisyeni olarak işe başladığını, diğer fesih sebeplerinin yanında sabah servisle 07.30 da hastanede olduğunu akşam 18.30 da işten ayrıldığını, öğlenleri 30 dakika ve ikişer defa 15 dakikalık çay molası olduğunu, günde 10 saat hafta içinde toplam 50 saat çalıştığını, hafta içi bu 5 saat fazla mesainin kendisine ödenmediğini, Pazar günleri çalışılmadığını, Cumartesi 2’ye kadar ya da 6’ya kadar çalıştığını, ayda en az 24 saat fazla çalıştığını, Cumartesi çalışmalarının ödenmediğini, ayrıca resmi ve dini bayramlarda tatil hakkı kullandırılmadığını ve ücretinin de ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, genel tatil ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; ,diğer savunmalarının yanı sıra;  mesai listeleri ile belirlenen vardiya sisteminde 08.00-18.00 arası çalışma olduğunu ve bu listelerin haftalık 45 saate göre ayarlandığını, hafta tatili ve bayram tatili fazla çalışmasının söz konusu olmadığını, davacı ile imzalanan hizmet sözleşmesinin VIII. maddesi f bendi ile fazla çalışmayı, pazar günleri ile genel tatil günlerinde çalışmayı davacının kabul ettiğini, g bendi ile görev verilen vardiyada çalışmayı kabul ettiğini, Ücret başlıklı IV. maddede “… bu ücrete fazla mesai ücretleri de dahildir” maddesi gereğince ücretin fazla çalışma süresi dikkate alınarak belirlendiğini, davacının yılda 270 saatten fazla … yapmadığını, herhangi bir genel tatil ücreti alacağının da olmadığını, sözleşmenin ücret başlıklı 2. Md 2.2 bendinde “ aylık ücretlere hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil ve fazla mesai ücreti dahildir…” hükmü gereği bu alacakların reddi gerektiğini, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek,  diğer fesih sebeplerinin ispatlanamadığı  ancak davacının fazla mesai ve genel tatil günlerindeki çalışmalarına ilişkin ücretlerin ödenmemesi ile onayına başvurulmadan işyerinin değiştirilmesi eylemlerinin davacı feshine haklı gerekçe sayılacağı, davacının iş akdini haklı nedenle kıdem tazminatı almayı hakedecek şekilde sonlandırmış olduğu, yapıldığı ispatlanan haftalık 45 saati aşan fazla çalışma ile genel tatil günlerindeki çalışmalara ait ücretlerin ödendiği davalı tarafından davacı imzasını taşır yazılı belge veya eşdeğer ödeme makbuzu/dekont ile ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı temyiz etmiştir.

yargitay

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne göre; 

Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde işyerinde fazla mesai yaparak çalıştığını ve karşılığı ücretlerin ödenmediğini iddia etmiştir. İddiasını ispat amacıyla tanık deliline başvuran davacının, işyerinde hafta içi 08:00-18:00 saatleri arasında, cumartesi günleri ise 08:00-14:00 saatleri arasında ve haftalık toplam 50.5 saat çalıştığı anlaşılmıştır.

Taraflar arasında ki sözleşmeye göre yıllık 270 saatlik fazla mesai ücreti aylık ücrete dahil olduğundan, yıllık 270 saatin haftalık karşılığının bu 50.5 saatlik çalışma süresinden dışlanması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır. Sonucuna göre davacının fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı değerlendirilmeli iken, maddi hata içeren bilirkişi raporu doğrultusunda bu talebin hüküm altına alınması hatalıdır.


SONUÇ

1-Haftalık 45 saati aşan çalışma fazla çalışma olarak kabul edilir. 

2- Yasaya göre işçi bir yıl içinde en fazla 270 saat fazla çalışma yapabilir. 270 saatten fazla çalışma varsa bu çalışma da ödenir.

3- İş sözleşmelerinde fazla çalışmanın ücrete dahil edileceği yönündeki kayıtlar geçerlidir. (Tabii işçinin asgari ücretten fazla miktarda ücret aldığı durumlarda)

4- İş sözleşmesinde fazla çalışmanın ücrete dahil edildiği yönünde kayıt var ise, bu kayıt ancak yıllık 270 saat için geçerlidir. 

Av. Eren Evren

        Okyay | Evren 

Avukatlık & Arabuluculuk 

   www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir