Mevsimlik İş ile Aralıklı Çalışma Arasındaki Farklar ve Yıllık Ücretli İzin

mevsimlik-isci-yillik-izin

Çalışma hayatında kabul edilen ancak İş Kanununda tanımı yapılmamış olan çalışma türlerinden biri mevsimlik iştir. Yargıtay kararlarından ve doktrindeki tanımlarından yola çıkarak mevsimlik işi mevsimlik iş; çalışmanın sadece yılın belli döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl çalışmakla birlikte çalışmanın yılın belli dönemlerinde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler” olarak tanımlayabiliriz.

Mevsimlik iş sözleşmeleri, belirli süreli olabileceği gibi belirsiz süreli de olabilir. Tek bir mevsimde çalışılmış ise belirli süreli, sonraki iş mevsimlerinde de çalışılmaya devam edilmiş ise belirsiz süreli sözleşme söz konusudur.

Mevsimlik iş sözleşmesi, diğer iş sözleşmelerindeki gibi her türlü yolla sona erdirilebilir. Sözleşmenin ne şekilde sona erdirildiğine göre, işçinin kıdem ve ihbar tazminatı hakları şekillenecektir.

Mevsim bitiminde eğer taraflardan biri veya her ikisi fesih yönünde bir irade ortaya koymamışlar ise sözleşme sona ermez ve yeni mevsim dönemine kadar askıda kalır. Bir sonraki iş mevsiminin başına kadar geçecek olan askı döneminde, işçinin iş görme; işverenin de ücret ödeme borcu bulunmamaktadır. Hatta bu dönemde işçi başka bir işyerinde de çalışabilir.

Eğer bir sonraki mevsim başında işçi işe çağırılmaz ise; iş sözleşmesi işveren tarafından feshedilmiş sayılır ve işçinin kıdem ve tazminat hakkı doğacaktır. Böyle bir durumda işçinin kıdem tazminatı fiilen çalıştığı sürelerin toplamı üzerinden hesaplanacaktır. Askıda geçirilen bir süre var ise bu süre kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmamaktadır.

Eğer çağrıya rağmen işçi işe başlamaz ise; bu kez iş sözleşmesi işçi tarafından feshedilmiş demektir. Bu durumda da işçinin kıdem ve ihbar tazminatı hakları doğmayacaktır.

Bunlarla birlikte mevsimlik işçilerin esasen yıllık izin kullanma hakları da yoktur.

Peki işyerinde yapılan iş mevsimlik olarak gözükmekle birlikte aslında yapılan iş gerçekte mevsimlik iş değilse ve işçi aralıklarla çalıştırılmış ise ne olacaktır? Bu uygulamada çok karşılaşılan ve birbirine karıştırılan bir husustur. Her ikisinde de işçiler dönem dönem çalışmaktadır ancak; yıllık izin hakları noktasında mevsimlik çalışma mı yoksa aralıklı çalışma mı yapıldığı hususunun iyi irdelenmesi gerekmektedir. Zira mevsimlik çalışma gibi görünen uygulamanın aralıklı çalışma olduğunun tespiti durumunda çalışan işçiler yıllık ücretli izin hakkına da sahip olacaklardır.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/5788 E. 2016/4677 K. sayılı ve 29.02.2016 tarihli kararı ile bu hususta değerlendirme yapmıştır.

Karara konu olayda

“Davacı, davalı işyerinde ambarda forklitf operatörü olarak çalışırken kullandırılmayan ve fesih sonrasında ödenmeyen yıllık izin alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir.

Davalı, mevsimlik işçi olması nedeniyle yıllık izin hakkı ve alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.”

yargitay-katip

Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin kararına göre

“Davacının çalışmasının mevsimlik olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli dönemlerinde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer dönemlerinde iş sözleşmelerinin, ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektirdiği işler mevsimlik iş olarak değerlendirilir.

mevsimlik-isci-yillik-izin

Mevsimlik iş sözleşmeleri 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesindeki hükümlere uygun olarak, belirli süreli olarak yapılabileceği gibi belirsiz süreli olarak da kurulabilir. Tek bir mevsim için yapılmış belirli süreli iş sözleşmesi, mevsimin bitimi ile kendiliğinden sona erer ve bu durumda işçi ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamaz.

Buna karşılık, işçi ile işveren arasında mevsimlik bir işte belirli süreli iş sözleşmesi yapılmış ve izleyen yıllarda da zincirleme mevsimlik iş sözleşmeleriyle çalışılmışsa, değinilen maddenin son fıkrası uyarınca iş sözleşmesi belirsiz süreli nitelik kazanacaktır.

Yapılan iş mevsimlik değil, ancak işçi aralıklı çalıştırılmış ise, mevsimlik işten söz edilemeyeceğinden, bu sürede de bir yılı doldurmak koşulu ile izne hak kazandığı kabul edilmelidir. Ancak uygulamada tam yıl çalışılması gereken ve devamlılığı olan bir işte, işçilerin işlerine 1-2 ay ara vererek mevsimlik olarak çalıştıkları birçok olayda gözlemlenmektedir. Tam bir yıldan daha az sürmüş olan bu tür çalışmalarda, mevsimlik iş kriterlerinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan, sırf bir yıldan az çalışma olduğu gerekçesiyle çalışmanın mevsimlik olduğunu kabul etmek doğru değildir. Bir işyerinde iş kolundaki faaliyeti yılın her dönemi yapılıyor, ancak bazı işçiler yılın belirli bir zamanında çalıştırılmakta ise, bu işçilerin aralıklı çalıştıkları kabul edilmelidir. Zira bu durumda yapılan işin mevsimlik iş olarak kabulü mümkün değildir. İşçinin yıllık izne hak kazanmasında takvim yılı başlangıcı değil, işe girdiği tarih esas alınır. İşe girdiği tarihten itibaren, aralıklı da çalışsa bir yılı doldurduğunda, izne hak kazandığı kabul edilmelidir.

mevsimlik-isci-aralikli-calisma

Somut olayda, davalı işyerinde yapılan konserve imalatının yılın her mevsiminde siparişe ve üreticiden temin edilen hammadde miktarına göre değişkenlik gösterdiği ve faaliyetinin yılın her mevsimini kapsar nitelikte ve her mevsimde yapılabilecek iş türlerinden olduğu bu itibarla yılın belli dönemlerinde sürdürülen ya da belli dönemlerinde yoğunlaşan mevsimlik iş niteliğinde olmadığı, davacının ambarda forklift operatörü olarak yılın her mevsiminde çalıştığı sabittir. Ayrıca SGK hizmet bildirim cetvelinin incelenmesinde, davacının ilk işe girdiği 2002 yılı dışında 2003, 2005, 2006 ve 2007 yıllarında sadece 1’er aylık hizmet bildirimin olmadığı, 2003 yılı hariç, bu yıllardaki bildirimin de 11 ay tam süreli bildirim olması ve 330 gün ve nedeniyle davacının yıllık izne hak kazandığı, 2007 sonrasında her yıl 12 ay çalışma bildiriminin eksik günlü olsa da yapıldığı görülmektedir. Bu durum karşısında davacının davalı işyerinde çalışmasının mevsimlik değil aralıklı çalışma olarak kabulü ile tüm çalışma süresi toplanarak hak ettiği yıllık izin ücretinin hesabı gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.

O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.”


Sonuç olarak;

  • İş yerinde yapılan iş mevsimlik değil ancak; işçi aralıklarla çalıştırılmış ise aralıklı çalışmanın varlığı kabul edilir.
  • Mevsimlik çalışmaymış gibi görünen bu tür kısa süreli çalışmalarda mevsimlik iş kriterinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
  • Eğer iş mevsimlik iş değil de aralıklı çalışma ise işçi yıllık izin hakkına sahip olacaktır.

Av. Tuba Babaoğlu

1 yorum

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir