Fazla Mesai Hesabında Kazanılan Satış Primi Dikkate Alınır mı ?

satis-primi-fazla-mesai

İş hayatında satış işinde çalışanların yaptıkları satışlar ile orantılı bir şekilde satış primi aldıkları ve işverenlerin de satış primi verdiklleri bu çalışanlarına fazla mesai ücreti ödemeyi istemediklerine sık sık rastlanmaktadır. İşverenlerin bakış açısından bakıldığında çalışanlar daha fazla satış primi kazanabilmek için kendi istekleri ile fazla mesai yapmaktadır, Çalışanların gözünden bakıldığında ise hedef tutturma baskısı altında daha fazla çalışma yapılmakta bunun karşılığında da satış primi kazanılmaktadır.

Her iki bakış açısının da kendisine göre tutarlı bir yanı bulunmakla birlikte Yargıtay’ın satış primi kazanan çalışanlar için fazla mesai hesap yöntemi de artık süreklilik arz etmeye başlamıştır.

Bilindiği üzere fazla mesai, İş Kanunu’nun 43. Maddesi çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olarak tanımlanmıştır. Fazla mesai yapılması durumunda işveren tarafından işçiye ödenecek fazla mesai ücreti ise işçinin normal çalışmasının karşılığı olan ücretin saat başına olan miktarının %50 yükseltilmesiyle hesap edilecektir.

Özellikle, çalışması sırasında kendisi için belirlenen satış hedeflerinin gerçekleştirilmesi karşılığı hesabına “satış primi” tahakkuku yapılan işçilerin fazla mesai iddialarının özenle incelenmesi gerekmektedir. Fazla mesai yaptığı ve ücretinin kendisine ödenmediğini iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Bu konuda her türlü delile başvurabilir. Uygulamada işçilerin bu konuda yoğunlukla tanık deliline dayandığı görülmektedir.

(İşverene karşı aynı nitelikte davası bulunan işçinin, farklı bir davada işveren aleyhinde tanıklığında “husumetli tanık” olarak nitelendirileceği ve salt husumetli tanık beyanı esas alınarak hesaplama yapılamayacağına ilişkin yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.)

.Yukarıda değindiğimiz gibi, fazla mesai iddiası işçinin görev tanımı kapsamında hedeflenen satışların gerçekleştirilmesi nedeniyle öne sürülüyorsa ve işçiye de hedeflenerek gerçekleştirilen satış nedeniyle “satış primi tahakkukunda” bulunuluyorsa, satış temsilcisi ya da benzer unvana sahip davacının mesaisi arttıkça prim alacağı da artacağından yaptığı fazla mesaisinin zamlı kısmının %150 zamlı ücret üzerinden değil %50 zamlı ücret üzerinden hesap edilmesi gerekir. Bu konuyu ele aldığımız yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Peki işçinin hesabına tahakkuk edilen primlerin, yapmış olduğu satış ile ilgili olduğu ve dolayısıyla gerçekleştirilen satış hedeflerinden meydana geldiği nasıl ispatlanabilir?

Bu konuda davacı işçi tarafından söz konusu primlerin “her ay düzenli şekilde tahakkuk edildiği”, “satış yapılmadığı ve bu nedenle de primlerin satış primi niteliğinde olmadığı” dolayısıyla fazla mesai ücretinin %150 zamlı ücret üzerinden hesaplanması gerektiği iddia edilse bile, davalı işveren tarafından yazılı görev tanımı ile primlerin işçinin gerçekleştirdiği satış hedefleri neticesinde tahakkuk edildiği ispatlanabilir. Ancak bazı durumlarda salt görev tanımı ispata elverişli olmayabilir.

Ayrıca, Yüksek Mahkeme tarafından işbu yazımıza konu karar ile, her ay değişen tutarlarda priminin bordrolara yansıtılarak işçiye ödenmesi durumunda, bordrolara yansıtılan priminin değişen tutarlarda olması ve işçinin görev tanımının da satış temsilci olması göz önüne alındığında, primlerin gerçekleştirilen satış nedeniyle tahakkuk edildiğini ve bu sonuç ile işçinin iddia ettiği fazla mesaisinin zamlı kısmının %150 değil, %50 zamlı ücret ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini içtihat etmiştir.

satis-primi-fazla-mesai (1)

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 02.12.2019 tarihli  2016/10708 E.ve  2019/21388 K. Sayılı kararına konu uyuşmazlıkta,

Davacının İddiaları:

Davacı vekili, davacının … Müh. Klima Doğalgaz Mak. İnş. San. Tic.Ltd. Şti.’ne 01/06/2009 tarihinde işe başladığını akdinin davalı işveren tarafından 31/08/2012 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, … Müh. Klima Doğalgaz Mak. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin davalı işveri ile 21/03/2012 tarihinde birleşme sözleşmesi imzaladıklarını ve bunun Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, birleşme sonrası davalı işyerinin aynı yerde faaliyetine devam ettiğinin, sigorta primlerinin iş akdinin feshedildiği tarihe kadarki … Mühendislik Şirketi adına yatırıldığını, her iki şirketin ortaklarının aynı kişiler olduğunu ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile prim, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalının Savunmaları:

Davalı vekili, davacının davalı işyerinde 03/12/2009-31/08/2012 tarihleri arasında satış tanıtım sorumlusu olarak çalıştığını, davacının davalı işyerindeki işinden istifa etmek suretiyle ayrıldığını, istifa dilekçesinin davacı tarafından el yazısı ile yazıldığını, davacının davalı işyerinde maaş+prim usulüne göre çalıştığının, elden ödenen bir ücretin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararı:

Mahkemece, davacının istifa ettiği, kıdem ve ihbar tazminatı istemeyeceği, davacının prim dahil almış olduğu ücretin aylık tutarının net 2.300,00 TL olduğu, ödenen prim tutarının davacının yapmış olduğu fazla mesai ücretlerini karşıladığı, dolayısıyla davacının fazla mesai ücret alacağı talebinde bulunmayacağı, davacının davalı işyerinde 2012 yılı içerisinde en 800.000,00 TL tutarında satış yaptığını gösterir herhangi bir delil bulunmadığından ve davacı tarafça bu tutarda satış yapıldığına dair bir belge sunulmadığından, davacının yıllık prim alacağı talebinde bulunamayacağı, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasa dahi, sabit ücretini aldığı, davacının genel tatil günlerinde çalışmasının alacağı prim tutarlarını etkileyeceği, dolayısıyla davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının davacının inisiyatifine bağlı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin Kararı:

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne göre; temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Satış temsilcileri genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışmaktadırlar. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi artıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması söz konusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerekir.

Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işyerinde bölge satış temsilcisi olarak çalıştığı ve yapılan satış miktarına bağlı olarak değişen miktarda prim aldığı dikkate alındığında; sözü edilen ödemenin fazla çalışmanın zamsız kısmını karşıladığının kabulü ile hesaplamanın sadece %50 zam (0,5 katsayı) kısmına göre yapılması ve primlerin hesaplama sırasında mahsup edilmemesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan fazla mesai ücretinin tamamen reddine karar verilmesi hatalıdır.

gerekçesi ile karar bozulmuştur.

S0NUÇ 

1- Her ay değişen miktarlarda satış primi kazanan çalışanların da haftalık 45 saati geçen çalışmaları için fazla mesai ödenmelidir. 

2- Ödenecek fazla mesainin hesabında her bir fazla mesai saati için saat ücreti normal çalışanlardan farklı olarak 1,5 ile değil 0,5 ile çarpılmalıdır. 

 

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 02.12.2019 tarihli  2016/10708 E.ve  2019/21388 K. Sayılı kararına bağlantıdan ulaşabilirsiniz

           Av. Murat Yalçın

            Okyay | Evren  

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

         www.okyayevren.com

 

 

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir