Ödül veya Prim Kazanmak İçin Hileli Satışların Sisteme Girilmesi

hileli-satislar

Günümüzde birçok kurumsal şirket ürün ve hizmet satışlarını artırmak için özellikle satış departmanında çalışan işçileri arasında birtakım yarışmalar düzenlemekte, bu yarışmalar sonucunda en çok satışı gerçekleştiren işçilere birtakım ödüller vaat etmektedir. Bu uygulamalar hem işverenin karını artırması hem de işçilerin ücretlerine ek bir menfaat sağlaması açısından faydalı projelerdir. Ancak kimi işçiler ödülü kazanabilmek için kendi çaba ve emekleri ile satışlarını artırmak yerine sistemdeki bir açığı bulup gerçeğe, doğruluk ve bağlılığa aykırı birtakım iş ve işlemler yaparak hileli yoldan yarışı kazanabilmektedir.

Peki işverenin ödülü kazanmak için birtakım hileli davranışlarda bulunan işçinin bu eylemini tespit etmesi durumunda işçinin iş akdi haklı nedenle feshedebilir mi? İşçinin kıdem ve ihbar tazminatı talep etmesi durumunda feshin niteliği nasıl belirlenecektir.

Bu hususa ilişkin olarak görülmekte olan bir uyuşmazlıkta Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 07.10.2019 tarih ve 2017/12515 E. – 2019/17417 K. sy kararı ilgili kararında; işçinin işverenin vadettiği ödülü kazanmak amacıyla hileli davranışlarda bulunmasını doğruluk ve bağlılığa uygun olmayan davranış olarak değerlendirilmiş ve bu işçinin iş akdinin feshi, haklı nedenle fesih olarak kabul edilmiştir.

Karara konu uyuşmazlıkta;

  • Davaya Konu Olay

Davalı, davacı tarafından 2013 tarihinde Burn teşvik döneminde satışı yapılan 1307 koli içeceğin dönem sonunda 957’sinin iade edildiğini, dönem sonunda satışlar doğrultusunda verileceği ilan edilen Amerika seyahati ödülünün davacıya verildiğini, ancak satılan ürünlerin %73 kadarının iade edildiğini belirterek davacının sistematik olarak müşterilerin talebi dışında satışlar yaptığı ve dönem sonunda iade aldığını, bu şekilde işyerini maddi ve manevi zarara uğrattığını, ayrıca davacının hak etmediği bir ödülü de alarak, diğer çalışanların ödül hakkını engellediğini iddia etmektedir. .

Davacı tarafından dosyada mevcut olan ve davalı işverene verilen savunmada;

  • C.V noktasına 50 koli ürün verildiğini, daha sonra cari hesap sıkıntısından dolayı bayi ile görüşülerek sağlam iade alındığını,
  • F.C.P’nin sözleşmeli nokta olduğunu, 45 gün vade konuşularak 100 koli satış yapıldığını, 15 gün sonra noktanın işlerinin kötü gitmesinden dolayı ürünlerinin iadesinin talep edildiğini, noktanın Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında ürün almadığını,
  • Kantin İşletmelerinin, Akdeniz Oyunları çerçevesinde ihaleyi kazanan yüklenici firma olduğunu, şirkete Alan Satış Müdürü onayı ile yatırım amaçlı verilen 170 koli ürünün, 95 kolisinin elden iade alındığını,
  • B.B.’nin aynı zamanda … Bayi bünyesinde olduğunu ve bu nokta ile sözleşmeli olarak münhasıran çalışıldığını, teşvik döneminde 500 koli ürünün önceden faturalandığını ve ürünlerin bayiden noktaya parça parça gönderildiğini, ilerleyen süreçte stok karışıklığı ve depo hareketlerinin kontrol zorluğu nedeniyle elden iade yapıldığını
  • K. Bar noktasına 30 gün vadeli ürün satıldığını, özel sebeplerden dolayı işletmenin el değiştirmesi nedeniyle elden iade alındığını, yaptığı savunmada beyan etmiştir.

Davacının iş akdi doğruluk ve bağlılığa uygun olmayan davranışları sebebi ile tazminatsız olarak feshedilmiş olup davacı tarafça davalı aleyhine kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi talepli dava açılmıştır.

  • Davacı Vekilinin İddiaları ve Talepleri

Davacı vekili; davacının, davalı işyerinde 08.01.2008-21.04.2014 tarihleri arasında Mersin geleneksel kanal satış yöneticisi olarak çalıştığını, iş akdinin 2013 yılında burn teşvik döneminde gerçekleşen ve satışı yapılan 1307 koliden 957’sinin iade edildiği gerekçesiyle haksız olarak fesih edildiğini kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını ileri sürerek; davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

  • Davalı Vekilinin Savunmaları

Davalı vekili; davacının imzalayıp tebliğ aldığı iş etiği kurallarına aykırı davranışları olduğunu,

 2013 yılında gerçekleştirilen burn teşvik döneminde davacı tarafından 1307 koli satılıp ve dönem sonunda elden hareketler raporunda 957 koli iade alınan ürünler olduğunu, savunmasında olayları ikrar ettiğini,

hileli-satislar-odul-kazanma

Davacının müşterilerin talebi dışında satışlar yapıp kısa bir süre sonra iade işlemleri yaptığını, bu şekilde şirketi zarara soktuğunu, hileli yapılan satışlar nedeniyle davacının teşvik ödülünü aldığı ve bu şekilde haksız kazanç sağladığını,

Teşvik hakkından yararlanmak isteyen ve bunun için çalışan diğer çalışanların ödül hakkını hileli davranışları ile engellediğini, doğruluk ve bağlılığa aykırı davrandığı ve bu nedenle iş akdinin feshedildiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

  • İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti

İlk Derece Mahkemesi, işveren tarafından yapılan feshin haksız olduğu sonucuna varılarak davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına karar verilmiştir.

Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin Kararı ve Gerekçesi

İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

Dosyada dinlenen davacı tanığı K.B.A ‘nın alınan ifadesinde; iade alınan H.Y.F. adlı cafenin işletmecisi olduğu firma ile sorunlar yaşadığı için siparişini iptal ettiğini beyan ettiği , ancak aynı nokta için davacı savunmasının işlerin kötü gitmesinden dolayı iptalin gerçekleştiğini belirttiği, davalı tanığının beyanında ise 500 koli ürün siparişi veren M.B.B.’nin dönem sonunda neredeyse tüm siparişi iade ettiği , bayinin aylık ortalama 9 koli sipariş verirken son olarak 500 koli sipariş verip iade ettiğini beyan etmiştir.

Somut uyuşmazlıkta; davacının teşvik ödülünün de verildiği satış dönemi içerisinde 1307 koli ürün satıp 957’sini iade aldığı, yapılan satış ve iadelerin, işverenin satışların yüksek olması halinde ödül vereceğini de ilan ettiği tarihe tekabül ettiği ve davacının yaptığı satışlar nedeni ile ödül de kazandığı anlaşılmaktadır.

Dosya kapsamı ve dinlenen tanık ifadeleri değerlendirildiğinde,

“yapılan satışların aslında ödül kazanmak amacı ile yapıldığı ve ödül kazanıldıktan sonra iadelerin gerçekleştiği, davacının davranışının doğruluk ve bağlılığa uymadığı, davalı feshinin haklı olduğunun anlaşıldığından”

kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ

Bir ödül veya prim kazanmak için aslında gerçekte var olmayan bir satışı yapmış gibi gösterip sonra bu satışlarının büyük çoğunluğu iade edilen çalışanın yaptığı bu davranışı doğruluk ve bağlılık kurallarına uymadığı için iş akdi tazminatsız olarak feshedilebilir

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 07.10.2019 tarih ve 2017/12515 E. – 2019/17417 K. sy kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

      Av. Burçak Kandemir

            Okyay | Evren  

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

         www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir