Tatil Gününde Nöbetçi Olduğu Halde Devamsızlık

4857 sayılı İş Kanunu’nun 44/1. Maddesi’ne göre “Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir.”

Bu düzenleme dikkate alındığında ulusal bayram ve genel tatil günlerine denk gelen günlerde çalışma yapması planlanan ancak bu planlamaya uymayan bir işçinin devamsızlık yaptığı kabul edilebilir mi ?

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 03.04.2019 tarihli, 2018/9185 E. ve 2019/7777 K. sayılı kararı konuya ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı bir karardır.

Karara konu olan olaylarda;

Davacı vekili:

  • Müvekkilinin davalı işyerinde 25/08/2009-29/09/2015 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin 29.09.2015 tarihinde haklı ve geçerli neden yokken işyerine alınmayarak feshedildiğini,
  • yazılı bir fesih bildirimi yapılmadığını, fesih nedeninin sendikal faaliyet olup, … Gıda İş Sendikasına müvekkilinin 01.10.2015 tarihinde üye olduğunu, sendikal faaliyetin öncüsü durumunda olduğunu, kendi bölümünde sendikasız çalışan işçileri örgütlediğini, işyerinin sendikanın varlığından rahatsız olması sebebiyle sendikalı işçileri işten çıkarttığını müvekkilinin iş akdinin de aynı nedenle feshedildiğini,
  • 09.2015 tarihinde işine gittiğini ancak işbaşı yaptırılmadığını, müvekkilinin bu hususta tutanak tuttuğunu,

iddia etmiş, müvekkilinin işe iadesi ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının hüküm altına alınmasını mahkemeden talep etmiştir.

Davalı vekili:

  • Davacının iş akdinin, 24.09.2015, 25.09.2015, 26.09.2015, 27.09.2015 tarihlerinde işverenden izin almaksızın ve haklı bir mazereti olmaksızın işe devam etmemesi sebebiyle 4857 Sayılı yasanın 25/II-g bendi uyarınca haklı neden ile sona erdirildiğini,
  • sendikal nedenlerle iş akdinin feshedildiği iddiasının yerinde olmadığını, davacının iş akdinin feshinden sonra sendikaya üye olduğunu, yine bu iddia ile açılmış ve mahkemece sendikal tazminatın kabul edildiği davanın kararının sendikal tazminatın kaldırılmasına yönelik olarak bozulduğunu,
  • işyerinde sendikanın yetki almak için bir başvurusu bulunmadığını

savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne karar verilmiştir

  • Bölge Adliye Mahkemesi’nin Kararı

İlk derece Mahkemesinin davayı kabul etmesi neticesinde İstinaf başvurusunda bulunulmuş Bölge Adliye Mahkemesi gerek davacı gerek davalı tarafın iddia ve savunmalarını değerlendirip:

  • Bayram günleri çalışmasının fazla mesai çerçevesinde olduğu, bu konuda işçinin muvaffakatinin alınması gerektiği,
  • Dosyada davacının rızasının alındığına dair bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, imzalanan hizmet sözleşmesinde her ne kadar fazla çalışmayı şimdiden kabul ve taahhüt eder denilmişse de yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince her çalışma yılı için ayrı ayrı fazla çalışmayı bayram resmi tatil günleri dahil kabul ettiğine dair muvafakatname alınması gerektiği,(Y.N: Bu düzenleme artık değişmiştir, her yıl muvafakat alınmasına gerek yoktur)Böyle bir belgeye dosyada rastlanmadığı,
  • Yine davalı tanığının beyanından Kurban Bayramı tatili öncesi kendisinin bayramda izin yapılmayacağını sözlü olarak bildirdiğini beyan ettiği, davacının bayram günü çalışmasına dair aylık çalışma programı ile çalışmasının gerekliliğine dair vardiya çizelgesinin dosyaya sunulmadığını böylece davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı,”

gerekçeleri ile istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir.

  • Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin Kararı

Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’ne göre;

  • Davacı işçi işe başlarken imzaladığı bireysel iş sözleşmesi ile ulusal bayram, genel tatil günlerinde de çalışmaya kabul etmiştir,
  • Fazla mesaiye muvafakatin her yıl yeniden alınması gerekirken bu yükümlülüğün ulusal bayram genel tatil çalışmaları bakımından geçerli değildir,
  • Davacının çalıştığı işyeri unlu mamüller üzerine üretim yapmakta olup bayramda da çalışması işin doğası gereğidir

tatil-gununde-calisma

  • 2015 yılı Kurban Bayramı günleri için hangi işçilerin hangi gün nöbetçi olup çalışacakları vardiya çizelgesi ile düzenlemiş olduğunu ve davacı işçinin Kurban Bayramı süresi içinde çalışacak işçiler arasında gösterilmiş ve söz konusu vardiya çizelgesi dosyaya sunulmuştur,
  • Davacı işçinin bayram sonrası işe geldiğinde alınan savunmasının içeriğinden de anlaşılacağı üzere kendisinin bayramda çalışacak işçilerden olduğunu da bilmektedir
  • Davacı işçinin izin vermeye yetkili kişiyi arayıp izin almadığının hem savunma içeriğinden hem de ilgilinin tanık beyanından anlaşılmıştır.

Tüm bu tespitlerin ardından Yargıtay’a göre her ne kadar Kurban Bayramı günlerinin resmi tatil oluşu karşısında gelmemenin haklı feshe dayanak teşkil edecek devamsızlık niteliği de olmasa da; Davacının söz konusu davranışı devamsızlık niteliği taşımamakla birlikte işverenden habersiz gerçekleştiği için iş akışını bozduğu ve işyerinde olumsuzluklara neden olduğu açıktır.

Bu nedenle davalının iş akdinin feshinin haklı değil, ancak geçerli nedene dayandığı kabul edilerek davanın bu nedenle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.”

Sonuç:

  • Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerinde işyerinde çalışma olduğu halde, işe gelmeyen çalışanın davranışı devamsızlık olarak kabul edilemez.
  • Ancak işyerinde çalışma yapılmasının doğal olduğu durumlarda, çalışana iş planlaması da yapılmış ise buna rağmen yapılan devamsızlık işyeri düzenini ve işin akışını bozduğu için geçerli fesih sebebi oluşturur.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 03.04.2019 tarihli, 2018/9185 E. ve 2019/7777 K. sayılı kararının tam metnine bağlantıdan ulaşabilirsiniz

      Stj. Av. Can Hakan

           Okyay | Evren

Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

      www.okyayevren.com

Not: Bu yazı Av. Eren Evren tarafından incelenerek yayına uygun  bulunmuştur. 

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir