İşyerinde Diğer Bir Çalışan İle Uygunsuz Vaziyette Görülmek

Bu yazımızda; işyerinde bir bir çalışanla uygunsuz vaziyette görüldüğü için iş akdi feshedilen işçinin açtığı alacak davasında Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 08.06.2020 tarih ve 2017/15663 E. 2020/4936 K sy bozma kararı incelenmiştir.

Kişilerin iş yerinde birlikte çalıştığı başka çalışanlarla gönül ilişkisinin olması sık rastlanan bir durumdur. İş hukuku bağlamında Yargıtay’ın bu konuya ilişkin yerleşik içtihatlarına bakıldığında aralarındaki gönül ilişkisi sebebi ile eğer çalışanlar birbirini kayırmıyorsa, (bu durum özellikle aralarında gönül ilişkisi bulunan çalışanlardan birinin diğerinin yöneticisi olduğu durumlarda görülmektedir.) diğer çalışanların eşitlik ilkesini zedeleyici bir hal veyahut davranış içinde bulunmuyorlarsa fesih sebebi olarak görülmemektedir. Çalışanların gönül ilişkisinin bulunması her ne kadar fesih sebebi olmasa da iş hayatının gereği olarak çalışanların gönül ilişkilerini iş yaşamlarına yansıtmamaları ve profesyonel davranmaları gerekmektedir.

Peki aralarında gönül ilişkisi bulunan çalışanların iş yerinde ahlaka uygun olmayan bir şekilde uygunsuz vaziyette yakınlaşmaları sebebi ile bu çalışanların iş akdi haklı nedenle feshedilebilir mi? İşçilerin  fesih sebebi ile kıdem ve ihbar tazminatı talep etmesi durumunda bu talepleri kabul edilecek midir?

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 08.06.2020 tarih ve 2017/15663 E. 2020/4936 K sy kararına konu olan olaylarda  bu konu tartışılmıştır.

  • Karara Konu Olan Olaylar

Yargıtay kararında tespit edildiği üzere; iki site sakini tarafından 20.08.2014 tarihinde site yönetim kurulu başkanlığına hitaben yazılan dilekçede, sitenin güvenlik giriş kapısında görevli kadın işçi ile diğer görevli erkek arasında 17.08.2014 tarihinde sevişme gibi hoş olmayan durumları görüldüğü, ilk gün karışmak istenmediği ancak 18.08.2014 tarihinde ışığı kapatarak aynı hareketleri tekrarladıklarının görüldüğü bildirilmiştir.

Olay üzerine aynı gün düzenlenen tutanakta özel güvenlik görevlisi olarak görev yapan davacı ile diğer özel güvenlik görevlisi ….’nin 4 numaralı giriş kapısında bulunan güvenlik noktasında uygunsuz vaziyette olduklarının “seviştiklerinin” site sakinleri tarafından görüldüğü ve durumun yönetime bildirildiği, şahıslarla yapılan görüşme sonrasında olayların doğruluğunu itiraf ettikleri belirtilmiş ve tutanak olaya karışan güvenlikçiler dışında üç güvenlik görevlisi tarafından imzalanmıştır.

Davacı işçi olaya dair savunmasında, diğer güvenlikçi ….’nin sözlüsü olduğunu, olay gecesi 01.00’de hava sıcak olduğu için güvenlik odası dışında çay içtiklerini, elektrik tasarrufu olması için güvenlik odasının ışığını kapattığını, saat 02.00 sularında devriye için ayrılırken sözlüsünün kendisini öptüğünü belirtmiş, özür dilemiş ve olayın tekrarlanmayacağını açıklamıştır.

Tutanak tanıklarından … davacı tanığı olarak dinlenmiş ve tutanakla ilgili herhangi bir beyanda bulunmaksızın davacının sevgilisi ile öpüşürken site sakinlerince görülmesi sebebiyle işine son verildiğini davacıdan duyduğunu açıklamıştır. Davacının diğer tanığı ….’de devriyeye çıkarken nişanlısı olan davacıyı yanağından öptüğünü beyan etmiştir.

24/08/2014 tarihinde davacının iş akdi ihbar önellerine uyulmaksızın bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedilmiş olup davacı tarafından diğer taleplerin yanısıra kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi amacı ile dava açılmıştır.

  • Davacının İddiaları

Davacı vekili; 20/08/2014 tarihinde site yönetim kurulu başkanı tarafından aynı sitede güvenlik görevlisi olarak çalışan … ile 18/08/2014 tarihinde öpüştüğü-seviştiği iddiasıyla davacıdan yazılı savunma talep edildiğini, site yönetimine yapmış olduğu savunmasında diğer çalışan … ile seviyeli ve ciddi bir ilişkisinin olduğunu, aileler arasında söz yapıldığını, isnat edilen olayların yaşanmasının mümkün olamayacağını, bahse konu olay tarihinde de kendisinin devriye görevini yerine getirmek üzere ana giriş kapısından ayrılacağı esnada sözlüsünün birden gelerek anlık ve masum bir şekilde kendisini öptüğünü beyan ettiğini, eylem ile fesih arasında bir orantı bulunmadığını iddia etmiştir.

  • Davalının Savunması

Davalı vekili; davacının tazminat taleplerini kabul etmediklerini, davacının müvekkili sitede güvenlik görevlisi olup ahlaka aykırı davranışı sebebiyle savunması alınarak işten çıkarıldığını, çalıştığı dönemlerde yıllık izinlerini kullandığını, ulusal bayram ve dini bayramlarda çalıştığı dönemlerin ücretini aldığını, vardiya sistemine göre çalışan davacının haftalık iznini kullandığını, yapmış olduğu fazla mesailerin bedelinin de davacı ve diğer güvenlik görevlilerine ödendiğini, ödeme belgelerinin özlük dosyası içerisinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

  • İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, “iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafça usulünce kanıtlanamadığı” şeklindeki gerekçe ile her iki tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2017/15663 K. 2020/4936 Ve 8.6.2020 Tarihli Kararı Ve Gerekçesi

Karara karşı davalı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.

Yargıtay’ın kararında tespit ettiği üzere Davacı işçi davalı site işyerinde güvenlik şefi olarak çalışmış ve açtığı bu davada iş akdinin işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuş, davalı işveren de davacının diğer güvenlik görevlisi kadın işçi ile güvenlik kulübesinde öpüşmesi ve sevişmesinin ahlaki olmadığını belirterek İş Kanunu’nun 25/2. maddesi uyarınca iş akdinin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.

Dosyayı inceleyen Yargıtay 9.Hukuk Dairesi;

Dosyadaki delil durumuna göre davacının diğer bir çalışan …. ile işyerinde uygunsuz vaziyette görüldükleri anlaşılmakla, işveren tarafından iş akdinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/2. maddesi uyarınca doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış sebebiyle haklı nedenle feshedildiğinin kabulüyle ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi gerekirken, mahkemece her iki isteğin gerekçesiz şekilde kabulü hatalıdır.

gerekçesi ile yerel mahkemenin kararını bozmuştur.

SONUÇ

Aralarında gönül ilişkisi bulunan işçilerin iş yerinde uygunsuz hak ve davranışlarda bulunmaları doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olup bu sebeple işçilerin iş akdinin feshedilmesi haklı sebebe dayanır.

Yazarın Görüşü

İncelemiş olduğumuz Yargıtay kararına konu olan uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesi kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne gerekçe olarak davalı işverenin fesih sebebini usulünce kanıtlayamadığını göstermektedir. Yargıtay ise dosyada kapsamında toplanan deliller incelendiğinde işçinin gönül ilişkisi bulunan diğer işçi ile uygunsuz vaziyette yakalandığının ispatlandığını, delillerin değerlendirilmediğini, feshin haklı fesih niteliğinde olduğunu tespit etmiştir.

Ancak davacı tarafın dava dilekçesinde ilgili eylem ile feshin orantısız olduğu yönünde beyanı bulunmaktadır. İlgili karar incelendiğinde ne İlk Derece Mahkemesinin ne de Yargıtay’ın ilgili eylem ile haklı feshin orantılı olup olmadığına yönelik bir inceleme yaptığı görülmektedir.

Dosya kapsamına bakıldığında burada taraflara öncelikle uyarı cezasının verilmesi yahut fesih gerçekleştirilecek ise geçerli feshin yapılması somut olaya ve hakkaniyete daha uygun düşecektir. Bu hususların değerlendirilmeden işçilerin iş akdinin feshinin haklı olduğu yönündeki tespit kanaatimizce hatalı verilmiş bir karardır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 08.06.2020 tarih ve 2017/15663 E. 2020/4936 K sy kararının tam metnine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz

     Av. Burçak Kandemir

            Okyay | Evren  

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

         www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir