Kıdem Tazminatı Tavanı İşçi Yararına Aşılabilir mi ?

1475 sayılı önceki İş Kanunu’nu yürürlükten kaldırılmış olsa da kıdem tazminatı tavanı ile ilgili düzenlemeyi getiren 14.üncü madde halen yürürlüktedir. Öğretide kıdem tazminatı tavanı ile ilgili kuralın mutlak emredici olduğu kabul edilmekte ve. kıdem tazminatı tavanını bertaraf eden sözleşme hükmünün batıl olduğu görüşü ileri sürülmüştür ( Akyiğit, Ercan: İş Kanunu Şerhi, 2. Baskı Ankara 2006 s. 2486; Mollamahmutoğlu, Hamdi: İş Hukuku, 3. bası, Ankara 2008, s. 838; Çelik, Nuri: İş Hukuku Dersleri, 21.bası, s. 316. ; Şahlanan, Fevzi: Kıdem Tazminatı Tavanının Mutlak Emrediciliği, Sicil, Sayı 12, s. 44 ).

Yargıtay’a göre de kıdem tazminatı tavanının yasada emredici şekilde düzenlendiği ve işçi yararına olsa da tavanı arttıran ya da tümüyle ortadan kaldıran sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığı sonucuna varılmıştır.”

Peki, ikale sözleşmesinde taraflarca kararlaştırılmış olan kıdem tazminatının miktarı, yanlışlıkla kanuni tavanı aşması durumunda da işverence hata ile fazla ödenen kıdem tazminatının iadesi istenebilir mi? İkale sözleşmesinin tarafların üzerinde yaptıkları bir anlaşma olduğu ve anlaşma ile tespit edilen miktarın değiştirilemeyeceği ileri sürülebilir mi ?

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2020 tarihli 2016/28495 E. Ve 2020/755 K. Sayılı kararında ilgili konuya ilişkin değerlendirmeler yapılmaktadır.

Karara konu dava, ikale sözleşmesi kanuni tavandan fazla ödenmiş olan kıdem tazminatının iadesi istemine ilişkindir.

Davada davacı işveren vekili;

  • Davalı işçinin iş akdinin 17.10.2010 tarihinde feshedildiğini, iş sözleşmesinin fesih tarihindeki ücretinin 3.811,50 TL olduğunu, fesih tarihinde kıdem tazminatı tavanı 2.517,01 TL olmasına ve ücretin yasal tavan tutarını aşmasına rağmen sehven fazla ödeme yapılmış olduğunu ve ilgili durumun teftiş raporuyla da tespit edildiğini 08.03.2013 tarihinde raporun davalıya tebliğ edildiğini ifade etmiştir. Fazla ödenmiş olan 6.171,86 TL’nin iade edilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili ise;

  • Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında ikale sözleşmesi yapıldığını ve davacı tarafından ikale sözleşmesi gereğince ödeme yapıldığını ifade etmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Yerel Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Söz konusu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

kidem-tazminati-tavani

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ilgili kararında gerekli incelemeleri yapmış; 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi hükmüne atıf yapmıştır. İlgili maddede:

“(…)toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez.(…)”

ifadeleri yer almaktadır.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’ne göre;

“(…)Söz konusu 15.10.2010 tarihli sözleşmenin ikale sözleşmesi olduğu kabul edilse dahi, taraflarca ikale sözleşmesi içeriğinde kıdem tazminatının ödenmesi kararlaştırıldığı takdirde, kıdem tazminatı 1475 Sayılı Kanun’un 14.üncü maddesine göre hesaplanmalı ve anılan maddedeki kıdem tazminatı tavanı gözetilmelidir. Belirtmek gerekir ki, sözü edilen Yasada düzenlenen kıdem tazminatı tavanı mutlak emredici niteliktedir. Fesih tarihi olan 17.10.2010 tarihinde kıdem tazminatı tavanı 2.517,01 TL dir. Fesih tarihi itibariyle davacının brüt ücreti kıdem tazminatı tavanını aştığından kıdem tazminatının tavan miktarına göre hesaplanması gerekmektedir. Hal böyle olunca, Mahkemece, ikale sözleşmesi ile yapılan ödemelerin nitelik olarak kıdem tazminatı olmayıp feshe bağlı tazminatlar olması gerekçesi ile kıdem tazminatı tavanı aşılmak suretiyle davalıya yapılan fazla ödemenin davalıdan tahsiline ilişkin istemin reddine dair verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.(…)”

ifadeleri kullanılmıştır. Burada önemli olan bir diğer husus da, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ödemelerin kıdem tazminatı olarak kabul edilmemesine ve feshe bağlı tazminatlar olması gerekçesiyle kıdem tazminatı tavanının aşılmasına imkan tanıyan yerel mahkeme kararının bozmasıdır.

Sonuç;

  • Kıdem tazminatı tavanı yasada emredici şekilde düzenlenmiştir ve işçi yararına olsa da tavanı arttıran ya da tümüyle ortadan kaldıran sözleşme hükümlerinin geçerli değildir.
  • Taraflarca ikale sözleşmesi içeriğinde kıdem tazminatının ödenmesi kararlaştırıldığı takdirde, kıdem tazminatı 1475 Sayılı Kanun’un 14.üncü maddesine göre hesaplanmalı ve anılan maddedeki kıdem tazminatı tavanı gözetilmelidir.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2020 tarihli 2016/28495 E. Ve 2020/755 K. Sayılı kararının tam metnine bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

       Stj. Av. Can Hakan

           Okyay | Evren

Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

      www.okyayevren.com

Not: Bu yazı Av. Eren Evren tarafından incelenerek yayına uygun  bulunmuştur. 

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir