Rödovans Sözleşmesi ile İşletilen Madende Çalışan İşçilerin Alacakları

rodovans-asil-isveren

Rödovans sözleşmeleri, ruhsat sahibinin maden ruhsat sahalarının işletme hakkının özü kendisinde kalması koşuluyla gerçek veya tüzel bir kişiye (rödövans veren) bir süre tahsis edilmesini amaçlayan tam iki tarafa borç yükleyen, isimsiz/ atipik, karma bir sözleşmedir. Bu sözleşme gereğince, rödovans veren, maden ocağının işletilmesini üstlenen özel veya tüzel kişi, ruhsat sahibine, ürettiği her bir ton maden için önceden ödemeyi taahhüt ettiği meblağ kadar bir ücret öder. Rödövans sözleşmesiyle maden ruhsatının devri değil, bu hakkın bir başkasına belirli bir süreyle kullandırılması amaçlanır. Bu sebeple rödövans sözleşmesinin tarafları arasında çıkan uyuşmazlıklara TBK’nın 357. maddesinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümler kıyasen uygulanmaktadır.

Ancak, İş Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin bazı Yargıtay kararlarında rödovans sözleşmesi alt işverenlik sözleşmesi olarak kabul edilerek işçilerin işçilik alacaklarından ruhsat sahibi ile rödovans verenin birlikte sorumlu olacakları sonucuna varılmıştır. Halbulki rödovans sözleşmesinde, mülkiyeti devlete ait olan madenlerin arama ve işletme hakkını alan gerçek veya tüzel kişilerin bu haklarını üçüncü kişilere devretmesi söz konusu olup bu sözleşmelerde İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde tanımlandığı gibi biri asıl işveren, diğeri alt işveren olan iki işveren bulunmamaktadır.

Peki rödövans sözleşmesinin varlığı halinde ruhsat sahibi ile rödövans veren arasındaki ilişki alt işveren – asıl işveren ilişkisi midir? Ruhsat sahibi rödövans verenin işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu tutulabilir mi?

Bu hususa ilişkin Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ‘nin 13.7.2020 tarih ve 2017/9608 E. 2020/9495 sy kararında geçerli bir rödövans sözleşmesinin varlığı durumunda ruhsat sahibi ile rödövansçı arasındaki ilişkinin niteliği başından itibaren aynı olduğu, bu ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. md. düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisi tanımlamasına uygun olmadığı ve bu sebeple ruhsat sahibinin dava konusu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmadığı yönünde hüküm tesis etmiştir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ilgili kararında;

Davacı Tarafın İddiaları

Davacı vekili, müvekkilinin davalı … Madencilik Şirketinde işe başladığını, iş yerinin daha sonra … Madencilik Şirketine devredildiğini, iş akdinin haksız feshinden dolayı kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, eksik ödenen ücret ve yıllık izin ücret alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Türkiye Taş Kömürü Genel Müdürlüğü’nün Savunması

Davalı Türkiye Taş Kömürü Genel Müdürlüğü kendilerinin rödovans veren sıfatının bulunduğunu, işveren sıfatının bulunmadığını, kira akdi ile devredilen ruhsat sahasının işletilmesinden kaynaklı doğan işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Diğer Davalı Davalı …Madencilik Şirketi vekili cevap dilekçesi ve beyanları ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin Kararı

Mahkemece, Davalı …’nın asıl işi alt işverene devrettiği ve iş bu devri işin veya işletmenin gereği ve de teknolojik nedenlerle yapmamış olmakla muvazaalı bir işlem gerçekleştirdiği, davacının başından itibaren davalı … işçisi olarak değerlendirilmesi gerektiği,

Ayrıca Maden Kanunu ek madde 7 hükmüne göre iş bu davalının da 24/06/2010 tarihindeki kıdem ve ücretle sınırlı olarak kıdem tazminatından sorumlu olacağının kabulü gerektiği yine diğer işçilik alacaklarında da iş bu tarihe kadar doğan işçilik alacaklarından iş bu davalının sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücret alacağından fesih tarihi itibariyle doğan alacaklar olması nedeniyle devreden işveren …Madencilik Şirketinin fesih tarihi itibariyle işveren sıfatını haiz olmadığından, diğer davalı …’nın ise Maden Kanunu ek madde 7 hükmü gereği sorumluluğu bulunmadığından iş bu alacak kalemlerine ilişkin iş bu iki davalıdan talepte bulunulamayacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin Hükmü ve Gerekçesi

Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’ne göre taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, dava dışı şirket ile Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü arasındaki ilişkinin niteliği ve davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü’nün dava konusu işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.

rodovans-isci-ruhsat-sahibi-maden

Rödövans sözleşmesinde, mülkiyeti devlete ait olan madenlerin arama ve işletme hakkını alan gerçek veya tüzel kişilerin bu haklarını üçüncü kişilere devredilmesi söz konusudur. Bu nedenle, rödövans sözleşmesinde alt işveren sözleşmesinde olduğu gibi biri asıl işveren, diğeri alt işveren olan iki işveren bulunmamaktadır. Ruhsat sahibi, yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde iş alan başka bir işverenle alt işverenlik sözleşmesi düzenlememektedir. Diğer bir deyişle, maden kanununa uygun olarak akdedilen rödövans sözleşmesi yukarıda ifade edilen alt işverenlik sözleşmesinin unsurlarını taşımamaktadır.

(UYUMAZ, Alper/GÜNGÖR,Fatma; Rödovans Sözleşmesi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XIX, 2015, s. 160 ).

Maden sahasında işletme hakkının kiraya verilmesinde ( rödövans sözleşmesi ) rödövansçı, madeni, sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde kendi adına işletir. Rödövansçı, madeni kendi adına işletemiyorsa, üretim, çalışma ve organizasyon açısından ruhsat sahibine tam olarak bağlı ise bu durumda rödövanstan değil, alt işverenlik ya da ihaleden söz edilir. Dolayısıyla rödövans sözleşmesi rödövansçının bağımsızlığını ve inisiyatifini tamamen ortadan kaldıracak şekilde düzenlenemez. Rödövans sözleşmesinde, asgari üretim miktarı ile ton başına verilecek ücretin belirlenmesi hukuki ilişkiyi rödövans olmaktan çıkarmaz. Rödövans sözleşmesinde rödövansçı istediği kadar işçi alıp çıkartabilir, kanunlara aykırı olmamak şartıyla üretim sürecini istediği gibi yönetebilir, vardiyalar oluşturabilir, çalışma şartlarını belirleyebilir. Rödövansta önemli olan belirli nitelikte ve miktardaki madenin belirli zaman dilimleri içinde çıkartılarak istenilen yerlere sevkini yapmaktır.

Yargıtay’a göre somut olaydaki ilişki geçerli bir rödövans sözleşmesi muvazaa söz konusu değildir. Ayrıca Yargıtay; 5995 Sayılı Kanun ile Maden Kanunu’na eklenen Ek Madde 7’de yer alan “Maden ruhsat sahiplerinin, ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları rödövans sözleşmelerinde, bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak İş Kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali ve hukuki sorumlulukların rödövansçıya ait olduğu ve Ancak bu durumun ruhsat sahibinin Maden Kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmadığı.” hükmünün 24/06/2010 tarihinde yürürlüğe girmiş olması, 24/06/2010 tarihinden önceki dönem için rödövansçı işçilerinin o işyeri ile ilgili doğan işçilik alacaklarından ruhsat sahibinin de sorumlu olduğu şeklinde bir yoruma imkan vermeyeceği konusunun üstünde durmuştur.

Çünkü, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi geçerli bir rödövans sözleşmesinin varlığı durumunda, ruhsat sahibi ile rödövansçı arasındaki ilişkinin niteliği başından itibaren aynıdır. Bu ilişkinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisi tanımlamasına uygun olmadığı açıktır. Dolayısıyla, geçerli bir rödövans sözleşmesinin varlığı durumunda, 24/06/2010 tarihi öncesi ve sonrası şeklinde bir ayrım yapılmaksızın, ruhsat sahibinin, rödövansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı kabul edilmelidir.

Açıklanan sebeplerle, davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünün dava konusu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmadığından hakkında açılan davanın, taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde kabul ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.

SONUÇ

  • Rödövans, maden ruhsat alanlarının maden arama ve işletme ruhsat sahibi tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye bir süre bırakılması, maden ocağının işletilmesini üstlenen gerçek veya tüzel kişinin ise, ruhsat sahibine ürettiği her bir ton maden için bir miktar ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir sözleşmedir.
  • Ruhsat sahibinin Maden Kanunu’ndan doğan sorumlulukları nedeniyle sözleşmede denetim yetkisine ilişkin bir takım hükümlere yer verilmesi rödövans sözleşmesinin geçerliliğine halel getirmez.
  • Rödövansçı, madeni kendi adına işletemiyorsa, üretim, çalışma ve organizasyon açısından ruhsat sahibine tam olarak bağlı ise bu durumda rödövanstan değil, alt işverenlik ya da ihaleden söz edilir. Dolayısıyla rödövans sözleşmesi rödövansçının bağımsızlığını ve inisiyatifini tamamen ortadan kaldıracak şekilde düzenlenemez.
  • Rödövans sözleşmesinde alt işveren sözleşmesinde olduğu gibi biri asıl işveren, diğeri alt işveren olan iki işveren bulunmamaktadır. Ruhsat sahibi, yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde iş alan başka bir işverenle alt işverenlik sözleşmesi düzenlememektedir. Diğer bir deyişle, maden kanununa uygun olarak akdedilen rödövans sözleşmesi yukarıda ifade edilen alt işverenlik sözleşmesinin unsurlarını taşımamaktadır.
  • Maden Kanunu’na eklenen Ek Madde 7’nin 24/06/2010 tarihinde yürürlüğe girmiş olması, 24/06/2010 tarihinden önceki dönem için rödövansçı işçilerinin o işyeri ile ilgili doğan işçilik alacaklarından ruhsat sahibinin de sorumlu olduğu şeklinde bir yoruma imkan vermez. Dolayısıyla, geçerli bir rödövans sözleşmesinin varlığı durumunda, 24/06/2010 tarihi öncesi ve sonrası şeklinde bir ayrım yapılmaksızın, ruhsat sahibinin, rödövansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı kabul edilmelidir.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ‘nin 13.7.2020 tarih ve 2017/9608 E. 2020/9495 sy kararının tam metnine bağlantıdan ulaşabilirsiniz

     Av. Burçak Kandemir

            Okyay | Evren  

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

         www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir