Güvenlik Görevlisinin Görevi Başında Uyuması

Bu yazımızda güvenlik görevlisinin görevi başında uyuması sebebi ile iş akdinin haklı sebeple feshedilip feshedilemeyeceğini değerlendiren Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 07 Ocak 2019 tarihli kararının incelemesi yapılmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlıklı 25/2-ı. maddesi:

“İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.”

ifadelerini içermektedir. İlgili madde hükmünden de anlaşılacağı üzere işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi işverenin haklı nedenle iş akdini feshetmesinde bir sebep olarak öne sürülebilmektedir İşin güvenliğinin tehlikeye düşürülmesi durumları her meslek grubu özelinde farklı kriterler göz önünde bulundurularak değerlendirilmekte, somut olay incelemesi ve ifa edilen işin tanımı dikkate alınarak karar verilmektedir. İlgili madde hükmünden de anlaşılacağı üzere kast ya da ihmal durumunda işin güvenliği tehlikeye düşürüldüğü takdirde haklı nedenle fesih imkânı gerçekleşmektedir. Bu doğrultuda işçiye kıdem veya ihbar tazminatının ödenmesi gerekememektedir.

Peki, işyerinde güvenlik görevlisi olarak işe alınan çalışanın görevi sırasında uyuması sonucunda işveren tarafından iş akdi haklı nedenle feshedilebilmekte midir?

Bu konuya ilişkin olarak, 23.02.2015 tarihli yazımızda Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin 18.11.2014 tarihli, 2013/21965 E. ve 2014/32362 K. sayılı kararını incelemiştik. İlgili karara konu somut uyuşmazlıkta da güvenlik görevlisinin iş ifası sırasında görev alanını terk ederek uyuduğu tespiti yapılmış olup iş yeri güvenliğini tehlikeye soktuğu kanaatine varılmıştı. 2015 tarihli ilgili Karar’da: “Güvenlik görevlisi işyerinde uyurken tespit edilirse iş akdi “iş güvenliğinin tehlikeye düşürülmüş” olması sebebi ile derhal haklı olarak feshedilebilir”, sonucuna varılmaktaydı. Yine Yargıtay’ın konuya ilişkin istikrarını korumuş olduğu ortadadır;

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 07.01.2019 tarihli, 2015/28018 E. ve 2019/127 K. sayılı kararı ilgili konuya ilişkin cevaplar içermektedir. Karara konu olaylarda;

Davacı taraf, asıl işveren olan davalı şirkette, alt işveren şirketi personeli olarak güvenlik görevlisi sıfatıyla çalışmıştır. Davacı vekili, davacı işçinin iş yerinde bir yolcu tarafından darp edildiğini; 45 gün tedavi ve istirahati sırasında işten atıldığını, davacıya yapılanın vefasızlık olduğunu, davacı işçinin 7 yıl süren çalışmasında herhangi bir ceza ve uyarı almadığını, bu nedenle tazminat ve işçilik alacaklarının ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı işçinin talebinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu,

  • davacı işçinin iş sözleşmesinin gece vardiyasında uyumuş olması nedeni ile haklı nedenle feshedildiğini, davacının 02.08.2012 tarihinde nöbet esnasında uyuduğu tespitinin gerçekleştiğini, davacının savunmasında uyuduğunu kabul ettiğini, davacının uyumadığı oturarak dinlendiğine yönelik dava dilekçesinin kötüniyetli olduğunu ve gerçeğe aykırı olduğunu,
  • 07.2012 tarihinde iş akdi fesih yazısının hazırlandığını ancak davacının bunu İmzalamadığını, bu durumun tutanak altına alındığını, Güvenlik görevlisinin nöbet esnasında uyumasının haklı nedenle fesih hakkı doğurduğunu, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilemeyeceğini,

savunmuştur.

Yerel Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlgili kararı davalı vekilleri temyiz etmiştir.

yargitay

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi gerekçeli kararında, dosya kapsamında toplanan veriler ve deliller kapsamında bir değerlendirme yapmış ve karar metninde:

“Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı alt işveren işçisi olarak asıl işveren … Deniz Otobüsleri San Tic. A.Ş.’ye ait işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının görevi başında uyuduğu sabit olup iş güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ortadadır. Güvenlik görevlisinin temel sorumluluğunun uyanık olmak olduğu da gözetildiğinde işveren feshi haklı olduğundan davacının kıdem-ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken “uyuma” savunması için ” davacının gece vardiyasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığı sırada kısa bir süre uyuması şeklinde gerçekleşen eyleminin işin niteliğine ve iş güvenliğini tehlikeye düşürecek ağırlık ve boyutta olmamasına” şeklindeki yerinde olmayan gerekçe ile feshin geçerli neden sayılması bozmayı gerektirmiştir.”

tespitlerini yapmıştır.

Karar metninden anlaşılacağı üzere güvenlik görevlisinin görevi başında uyuması iş güvenliğinin tehlikeye düşürmesi olarak kabul edilmektedir. Bunun sebebi olarak güvenlik görevlisi olarak çalışan işçinin temel sorumluluğunun “uyanık olmak” olduğu gösterilmiştir.

Sonuç;

  • Güvenlik görevlisinin işi ifa ettiği sırada (nöbet sırasında) gerçekleşen uyuma eylemi iş güvenliğini tehlikeye düşürdüğünden haklı nedenle fesih sebebidir. Bu sebeple iş akdi haklı nedenle feshedilen işçinin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekmektedir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 07.01.2019 tarihli, 2015/28018 E. ve 2019/127 K. sayılı kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz

   Stj. Av. Can Hakan

           Okyay | Evren

Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

      www.okyayevren.com

Not: Bu yazı Av. Eren Evren tarafından incelenerek yayına uygun  bulunmuştur. 

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir