Banka Aracılığı ile Ödenen Kıdem Tazminatının İşverence Geri Alınması

İş Kanunu’nun 32.maddesine göre; Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir.

Bu doğrultuda 01.01.2009 tarihinde yayınlanan Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik’in 10.maddesine göre; Türkiye genelinde en az 5 çalışanı olan işverenlerin ödemeleri banka aracılığı ile yapmaları zorunlu hale getirilmiştir.

En az 5 işçi çalıştıran işverenlerin çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler.

Bu doğrultuda banka aracılığı ile ödeme zorunluluğu sadece ücretin ispatı için bir vasıta değil aynı zamanda işverenler açısından yasal bir zorunluluktur.

Peki, işverence banka üzerinden yapılan ödemelerin banka dekontları ile ispatlanmasına rağmen ödenmemiş kabul edilmesi söz konusu olabilir mi ??

Konu ile ilgili Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 03.02.2020 tarihli 2019/4019 E. ve 2020/1387 K. sayılı kararı ilgili konuya ilişkin farklı bir senaryo üzerinden farklı bir yorum getirilmiştir.

Karara konu davada; temizlik görevlisi olarak görev yapan davacı işçi, 31.12.2013 tarihinde davalı şirketin ihalesinin sona ermesi nedeniyle kendisine ve diğer çalışanlara kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını ifade etmiş olup dosya kapsamından, 27.01.2014 tarihinde davacının … Bankası … şubesindeki hesabına 17.501,49 TL kıdem ve hak ediş açıklamasıyla ödeme yapıldığı ve 5 dakika sonra ilgili paranın … … Bankası şubesinden çekilmiş olduğu ifade edilmiştir.

Davacı işçi, bahsi geçen paranın davalı işverenin baskısı sonucu çektirilip … Bankası … şubesinde davalı tarafından geri alındığını iddia etmiş ve bu paranın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacının tanıkları da davacının söz konusu bu iddialarını doğrulamışlardır.

  • Davacının İddiaları

Davacı işçi vekili, davacının davalı …. Şti. bünyesinde … Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda çalışırken 27.01.2014 tarihinde davalı işveren tarafından … TL ödeme yapıldığını ancak aynı gün paranın davalı işveren baskısıyla geri alındığını ileri sürmüş olup söz konusu bedelin davalıdan tahsilini istemiştir.

  • Davalının Savunması

Davalılar vekili tarafından, davacıya ödeme yapıldığını ve işçinin hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

  • Yerel Mahkemenin Kararı

Yerel Mahkemece ilk olarak verilen kararda; davacının işten kendisinin ayrılması nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanamayacağından davanın reddine karar verilmiştir.

  • Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin İlk Bozma Kararı

22.Hukuk Dairesi ilk bozma kararında ; yerel mahkemenin hukuki nitelendimesinin hatalı olduğuna işaret edilerek dosyada incelenmesi gereken hususun, davalı tarafından davacının iddia ettiği gibi ödenen paranın geri alınıp alınmadığı noktasında olduğu ifade edilmiştir.

22.Hukuk Dairesi’nce; 27.01.2014 tarihinde davacının hesabına yatırılan kıdem tazminatının aynı gün davalı tarafından geri alınıp alınmadığının, banka kaydının aksinin eşdeğer belge ya da görüntü ile ispatlanması gerektiği de göz önüne alınarak, gerekirse İş Bankası … Şubesinden kamera görüntülerinin de getirtilip, etraflıca araştırma yapılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekçesi ile ilk karar bozulmuştır.

  • Bozma Üzerine Yerel Mahkemenin Kararı

Yerel mahkeme tarafından bozma ilamına uyulmuş ve dava dışı bankadan kamera kayıtları istenmiş, banka tarafından kamera kayıtlarının bulunmadığının bildirilmesi nedeni ile mahkemece davanın reddine karar verilmiştir

  • Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin Kararı

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 22.Hukuk Dairesince dosya içeriğindeki belgelei yeterli görmemiş ve işverenden, 27.01.2014 tarihinde

  • kaç işçiye kıdem tazminatı ödemesi yapıldığının,
  • yapılan ödemelerin hangi saatte yapıldığının,
  • diğer işçiler tarafından yapılan ödemelerin bankadan çekilip çekilmediğinin,
  • çekilmiş ise hangi tarihte ve hangi saatte çekildiğinin ilgili Bankanın … şubesinden sorularak

dayanak belgeleri ile kendilerine gönderilmesi istenmiştir.

Sonrasında dava dışı Bankanını … şubesi tarafından CD içerisinde bildirilen ve …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … isimli kişilerin 27.01.2014 tarihinden önceki ve sonraki 1 aylık banka hesap hareketlerinin ve davalı … ile… Ltd Şti’nin 27.01.2014 tarihinden önceki ve sonraki 1 aylık banka hesap hareketlerinin dosyaya gönderilmesi istenmiş olup ilgili CD dosya içerisine gönderilmiştir.

Tüm bu belgeler geldikten sonra; Yargıtay 22. Hukuk Dairesne göre uyuşmazlık;  davacıya kıdem tazminatı açıklamasıyla yapılan ödemenin, aynı gün içinde davalı tarafın baskısıyla davacıdan geri alınıp alınmadığı noktasında oluştuğu ifade edilmiştir.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’ne göre;

işveren tarafından işçilere 27/01/2014 tarihinde kıdem ve hak ediş ödemesi adı altında ödemeler yapıldığı, yapılan ödemelerin tamamının aynı gün işçiler tarafından bankadan çekildiğinin banka hesap hareketleri ile belirlendiği, dinlenen tanık beyanlarına göre işçilerin toplu bir şekilde bankaya götürüldüğü ve yatan paraların işveren tarafından geri alındığı yönünde beyanda bulundukları ve bu paraları işten çıkarılma korkusu ile verdiklerini beyan ettikleri, işveren tarafından tüm işçilere aynı gün kıdem tazminatı ödemesi adı altında ödemler yapılıp aynı gün tüm işçiler tarafından paranın geri çekilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davacının kendisine kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemenin yine banka kayıtları ile kendisinden geri alındığını iddiasını ispatladığı dosya kapsamı ile sabittir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken tüm kayıtlar üzerinde etraflıca inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”

Sonuç;

Yargıtay’ın yukarıda anlatılan kararına göre; İşveren tarafından ücret ve diğer işçilik alacakları banka kanalı ile bile ödenmiş olsa, aynı gün tüm işçilerin paraları bankadan çekmek gibi hayatın olağan akışına aykırı bir husus meydana geldiğinde banka kayıtları dahi yeterli görülmeyebilecektir.

 

Yazarın Notu

Yargıtay’ın bu konuya olan yaklaşımı ve değerlendirmesi olağan hayatın akışının göz önünde bulundurulması ile anlaşılabilir. Belirtildiği üzere banka hareketlerini gösterir evraklar işveren tarafından paraların işçilerin hesaplarına yatırıldığını göstermektedir.

Paraların işçilerin hesaplarına yattığı gün yatan paranın tekrardan işçiler tarafından banka hesabından çekildiği tespiti yapılmış ve bu durumun olağan hayatın akışına aykırı olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca tanık beyanları ile bu durum desteklenmiştir.

Ancak, yine de işveren tarafından bu paraların çektirildiğini gösterir bir kesinlik söz konusu değildir. Bu kararda yapılan değerlendirme yoruma dayalı olup yazılı delille ispat kuralı Yargıtay’ca çiğnenmiştir.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 03.02.2020 tarihli 2019/4019 E. ve 2020/1387 K. sayılı kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

       Stj. Av. Can Hakan

           Okyay | Evren

Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

      www.okyayevren.com

Not: Bu yazı Av. Eren Evren tarafından incelenerek yayına uygun  bulunmuştur. 

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir