Disiplin Soruşturması Bitmeden İşçinin Sözleşmesini Feshetmesi

İş hayatında bazen çalışanların haklarında bir disiplin soruşturması başlatıldığında veya iş akdinin işveren tarafından haklı nedenle feshedilebileceği bir husus işveren tarafından öğrenildiğinde kıdem tazminatından mahrum kalmamak adına işverenden önce davranarak

  • iş akitlerini emeklilik nedeniyle,
  • ücret alacağının ödenmemesi nedeniyle
  • ya da kadın işçiler açısından şartları uyuyorsa evlilik nedeni ile

haklı sebeple feshettikleri ve kıdem tazminatlarını talep ettikleri görülmektedir. Hakkında disiplin soruşturması başlanan bir kadın işçi iş akdini bu yolla feshederek en azından kıdem tazminatını alabileceğini düşünmektedir.

Kadın işçinin evlilik sebebi ile iş akdini feshetmesi kendisine tanınmış yasal bir haktır. Ancak bir hakkın hukuk düzeni tarafından korunabilmesi için ilgili hakkın kullanılırken dürüstlük kurallarına uygun kullanılması ve hakkın kötüye kullanılmaması gerekmektedir. Dürüstlük kurallarına uyma ve hakkın kötüye kullanılması yasağının hukukumuzda Türk Medeni Kanunu’nun 2. Maddesi ile pozitif dayanağı da bulunmaktadır. Buna göre kişiler dürüstlük kurallarına aykırı davrandığında, kanuna karşı hile yaparak veyahut başka bir yolla haklarını kötüye kullandıklarında hukuk düzeni bu hakkı korumayacaktır.

Peki dürüstlük kuralı ışığında böylesi bir durum söz konusu olduğunda işçinin bu hakkı hukuk düzeni tarafından korunacak mıdır? Hakkında disiplin soruşturması başlatılan kadın işçinin iş akdini evlilik nedeniyle haklı nedenle feshetmesi halinde kıdem tazminatı hakkı bulunmakta mıdır?

Bu hususa ilişkin olarak görülmekte olan bir uyuşmazlıkta Yargıtay 9. Hukuk Dairesi yapmış olduğu usulsüz işlemler nedeni ile hakkında disiplin soruşturması başlatılan kadın işçinin evlenerek iş akdini evlilik nedeniyle feshetmesi ile açılan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin E. 2017/14500 K. 2020/2329 ve 17.2.2020 tarihli ilgili kararında bu konular tartışılmıştır.

Yargıtay kararına göre dosya içeriğinde sabit olan olaylar şu şekilde gelişmiştir.

  • Hasar takip elemanı olarak çalışan davacı işçinin takip ettiği hasar takip dosyalarının birisinde sigortadan para ödemesi yapılmayan yani sonuçlandırılmayan dosya için ödeme yaparak dosyayı kapatmış,
  • Kusurunu gizlemek amacıyla yeni gelen dosyalar için gelen ödemeleri de diğer dosyalara aktarmış, bu şekilde toplam 63 dosya üzerinde usulsüz işlem gerçekleştirmiş
  • Bu durumun ortaya çıkmasıyla davacı işçi hakkında işveren soruşturma başlatmış, davacı işçinin soruşturma sırasında alınan savunmasında suçlamaları kabul etmiş
  • Soruşturmanın aleyhine sonuçlanacağını ve işten çıkarılacağını öngören davacı kadın işçinin iç denetim raporunun düzenlendiği tarihten sonraki bir tarih olan 12.04.2015 tarihinde evlenip noterden gönderdiği 24.04.2015 tarihli ihtarnameyle evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshetmek istediğini bildirmiş,
  • Davalı işveren de yukarıda anlatılan usulsüzlükler nedeniyle davacının iş sözleşmesini 29.04.2015 tarihinde feshetmiştir.

Açılan Davada Davacının İddiaları

Davacı vekili; müvekkilinin 12/04/2015 tarihinde evlendiğini, … 2.Noterliği’nin 24/04/2015 tarihli, 11587 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete iş sözleşmesini 1475 Sayılı Kanunun 14/2 Maddesi uyarınca feshettiklerini ve kıdem tazminatının 7 gün içinde ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalı şirketin Kadıköy 4.Noterliği’nin 29/04/2015 tarihli, 12735 Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini bu nedenle kıdem tazminatı ödemesi yapmayacaklarını bildirdiğini, müvekkilinin iş sözleşmesini evlilik nedeniyle 1 yıllık süre içerisinde feshettiği için kıdem tazminatına hak kazandığını belirterek kıdem tazminatına hükmedilmesini

Davalının Cevapları

Davalı vekili; davacının iş akdinin şirket içi prosedürlerine aykırı davranışlar nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, kıdem tazminatı talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesinin Kararı

Yerel Mahkeme tanık beyanları uyarınca müşterileri memnun etmek amacı ile indirim kartının tüm çalışanlar tarafından kullandırıldığı, davacının herhangi bir menfaat sağlamadığı, bu tür hareketlerin işyeri uygulaması haline geldiği gerekçesi ile feshin haklı nedene dayanmadığı kabul gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar vererek davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar vermiştir. Yerel mahkeme feshin süresini değil içeriğini değerlendirmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin Kararı

Yargıtay’a göre İşveren açısından haklı fesih nedenlerinin oluşmasından sonra salt fesih prosedürünü etkisiz kılmak için işçinin kendisinden kaynaklanan derhal fesih nedenlerine dayanması mümkün olmaz.

Zira işveren tarafından haklı feshi yönünden gerekli iç denetimi yapması, işçiden savunma alması veya varsa disiplin kurulu kararı oluşumu, feshe konu olayların feshe yetkili makama ulaşması aşamalarında işçinin fesih hakkını kullanması, kötü niyetli olarak değerlendirilebilecektir.

Feshe konu olayda davacı işçinin davalı işyerinde işveren açısından haklı fesih sebebi oluşturduğuna kuşku duyulmayan bir çok usulsüz işleminin ortaya çıkmasından sonra devam eden soruşturma sürecinde evlendiği ve bu durumu fesih nedeni yaptığı anlaşılmakla davacı işçinin hakkın kötüye kullanımı mahiyetindeki öne geçen feshi hukuken korunamaz. Açıklanan nedenlerle davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde isteğin kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ

  • Hakkında disiplin soruşturması başlatılan kadın işçinin fesih prosedürlerini etkisiz kılmak için evlenme nedeni ile iş akdini feshetmesi hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olup kıdem tazminatına hükmedilemez.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin E. 2017/14500 K. 2020/2329 ve 17.2.2020 tarihli kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz.

      Av. Burçak Kandemir

            Okyay | Evren  

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

         www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir