Yıllık İzinde Çalışan İşçinin İş Akdinin Feshi

Bu yazımızda; yıllık izinde çalışan işçinin iş akdinin haklı sebeple feshedilmiş olmasının hukuken geçerli olup olmadığı ile ilgili Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 12.2.2019 tarihli ve E. 2018/5600 K. 2019/3382 sy kararının değerlendirilmesi yapılacaktır.

Yıllık ücretli izin hakkı ve süreleri İş Kanunu’nun 53. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup buna göre işyerinde çalışmaya başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçi yıllık iznini kullanmaya hak kazanacaktır. İşçinin kullanacağı yıllık izin süresi kıdemine göre belirlenmekte olup ) ilgili kanun gereğince kıdemi bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olan işçiye on dört günden, beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden, on beş yıl (dahil) ve daha fazla kıdemi olan işçilere yirmi altı günden az yıllık izin kullandırılamaz.

Dinlenme hakkının anayasal bir hak olması nedeniyle yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez, bu yönde yapılan sözleşme maddesi geçersizdir. Bununla bağlantılı olarak yıllık ücretli izin hakkı iş sözleşmesi devam ederken paraya çevrilemez. Ayrıca İş Kanunu’nun “İzinde Çalışma Yasağı” başlıklı  58. maddesi uyarınca “yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu izin süresi içinde kendisine ödenen ücret işveren tarafından geri alınabilir.” İlgili madde hükümleri tümüyle değerlendirildiğinde Kanun işverene işçinin yıllık ücretli izinlerini kanuna ve usule uygun şekilde kullandırmasını yüklerken işçiye de yıllık iznin de çalışmamasını, Anayasal hakkı olan dinlenme hakkını kullanmasını yüklemiştir.

Ancak ülkemizde özellikle çay, fındık ve benzeri ürün hasatları için işçilerin yıllık izinlerini alıp bu ürünlerin yetiştiği bölgelere giderek hasat çalışmalarına katıldığı ve bu sayede ek gelir elde ettikleri sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

Peki işçinin yıllık izinde çalışan işçinin, çalıştığının işveren tarafından tespit edilmesi halinde yapılan feshin hukuki geçerliliği ne olacaktır?

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2018/5600 K. 2019/3382 ve 12.2.2019 tarihli kararında daha önceki emsal kararları ile uyumlu olarak işçinin yıllık izinde çalışan işçinin iş akdinin feshedilmesinin geçerli olduğuna hükmetmiştir. Karara konu olan olaylarda;

  • Davacının İddiaları

Davacı vekili, davacının, davalıya ait iş yerinde şoför olarak çalıştığını, 06.05.2016-20.05.2016 tarihleri arasında yıllık izin kullandığını, izin dönüşü 21.05.2016 tarihinde işe başlamak istediğini ancak davalı işverenlikçe işe başlatılmadığını ve iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve 8 aylık brüt ücreti tutarında işe başlatmama tazminatına karar verilmesini istemiştir.

  • Davalının Savunması

Davalı vekili, davacının iş akdinin yıllık izne ayrıldığı tarihler arasında başka firmaların otobüslerinde şoför olarak çalıştığı tespit edildiğinden ve bu durum işverene karşı olan sadakat borcuna da aykırılık teşkil ettiğinden, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin 2. fıkrasının “e” bendi gereğince haklı sebeple feshedildiğini savunarak haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

  • İlk Derece Mahkemesi’nin Kararı

İlk derece mahkemesince, sunulan çizelge içeriklerine göre davacının izinde olduğu 6 Mayıs tarihinden itibaren başkaca araçlarda görev yaptığının anlaşıldığı, bu kayıtların davacı tarafça da red ve inkar edilmediği, resmi kurum olan dava dışı İETT’nin kayıt ve belgeleri olup, beyanına başvurulan tanıklarca da, yanılgılı olduğuna yönelik delil ve gerekçe ileri sürülemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

  • Davacının İstinaf Gerekçeleri

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının yıllık izinde iken geçim sıkıntısı yaşadığından sadece 2-3 gün yevmiye karşılığında çalıştığı, davalı şirketin davacıyı bu konuda sözlü olarak uyardıktan sonra davacının çalışmayı bıraktığı, aynı olaydan dolayı iki ceza verilmesinin hukuken mümkün olmadığı, aynı eylemden dolayı hem uyarı hem de işten çıkarılmanın hukuka aykırı olduğu, işten çıkarılmanın fesihte son çare ilkesine aykırı olduğu, yıllık izinde başka bir işte çalışması halinde bunun yaptırımı, işveren tarafından kendisine ödenen ücretinin iadesini istemek olduğunu, cevap dilekçesinde davacının işten çıkış sebebi olarak, 22-23-24-25 Mayıs 2016 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz işe devam etmeme gerekçe gösterildiği, davalı şirketin fesih gerekçesinde başka bir iş yerinde çalışmaktan çıkarıldığını ileri sürmediği, davalının fesih sebebi olarak ileri sürmediği bir nedene mahkemenin dayanmasının hukuka aykırılık oluşturduğu, yerel mahkemenin tarafların iddiasıyla bağlı olduğu, davacının yıllık izninin 21 Mayısta bittiği, 22-23-24 Mayısta davacının 3 gün işe geldiği, davalı şirket ise bu tarihlerde davacıya yıllık izni bitmediğinden bahisle iş vermediği, bu günlere ilişkin iş listesinde davacının yıllık izinli-acil izinli gösterildiği, 24 Mayısta davacının iş akdinin sözlü olarak fesih edildiğinin bildirildiğini iddia etmiştir.

  • Bölge Adliye Mahkemesi’nin Kararı

Bölge adliye mahkemesince, dosya kapsamında davacının izin belgesi bulunmadığı ancak taraflar arasında davacının başka işyerinde çalıştığı iddia edilen tarihlerde yıllık izinde olduğu hususu ile davacının yıllık izindeyken başkasına ait iş yerinde çalıştığı hususlarının ihtilafsız olduğu, yıllık izinde olan bir işçinin yıllık izindeyken çalışma yasağını düzenleyen 4857 Sayılı Kanun’un 58. maddesinde; bu yasağa aykırı davranarak yıllık izinde çalışan işçinin yıllık izinde çalışma olmaksızın işveren tarafından ödenmesi gereken ve ödenen ücretin çalıştığı süreye denk gelecek kadarı işveren tarafından geri alınır şeklinde düzenleme yapıldığı, söz konusu maddeye göre yıllık izinde işverenin işyerinden başka birisine ait bir işyerinde çalışmanın yaptırımı ücret iadesini talep etmek olduğu, yıllık izinde çalışan işçinin iş akdinin İş Kanununun 25/II-e maddesi çerçevesinde haklı neden ile feshedilmesi için, işçinin, yıllık izindeyken çalıştığı işverene, yıllık izin veren davalı işveren aleyhine sır mahiyetinde sadakat borcuna aykırılık oluşturacak davranışlarda bulunması ve bunun davalı işveren tarafından iddia ve ispat edilmesi gerektiği,somut olaydaki davacı kamyon şoförü olup, fesih yazısında, cevap dilekçesinde ve aşamalarda davalı işveren tarafından davacının yıllık izinde çalışırken ne şekilde davacının sadakat borcunu ihlal ettiği açıklanmadığı, hatta iddia dahi edilmediği, ayrıca tanıklar da bu hususta bir beyanda bulunmadığında iş sözleşmesinin geçerli ya da haklı nedenle feshedildiğini kanıtlama yükü üzerinde olan davalı işverenin dosya kapsamındaki deliller itibariyle bu yükü karşılayamadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak, yerel mahkeme kararının yerinde olmadığının anlaşıldığı, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzeni dikkate alındığında davacı tarafın istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan yönlerden kabulüne, davacının işe iadesine karar verilerek hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

  • Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin Kararı

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Bölge Adliye Mahkemesinin iş iadenin kabulüne ilişkin gerekçeleri ile ilgili bir yorum yapmaksızın anayasal haklardan olan dinlenme hakkının çalışana çalışmaya ara vererek dinlenebilmesi için öngörüldüğünü, izin sonrasında işe dinlenmiş olarak dönmesi beklenen işçinin bir anlamda daha da yorularak dönmüş olmasının işine olumsuz yansıyacağının kaçınılmaz olacağını, bu sebeple davacının haklı değil ancak geçerli fesih nedeni olabilecek eylemi nedeniyle iş akdinin geçerli nedenle feshedildiği kabul edilerek davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulünün hatalı olduğunu belirmiş ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararını bozmuştur.

SONUÇ

  • İşçilerin yıllık izinlerinde çalışmaları yasaktır. Anayasal dinlenme haklarını kullanmaları beklenir.
  • Yıllık izinde çalışan işçinin almış olduğu yıllık izin ücretini iade etmesi gerekir.
  • Yıllık izinde çalışan ve çalıştığı tespit edilen işçinin iş akdi geçerli sebeple (tazminatlı olarak) feshedilebilir. Ancak tek başına yıllık izinde çalışma işveren açısından başka bir gerekçe yoksa haklı fesih sebebi (tazminatsız fesih) teşkil etmez.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2018/5600 K. 2019/3382 ve 12.2.2019 tarihli kararının tam metnine buradan ulaşabilirsiniz. 

    Av. Burçak Kandemir

            Okyay | Evren  

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

         www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir