Yeniden Yapılanma Sebebi ile İş Akdinin Feshi ve Sendikal Tazminat

Uygulamada iş güvencesine tabi işverenlerin çalışmak istemediği işçilerini işten çıkartabilmek adına bölüm kapatma veya yeniden yapılanma sebebi veya kadro kapatma gibi gerekçeler üreterek işten çıkarttıkları sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Kimi zaman bu gerekçelerin altında sendikal sebepler de yatmakta ve sendikal faaliyetin yoğun olduğu bölümler kapatılarak veya yeniden yapılanma projeleri üretilerek bu işler alt işverene verilerek bir süreliğine sendika riski ötelenmektedir.

Ancak 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesine göre feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene aittir. İşveren ispat yükünü yerine getirirken öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli veya haklı olduğunu kanıtlayacaktır.

Bu kapsamda, yeniden yapılanma veya ekonomik küçülme sebebi ile fesih gerçekleştiren işveren;

  • fesihle ilgili karar aldığını,
  • bu kararın istihdam fazlası meydana getirdiğini,
  • kararı tutarlı şekilde uyguladığını ve feshin kaçınılmaz ve son çare olduğunu ispatlamalıdır.

Ayrıca Yasa’nın 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.

İşverence görünüşte yeniden yapılanma, bölüm veya işyerinin kapatılması gibi gerekçeler ile çalışanların iş akdi feshedilmiş olup aslında gerçekte sendikal sebeple fesih gerçekleştirilmiş ise bu husus feshin geçersizliğinin tespiti için yeterli midir ?

Konu ile ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 24.12.2019 Tarih ve E. 2019/1740 K. 2019/1584 Sy Kararı’na konu olan olaylarda bu durum tartışılmıştır. Karara konu olan olaylarda;

Davacının Talepleri

Davacı; davalı işverenin müvekkilinin iş akdini feshederken dayanmış olduğu sözde gerekçelerin yerinde olmadığını, İş Kanunu açık hükümleri gereği asıl işin taşeron firmaya yaptırılmasının söz konusu olamayacağını, müvekkilinin çalıştığı bölüm olan kaynakhane bölümünün kapandığını, ancak asıl işin bir bölümünün devrinin söz konusu olamayacağını, davalının müvekkilinin iş akdini feshederken müvekkilinin ihtiyaç fazlası olduğunu, müvekkiline verebileceği başka bir olmadığını, feshin son çare olarak değerlendirildiğini belirttiğini ancak bu hususların hiç birinin gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiğini, müvekkilinin Türk Metal Sendikası’na üye olduğunu, davalı işverenin sendikal faaliyetlerde müvekkilini öncü olarak gördüğünü ve diğer çalışanlara göz dağı vermek adına iş akdini feshettiğini, davalı işverenin son zamanlarda sendikalı işçileri işten çıkartarak işçi sayısından fazla sayıda sendika üyesi olmayan yeni işçiler aldığını, yine işverenin müvekkilinden hemen önce sendikal sebeplerle çıkardığı işçilerin bir kısmını göstermelik olarak işe davet ettiğini, ayrıca sendika üyesi olup da üyelikten istifa etmiş olan işçilerin iş akitlerinin halen devam ettiğini, sendikalı işçiler ile sendika üyesi olmayan işçiler ve sendika üyeliğinden istifa eden işçiler arasında ayrım yapıldığını, ileri sürerek işe iade ile sendikal tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

Davalının Savunması

Davalı; davacı işçinin müvekkiline ait işyerinde 06/08/2014 tarihinden 23/05/2017 tarihine kadar çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin davalı şirketin kaynakhane bölümünden gerekli verimin alınamaması nedeni ile kaynakhane bölümünün kapatılmasından ötürü davacının hizmetine ihtiyaç kalmadığı için feshedildiğini, davacının sendika üyesi olduğunun iş bu dava ile öğrenildiğini, 2016 Eylül – 2017 Nisan aylarından bu yana 72 işçinin iş akitlerinin değişik nedenlerle sona erdiğini ve iş akdi feshedilen işçilerin sendika üyesi olup olmadığının bilinmediğini, 3. Noterliği’nin 23/05/2017 tarih ve 08617 yevmiye numaralı fesih bildiriminde davacının iş akdinin fesih sebebinin açıkça belirtildiğini, davacının sendika üyesi olduğunun dava dilekçesi ile öğrenildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi’nin Kararı

İlk Derece Mahkemesi tarafından dava kabul edilerek davacının işe iadesine ve davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen işverence süresi içerisinde işe başlatması veya başlatmaması şartı aranmaksızın ödenmesi gereken sendikal tazminat miktarının işçinin 1 yıllık brüt ücret tutarında belirlenmesine karar verilmiştir.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi’nin Kararı

Bölge Adliye Mahkemesi istinaf incelemesi sırasında emsal dosyalarda alınan raporlar ve ilk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi heyet raporu birlikte değerlendirildiğinde;

  • davacının iş akdinin feshedildiği 05.05.2017 tarihi ve sonrasında davalı işyerinde geçmişe kıyasla üretim miktarlarında artışların olması,
  • davalı işyerinde 2 vardiya halinde çalışma düzenine devam edilmesi, fazla mesai çalışmalarının sürdürülmesi,
  • Mayıs ayı ve sonrasında artan üretimi karşılamak üzere işyerinin farklı bölümlerine yeni işçiler alınmış olması,
  • davalı işveren tarafından da açıkça ikrar edildiği üzere davacı ile birlikte kaynakhane bölümünde çalışan 24 işçide 17 işçiye başka bir pozisyonda görev teklif edilmesine rağmen davacı ile birlikte toplam 7 işçiye bu şekilde bir teklifte bulunulmaması ( her ne kadar davacının pozisyonuna uygun iş bulunmadığı belirtilse de bunu destekleyen bilgi ve belge sunulmamıştır. )

hususları birlikte değerlendirilmiş ve davalı tarafından gerçekleştirilen feshin son çare olması ilkesine uyulmadan yapıldığı tespit edilmiştir.

Davacının sendikal tazminat talebi ile ilgili olarak da;

  • Bu dosya ve emsal dosyada dinlenen tüm tanık beyanlarının ortak anlatımları içerdiği, tüm tanıkların anlatımlarında işyerinden sendikal nedenlerle atıldıklarını beyan ettikleri ancak tanık olarak dinlenen bu kişilerin tamamının aynı işverene karşı aynı nedenlere dayalı davalarının bulunduğu ve birbirleri lehine menfaat birlikteliği içinde hareket etmelerinin söz konusu olduğu,
  • Tanıkların beyanlarında ileri sürdükleri sendikal fesih iddialarının başka delil ve belgelerle kabule yeter düzeyde desteklenmemesi,
  • Dosya içerisine celp edilen Bakanlık yazı cevapları ile sendika yazı cevaplarının değerlendirilmesinde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçi sayısının yetki alınabilecek düzeyde olmadığı,
  • fesih öncesi ve sonrası dönemde de çalışmaya devam eden sendika üyesi işçilerin bulunması,

gerekçeleri ile avacının iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiği yönündeki davacı iddiasının tereddüte yer bırakmayacak şekilde ispatlanamadığı kabul edilmiştir.

SONUÇ

İşverenin bölüm kapatma, yeniden yapılanma veya ekonomik küçülme gibi sebeplerle çalışanların iş akitlerini feshedebilmesi için bu yönde bir karar alması, bu kararın istihdam fazlası meydana getirdiğini ispatlaması ve kararı tutarlı bir şekilde uyguladığını gösterebilmesi gerekir.

Sendikal tazminat taleplerinde ispat yükü işçinin üzerinde olup işçi sendikal tazminat iddiasını aynı sebeple dava açan başka işçilerin tanıklığı dışında farklı deliller ile de ispatlaması gerekir.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 24.12.2019 Tarih ve E. 2019/1740 K. 2019/1584 Sy Kararı’nın tam metnine buradan ulaşabilirsiniz (Karar Kazancı İçtihat Programından alınmıştır)

            Av. Eren Evren

            Okyay | Evren  

 Avukatlık & Arabuluculuk Ofisi

         www.okyayevren.com

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir